27

942 37 54
                                    

Ay helooooo

3K olmusuzzzzzzz

Bu arada içinize bir su serpeyim..

Bir sure dağa final degilizzzzzzz

Bu hikaye biraz daha uzun surecek...

Eheheehhehehehehe

Bolum sarkimizi acmanizi istiyorummm

Kahraman Deniz- Garezi Var

Neyse hadiiii

"Sevgi, iyi olduğundan emin misin?"

İyi değildim. Bu sefer üzüntüden falan değildi. Bedenim yavaş yavaş kendini bırakıyordu gibi, yorgundum ve bu yorgunluk ne kadar yatsamda geçmiyordu.

1 haftadır evde yatıyordum. Geçmemişti.

Ve şu an hep gelen kusma isteklerimden geldiği için tuvalete koşmuştum.

Tabi Altay'da arkamdan.

Hamile değildim, o kesindi. Korunuyorduk çünkü.

Klozete eğildiğimde hiç beklemediğim bir görüntüyle karşılaştım.

Kan mı kusmuştum ben?

Kan bildiğimiz kan?

Altay saçlarımı tutup bana bakıyordu.

Sonunda içimdeki her şeyi boşalttığımda ayağa kalkıp elimi yüzümü yıkadım.

"Kan mı kustun sen? Hazırlan, kesinlikle hazırlan ben Ekinleri arıyorum geliyorlar ve çocuklara onlar bakıyorlar. Biz hastaneye gidiyoruz"

Kafamı olumsuz anlamda salladım, "Gerek yok, hap içerim geçer. Bir şey olmaz" dedim.

"Yok öyle, Sevgi işte tam olarak bu yüzden milliye gitmedim. Yorgunsun, çok yorgunsun sürekli kusuyorsun, saçların dökülüyor. Bu normal değil, bir şey yoksa bile içimiz rahat eder" dedi masumca.

Elimi saçlarıma götürdüm, o güçlü ve canlı saçlarımdan eser kalmamıştı. Artık elime avuç avuç geliyordu.

Şu son dönemlerde, tam anlamıyla iyi değildim. Hiç bir şeye halim yoktu.

"Tamam, kabul. Gideriz" dedim ellerimi kaldırarak.

Bir anda sarıldı, "Seni kaybetmek istemiyorum Sevgi. Seni çok seviyorum" dedi.

Gözlerim dolarken o yine saçlarımı okşuyordu.

Boynunu öpüp, "Bende seni çok seviyorum" dedim sadece.

Bu bile beni yoruyordu, sarılmak bile beni yoruyordu.

Ayrıldığımızda, "Ben arıyorum o zaman Ekin'leri" dedi.

Kafa salladım. Ölü gibi olmaktansa hastaneye giderdim.

Altay Ekin'le konuşuyordu, anladığım üzere geliyorlardı Ilgaz'ı alarak.

~

"Hoşgeldiniz" dedim yorgun sesimle.

Deniz içeri girmiş yüzümü avuçlamıştı, "İyi misin? Çok kötü görünüyorsun? Hastaneye gideceksiniz değil mi?" dedi.

Kafa salladık, "Gideceğiz" dedim.

Kafa sallayıp Ilgaz'ı Alena'nın yanına götürdü.

"Bizi merakta bırakma tamam mı, Umut zaten doğuracak diye korkuyorum. Bu bünye bir daha kaldıramaz" dedi Deniz koltuklata geçerken.

Altay, "Gruba yazarız bir şey varsa" dedi.

Deniz kafa salladı.

"E biz gidelim" dedi Altay kapıya ilerlerken.

Denizde bakıp, "Sarı olan Arel, mavi olan Aden" dedim.

Deniz gözlerini iki saniye kapalı tutup  açmıştı.

Bende kapıya ilerlemiştim.

~

"Hadi Sevgi, girelim artık" dedi Altay elini tutarken.

Doktorun kapısında duruyordum. Onun uyarmasıyla kapıyı açıp içeri girmiştim.

"Hoşgeldiniz, Sevgi Demir değil mi?" dedi doktor.

O an Bayındır demek istedim ama diyemedim.

"Bayındır" dedi Altay.

Doktor kafa sallayıp yatmam gereken yeri göstermişti.

Bir kaç kontrol yapıp kan almıştı.

"Ne kadara çıkar?" dedi Altay.

Doktor, "2 saate alabilirsiniz" dedi.

"Çok ama, biraz daha öne alamaz mısınız?" dedi Altay.

Doktor omuz silkti.

"Ama yeni doğanlarımız var bizim, o kadar bekleyemeyiz. Lütfen" dedi ardından.

Doktor derin nefes alıp kafa salladı.

"En öne alıyorum o zaman, yarım saate alırsınız. O süre boyunca vişne suyu, vb. şeyler yerseniz iyi olur Sevgi Hanım" dedi doktor.

Kafa sallayıp dışarı çıktık.

Doktorun dediğini yapıp bir şeyler yedim.

Midemde kalma süresi baya azdı ama yemiştim işte.

~

"Sonuçlar çıkmış, buyrun oturun lütfen" dedi doktor içeri girdiğimizde.

Oturunca Altay elimi tuttu.

"Lütfen paniklemeyin, erken fark etmek çok daha iyi"

Altay, "Neyi?" dedi.

Doktor derin nefes aldı.

Veeeeee finisshhhhhh

Ahahahahhahaha heyecanlı yerde bitirmek çok iyiymis yaaaaaa

Sevgi bolum at.

İyi Değilim Ben | Altay BayındırWhere stories live. Discover now