24

1.2K 41 28
                                    

Ay ben yanlislikla miha ya asik olmusum

Sarışın severim abicim yaaaa

Neyse hadi hadi

"Uyumuyor bunlar"

İyi ki 2 dakika uyumuştum. Altay bebeklerin uyumadığından dolayı söyleniyordu.

"Seninki mi uyandı benimki mi?" diye sordum.

Çocukları paylaşmıştık. Kıza ben, erkeğe Altay bakıyordu.

"İkiside" dediğinde yattığım yerden kalktım.

Ay gerçekten ikiside ağlıyordu.

Aden'i kucağıma alıp saate baktım, 04.09. (Deprem saati tövbe tovbe)

Bu saatte insan uyur be çocuğum.

Alena mışıl mışıl uyuyordu tabi.

Çocukları tam uyuttuk derken siktigimin telefonu çaldı.

Altay homurdanırken Aden'i yavaşça beşiğe bıraktım ve telefonu açtım

"Her kimsen, belanı benden bulacaksın

Sevgi benim ben, Aral. Hazal doğuruyor acil hastaneye gelmeniz lazım. Gruba yazdım ama kimse bakmadı

Bu saatte uyanik olan biz varız bir tek çünkü Aral.. Ne Hazal mı doğuruyor. Bizim hastanede misiniz?

Evet evet hemen gelmeniz lazım

Tamam tamam geliyoruz yarım saate tam kadro oradayız

Bekliyoruz

Utku nerede?

Yanimda

Tamam tamam hadi görüşürüz"

"Hazal mı doğuruyor" dedi Altay uykulu sesle.

Altayı dürtüp, "Doğuruyor kız kalk Alena'yı uyandır ben giyinip geliyorum hemen" dedim.

O da hemen kalkıp Arel'i beşiğe bırakıp Alena'nın odasına çıktı.

Bende giyinmeye gittim

~

"Gel..geldik. Nasıl iyi mi?"

Hastaneye gelmiştir sonunda. Hazal benimki kadar kötü bir doğum geçirmiyordu galiba.

Aral kafa salladı, "İyi iyi, doğum nedense uzun sürüyor" dedi.

Kafa salladım, "Alena, hadi Utkuyla oynayın siz" dedim.

Alena kafa sallayıp Utkuyla değişik oyunlar oynuyordu.

"Diğerleri.. Yekta, Liva?" Aral saşkınca gelen ikiliye baktı.

Bende bakmıştım aslında. İkisi birlikte? Ne alakaydı yani? Bunlar tekrar mı olmuşlardı?

"İyiler mi?" diye sordu Liva. Üstünde gecelik olduğuna çok emindim çünkü siyah bir eşofman ve uzun kalın bir hırka almıştı ve hırkayı tutuyordu.

Aral kafa salladı, "İyiler iyi" dedi.

Koridor başında Deniz Ekin ve çocukları Ilgaz belirdiğinde koştular.

Çocuklarda travma yapmıştık.

"İyiler" dedi Aral hemen.

İkiside derin bir nefes alınca bu sefer Helin Oflaz ve Belinay geldi.

Oflaz, "Gece doğurmak yasaklansın ya" dedi.

"Kafanı kırarım senin" dedi Helin ona kötü bakışlar atarak.

Oflaz sustu ve koltuklara oturdu.

Bir de ikizlere değişik ifadeler yaptı.

"Ay iyiler mi?" diye bağırmıştı biri. Beyza ve Ersin gelmişti.

Kafa salladık, "iyi iyi" dedim.

İkiside derin bir nefes alınca Ersine kötü bakışlar attım.

"Gençler kusura bakmayın ya, çocuklara gelemedik" dedi Ersin.

İkimizde damağımızı şıklattık.

Altay gidip Ersinle tokalaşıp sarıldı, "Buradalar" dedi.

Gülüp pusetleri gösterdim. O çocuklara bakıyordu.

Umutla Berat gelince Aral hiç onlar sormadan cevaplamıştı.

Ve doktor çıkmıştı, kim olduğunu söylemiyorum artık. Doktor Emir tabiki. Bizim doktorumuz olmuştu artık.

"Tebrikler, çocuk gayet sağlıklı bir şekilde doğdu. Anneyi normal odaya alıyoruz ve bebeğide az sonra getiriyorum" dedi gülümseyip.

Aral bir anda Doktor Emir'e sarılınca koridor başından gülme sesleri geldi.

"Ay ilk defa birine sarıldığını görüyorum" demişti Deniz buraya gelirken.

Doktor Emir, "Kıskandın mı?" dedi gülümseyip.

Deniz kafa salladı, "Kıskandım tabi kıskandım da, işte ne kadar istesemde  tam olarak o biraz mümkün değil" dedi.

Üzüldüm ya.

Doktor Emir, "O günlerde gelecek" dedi.

"İnşallah ne diyeyim, bu arada Aral Bey hayırlı olsun, Hazal Hanıma da iletirsiniz. Mutlulukla gelsin" dedi Deniz gülümseyerek.

Gülüp, "Kızım sen iyilik meleği falan mısın, hiç uyumaz mısın sen?" dedim.

Deniz bir bana birde Emir'e baktı, "Eee şey, biz birlikte oturuyorduk. Ona telefon gelince bende geldim yani" dedi.

Kafa salladım. Ne diyelim şimdi.

Emir daha fazla batmadan Hazal'ı odaya aldı.

Saye'miz o kadar güzeldi ki..

Ay heloooo

Bu biraaazzzz cerezlik

Bebeklerimizin biride doğdu artttiiiikkkk

Kaldı Umut Bayındır Özdemir hatunda

İyi Değilim Ben | Altay BayındırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin