12. BİR ŞANS DAHA

43 12 46
                                    



Bir ay çoktan geçmiş. Herkes işinin başında hayatına odaklanmıştı. Taehyung ve Ga Young yakında evleneceklerdi. Daha erken olsa da şimdiden düğün telaşına girmişlerdi.

***

Ma Ri evinin önünde durmuş kapı şifresini girmeye çalışıyordu. "Ama şifreyi doğru girdiğimden eminim neden kapı açılmıyor ki? En iyisi Seokjin'e sormak" diyip karşıdaki evin önüne gelmiş ve kapıyı çalmıştı. Bir süre beklemesine rağmen açan olmadı. "Evde değil galiba" diyip telefonunu çıkarıp aramaya koyuldu.

-Seokjin sana bir şey sormam gerekiyor. Kapının şifresini giremedim. Bozulmuş galiba. Binanın yöneticisinde yedek anahtar vardır değil mi?

-Ma Ri üzgünüm ama yönetici bugün evde değil. Şöyle yapalım, sana evimin şifresini vereyim oraya git. Ben de birazdan göreve gideceğim. Belki bugün dönmem. Sen kapıda kalma. Sakın karşı çıkma git işte. Sonra bir şekilde hallederiz.

-Yok demeden kızdın zaten. Tamam öyle yapalım madem. Görevdeyken kendine dikkat et, görüşürüz.

-Tamam şifreyi mesaj atıyorum.

Mesaj gelince Ma Ri şifreyi girip içeri geçti. Oflayarak söylendi. " Nasıl rahat olacağım ki burada? Hem duş almalıyım, hem yemek yemeliyim. Üstelik başka kıyafetim de yok. Acaba bir tişört alsam kızar mı?"

***

"Ma Ri bu halin de ne dünkü kıyafetlerinle gelmişsin."
Ga Young odasına henüz girmiş olan Ma Ri'yi baştan aşağı süzerek konuştu.

"Sorma ya başıma ne geldi?"

Ga Young aniden surat ifadesini değiştirerek şaşırdı ve cevabını geciktirmedi. "Ne, ne oldu?"

"Şifre bozuldu ve eve giremedim. Seokjin'in evinde kaldım. O da zaten dün eve gelmedi, göreve gitmişler. Ben de evinde kaldım kalmasına da ne duşa girdim ne de mutfağa."

"Saçmalama evime git demişse bunlara da izin vermiştir zaten. Neyse bu arada gözümden kaçtı sanma, siz neden karşılıklı dairelerdesiniz?"

"Ah! Şimdilik hiç karıştırma oraları başka bir zaman anlatırım."

"Peki madem. Ma Ri sen neden beni aramadın? Bana gelseydin. İstersen bugün benim evimde kal."

"Çok teşekkürler arkadaşım ama bugün hallederiz kapıyı. Yani Jin gelirse yardım eder. Evime giderim."

***

"Acaba gerçekten kızmaz mı? Hem Ga Young da dedi. Evime git demişse her şeye de izin vermiştir." Diyip banyoya doğru ilerledi.

Duştan çıkmış yatak odasının kapısının önünde kendi kendine konuşup söyleniyordu. Sonra elini kapı koluna atarak kapıyı açtı ve dolaba yöneldi. İçinden bir tişört alıp çıktı odadan ve banyoda giyindi. Yemek yapmayı bilmediği için mutfağı savaş alanına döndürmeyip dışarıdan söyleyip yedi. Biraz da temizlik yapıp koltuğa uzandı ve aniden bir ses duyuldu.

"Bu da ne? Evde benden başkası yoktu değil mi? Evet yoktu. Telefon çalıyor galiba, ama benimki yanımda. En iyisi gidip bakmak" diye söylenirken çoktan ayağa kalkmış yatak odasından gelen sese doğru yönelip kapıyı açmıştı.

Çekmecede çalan telefonu bir müddet düşünüp sonra çekmeceyi açarak eline aldı. Ekrandaki gizli numara yazısını görünce duraksadı. Sonra tam açacaktı ki büyük bir el telefona doğru uzandı ve bir anda o küçük ellerden çekip aldı telefonu.

"Jin"

"Kimsin sen?"

"Anlamadım?" diye cevap verirken Seokjin Ma Ri'yi kollarından sıkıca tutup yatağın üstüne itti ve kendini de hızla kızın üstüne attı. Ellerini başının iki yanında bileklerinden sıkıca kavramış tüm ağırlığını da zavallı kadının üzerine vermişti. Ma Ri neler olduğunu dahi anlamadan üstündeki sert beden yüzünden acıyla inledi.

The Soldier (Kim Seok Jin)Where stories live. Discover now