İyi Değilim Ben | Altay Bayındır

25

Normalde bu bolum finaldii cinsofnsofbs

Ama yapmadim oyle şeyler niye yapayim ehehehe

"Alenaaa anneyi uyandır hadi"

Altay galiba aşığadan Alena'ya bağırıyordu.

Birazcık uyku numarasından bir şey olmazdı bence.

Alena yanıma gelip yüzüme öpücükler kondururken gözlerimi açmadım. Alena'da sonunda pes edip Altay'ı çağırmıştı.

Altay eğilip, "Beni buraya getirtmek için numara yapmana gerek yoktu bence" dedi dudağıma hafif bir öpücük bırakırken.

İki mırın kırın etmiştim ama yine uyanmamıştım.

"Demek öyle Sevgi hanım, bende müthiş bir şekilde hazırladığım kahvaltıya Taylan'ları çağırayım"

Taylan mı? Kusmamak için zor duruyordum. Bu sefer uyanmıştım tabi.

"Senin kafanı kırarım" dedim onun üzerine atlarken.

O kahkahalarla gülerken ben onun sırtında saçlarını çekiyordum.

"Baska zamanlar çekmeni tercih ederim" demisti gülerek.

Bu sefer vurmaya başlamıştım.

O ellerimi ve bacaklarımı tutararak beni aşağı indirdi.

Alena bu halimize gülerken ona terlik göstermiştim.

Herkeste işe yarıyordu Maşallah

O da benim dayaklarıma dayanamayıp beni aşağı indirmişti.

"Aferin, adam olacaksınız böylede" dedim.

İkizler mışıl mışıl uyuyordu. Pusetlerini yemek masasının yakınlarına koymuştum.

Kahvaltı Altay'ın abarttığı kadar vardı.

Pankek bile yapmıştı aşk adamım.

Alena'da oturunca birlikte güzelce kahvaltımızı yapmıştık

~

"Türk futbolunun önemli isimlerinden olan Altay Bayındır 1 ay önce bir gece kulübünde görüldü. Ve altını çiziyoruz o dönemlerde eşi ikiz çocuklarına hamileydi"

Televizyonda açık olan magazin programının Altay Bayındır dediğinde kafamı kaldırıp dinlemeye başlamıştım.

Görüntülerinde gelmesiyle beraber Altay'a bakmıştım.

Kafasını olumsuz anlamda sallıyordu, "Ben değilim ki bu, Sevgi beni dinler misin?"

Ayağa kalkıp salonda turluyordum.

"Ne değilsin? Kapak gibi görüntüler var işte"

Sinirliydim. Hamileykendi bile.

"Sevgi yemin ediyorum ben değilim ki o, benim saçım düz mü?" demişti.

Doğru aslında.

Altay, "Bi de biz o gün Aral'larla buluşmuştuk. Okeye gittik bak vallahi ara Aral'ı sor" dedi.

Sorardım ama Aral'a değil Hazal'a sorardım. Erkek milleti birbirleri için yalan söylerdi.

Odaya gidip Hazal'la konuşmuştum. Okey oynarken fotoğrafları bile vardı.

Ve biraz daha ince baktığımda duvardaki saatlerin birinin 19.21 birinin ise 22.45'i gösterdiğini gördüm. Üstünüde değiştirmemişti.

O gün üzerinde siyah kabanı vardı. Ama magazinin gönderdiğinde yoktu.