İyi Değilim Ben | Altay Bayındır

26

Ay helooooo

Yavaş yavaş tikaniyor gibiyiz ya..

3K ya adim adim çok heyecanliyim yaaaaa

Neyse neyse yine bir bulusmadayiz kfnskdnodsn

"Yani siz 2 yıl sonra tekrar sevgili oldunuz. Doğru mu anladım"

Evet evet, Umut Yekta ve Liva'dan bahsediyorduk.

Geçen gün benim fark ettiğim detayı kızlarda fark etmişti ve yine bizim evde onları hesaba çekiyorduk.

Gerçi ikisi de tavana bakıyordu ama olsun.

"Sen salsana onları, benimle ilgilensene" dedi Altay burnunu boynuna sürterken.

Bebekler artık 1 aylık olduğu için biraz daha rahattık. En azından Arel her dakika ağlamıyordu.

Kafasına hafif bir şaplak atıp, "Altay kağanı kırarım" dedim.

"Milli takım nasıl gidiyor Aral, Yekta ve Oflaz bey?" diye sordu Ekin dertli dertli.

Hâlâ çağrılmadığı için üzülüyordu.
Haklıydı şahsen. Milli takım antrenörlerinin ne yaptığını Anlamıyordum. Ne futbol, ne de voleybol.

Aral omuz silkti, "Valla Ekin'cim bilirsin seni çatlatmak için her şeyi yapardım ama..bu Yekta zaten ful artı ful çalışıyor antrenman yapıyor. Oflaz malı sürekli Helin'le konuşuyor. Ben yalnız kalıyorum seni özlüyorum" dedi.

Oflaz yanındaki yastığı ona atarken, "Gerzek mal, size diyorum gelin baklava yemeye gidelim Candan Hanımdan habersiz, yok Hazalı aramam lazım yok antrenmana gideceğim. E bende sıkıldım da" dedi.

Onların bu hallerine gülüyordum tabiki.

Mallardı ama işte keyifli oluyordu.

Altay onlara yastık atıp, "Siz baklava yemeye mi gidiyorsunuz bakalım, yarın Candan Hanımı arayıp söylüyorum" dedi gülerek.

Oflaz, "Altay vallahi küserim" dedi.

"Küsersen küs, benim kocam sana mı kaldı?" dedim ona iğneleyici bir bakış atarken.

Helin hemen Oflaz'ın saçlarını okşayıp, "Aaaaa benim kocamda ne varmış?" dedi.

Ona kötü bakışlar atmıştım.

"Pişt, tekne kazıntısı, Uzay nasıl?" demişti Altay.

Umut ona kötü bakışlar atarak, "Tekne kazıntısı ne abi ya, koskoca kadın oldum anneyim ben anne" dedi.

"Dalga geçiyorum be, anne oldun gerçekten.." dedi Altay.

Altay derin düşüncelere dalmış.

Berat, "Tabi zamanında aşk için ağlayan kardeşinle şu an ki kardeşi aynı değil" dedi gülerek.

Gerzek çocuk. Gerçekten. Umut şimdi ağlamaya başlayacaktı.

"Ne..ne yani ben yaşlandım mı?.. Ben kilo mu aldım?"

Bittik, gerçekten bittik.

Berat Umut'u sakinleştirmeye çalışırken onun hallerine gülüyorduk bizde.

Salak çocuk. Hamsi kafalı.

Beşiktaş'a bile transfer olmuştu ama bu lakaptan hiç mahrum kalmamıştı.

Onun içine işlemiş çünkü.  Hamsi olmak onun ruhunda var.

Altay dikkatleri dağıttıgında bana sırnaşmaya devam ediyordu.

"Ama özledim" dedi boynunu öperken.

Ona kötü bakışlarını atarken, "Altay, liseli miyiz biz?" dedim.

"Olabilirdik bence, iyiydi hem. Senin yüzünden sürekli adam dövüyordum" dedi gülerek.

"Benim yüzümden mi? Sen kendin dövüyordun" dedim.

Omuz silkti, "Pardon? Beni kıskandırmak için yarak yarak tövbe tövbe insanlarla dolaşıyordun" dedi.

"Hak ediyordun be. Sende kaşarlarla görüsüyordun. Ellerini eline koyuyorlardı, ondan sonra elin ni kidir biyik yapıyorlardı" dedim.

Gülüp saçlarımı öptü.

"Hatırlıyorum galiba" dedi.

Güldüm bende.

"Ama her şeye rağmen beraberiz" dedi elimi tutarak.

Kafa sallamıştım, "Biz bir ara boşanmıştık bile" dedi ardından.

"Biliyorum 25 bölüm önce" dedim dalgınlıkla.

Kaslarını çatıp, "Ne alaka ne bölümü?" dedi.

"Boşver sen bilmezsin" dedim sinsi bir gülüş atarak.

Bana kötü bakışlar atarken güldü.

Şu sıralar çok gülüyorduk, hadi hayırlısı.

Ay helooo