İyi Değilim Ben | Altay Bayındır

15

Ay helooo

"Ee annem nasıl tepki verdi?"

Hep beraber toplanıp oturuyorduk. Umut Türkan Hanıma bebeği söylemişti.

Umut gülerek, "Ay nasıl tepki versin kadın ayılıp bayıldı tabiki" dedi.

Hepimiz kahkaha attık.

Aral, "Altay bi yakamı bırak amınakoyayım, Hazal Utku'ya hamileyken de Sevgi hamileydi şimdi yine ikisi birlikte hamileler" dedi gülerek.

Gerçekten denk gelmişti.

"Valla onu bunu bırakın, Berilay Ilgazın peşinden ayrılmıyor" dedi Helin gülerek.

Utku, Hazal ve Aralın
Berilay, Helin ve Oflazın
Ilgaz ise Ekin ve Deniz'ın çocuğuydu.

Eh Alena zaten.

Ekin, "Babasına çek- yok annesine çekmiş aynı Deniz maşallah inşallah hep ona benzer" dedi.

Bu değişim tabi Denizin kötü bakışlarıyla gerçekleşmişti.

"EE gözde bekarlarımız sizde var mı bir şeyler" dedi Berat Liva ve Yektaya bakarak.

Onlar çok iyilerdi. Gerçekten çok çok iyilerdi.

Liva omuz silkti, "Yok, ben iyiyim hem böyle çocuğum olmasına da gerek yok sizinkileri seviyorum" dedi.

Hepimiz biliyorduk ki hâla Yektayı seviyordu.

Yekta, "Bende de aynı, sadece futbollayım biliyorsunuz" dedi.

Vallahi öyleydi. Liva yine bir kaç şey yapmıştı ama Yekta gece gündüz antrenman yapıyordu.

"İyi hadi" dedi Berat gülerek.

İkisi de etrafa bakıyordu, utanmışlardı belli.

Liva bana kurtar beni adlı bakışlar atarken iş yine bana düşmüştü anlaşılan.

"Sen ona buna laf atıyorsunda Hamsiciğim, senden ne haber çocuk falan?" dedim gülerek.

Berat bana kötü bakışlar atarken kahkaha atmaya devam ediyordum.

Altay, "Ha biz şeyi unuttuk ya, bizimkiler ikiz Aral bey, sakın sen benim peşimden gelme" dedi.

Bu sefer kötü bakışlar ona atıldı

"NE, İKİZ Mİ OLACAK?" dedi Umut ayağa kalkarak. 

Kafa salladım. Hepsinin tepkisi çok komikti aslında.

"Hee noldu ki" dedim.

Liva, "Ayyy ikiz bebişlerimiz olacakk" dedi ellerini çırparken.

Aral, "götüm" dedi Altaya bakarak.

"Ey iki gerizekalı, biz sizin yarış malzemeniz miyiz?" dedi Hazal Aral ve Altaya bakarak.

Deniz, "Hocam çok haklı" dedi gülerek.

"O BENİM HOCAM" dedi Aral Deniz'e çemkirirken.

Hazal öğretmendi de o yüzden hocam diye geziyorduk.

Ekin ciddi olmayan bir sinirle, "Karıma bağırma it herif" dedi yastığı Aral'a atarken.

"Karına söyle o zaman, o benim hocam" dedi Aral ellerini göğsünde birleştirirken.

Oflaz, "Aral ne malsın be" dedi.

Helin, "Ay boşver be eğlendiriyo mu eglendiriyor" dedi gülerek.

"Ben sizin maymununuz muyum? Babayım ben baba, 2 çocuk babası hemde" dedi Aral.

Ekin, "Hiç öyle davranmıyosun ama" dedi gülerek.

Sırtım ağrımıştı ya. Yastık falan mı koysam acaba?

Bi sağa baktım bir sola baktım. En rahat yastığım zaten Altay'dı. Onun göğsüne yaslanmıştım.

Beklemediği haraket karşısında şaşırsada bozmadı, hatta saçlarımı okşayıp öpmüştü.

Yapma işte bunu yapma düşüyorum yerlere

Gülümseyerek çocuklara baktığımda Liva ve Yekta'nın konuştuğunu gördüm, önce Altay'ı dürtükleyip gösterdim sonra diğerlerine işaret ettim.

Hiç bozmadan konuşuyor gibi yaptık onlara seslendik ama duymadılar bile.

"Aşk ne garip şey" dedi Altay.

Ona baktım, "memnun değil misin?" diye sordum.

Kafasını olumsuz anlamda salladı, "Aksine, çok memnunum. Senle tanışmadan önce 30 yaşıma kadar evlenmeyeceğimi falan düşünüyordum. Şimsi 27 yaşındayım ve 4 yaşında bir kızım var. Hatta karım ikizlerimize hamile. Hayatımda olduğunuz için çok şanslıyım" dedi.

Güldüm, gülerken ağladım.

Bu hormonlar bozmuştu beni ya.

Ağladığımı gördüğünde her zamanki gibi göz yaşlarımı silip gözlerimi öptü.

Biz ne sevap işlemiştikte birbirimize sahip olmuştuk?

Aaaaaaa who is she sarkisina taktim amkkk