The Soldier (Kim Seok Jin)

9.YALNIZLIK

"Ne oldu Ma Ri neyin var böyle? Sabahtan beri hiç konuşmadın" dedi Ga Young elindeki dosyayı masaya bırakıp. "Bir şeyim yok ya ev temizliği falan derken yorulmuşumdur" dedi.

"Nee senin evin mi var, neden söylemiyorsun? O zaman şöyle yapalım. Bu akşam sana geliyoruz ben herkese haber veririm."

"Herkes kim, kimlerden bahsediyorsun?" dedi Ma Ri kaşlarını çatarak. "Hastanedeki diğer çalışanlardan tabii ki, ilk doktor Woo'dan başlıyorum" diyip hızla oturduğu yerden kalktı. Ma Ri'nin "O da mı gelecek?" dediğini duymadan hızla çıktı odadan.

"Ah bu kız beni delirtmek istiyor cidden. Do Hwan"dan ne istiyorsun ki?" diye kendi kendine söylendi.

***

Bu hyung ne yapıyor sence?" dedi Namjoon. Yoongi ile ayakta durmuş olanları izliyordu. Yoongi de "Bilmem, ne olduğunu da söylemiyor ki. Sadece ortalığı dağıtıyor. Daha yeni temizlemiştim oysaki her yeri. O sırada Jungkook içeri girerek "hyung ne arıyorsun?" diye sordu. "Sen kendi işine bak, beni boşver" dedi Seokjin.

Şimdi kaybolduğunu söylersem yine benimle dalga geçeceksiniz. Boynuma taktığımı bile bilmiyorsunuz. Herkes bana zavallı gözüyle bakıyor zaten. Evet sevdiğim insan beni aldattı ve terk etti ama ben hâlâ kolyesini boynumda saklıyorum. Gerçekten zavallıyım.

"Neyse sizinle uğraşılmaz. Ben Yarbay Jung'ın yanına gidiyorum. İşimiz vardı" diyip arkasına bakmadan umursamazca çıktı odadan Yoongi.

***

Yoongi tam Yarbay Jung'ın odasının kapısını çalacaktı ki ondan önce bir el uzandı kapıya. Yoongi de eli tuttuğu gibi havaya kaldırdı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen bırak elimi?" dedi genç bir kız. Yoongi şaşkın gözlerle başını havada duran ellere çevirdi. Kızın elini sıkıca sarmıştı. Kendine gelip hızla bıraktı elini.

"Ben özür dilerim, alışkanlık olmuş" dedi utanarak. Kız anlamsız gözlerle Yoongi'ye baktı. Yoongi de "Şey yani operasyonlarda falan fazla dikkatli olduğumuz için" dedi.

"Neyse ne, kimsin sen?" dedi Yoongi'ye genç kız.

"Üstümdeki üniforma gayet iyi açıklıyor bence kim olduğumu."

Genç kız önce Yoongi'nin üstünü baştan aşağı süzdü sonra konuştu. "Ondan bahsetmedim sadece adını sormuştum."

"Neden sordun adımı, ne yapacaksın?"

"İnsanca bir soru sormuştum. Aman bana ne adından" diyip kapıyı tıklatıp hızlıca içeri girdi ve kapıyı sertçe kapattı.

"Neydi şimdi bu, ben ne yaşadım az önce?" diyip şaşkınca kapanan kapıya bakıp yürüyerek oradan uzaklaştı.

***

Uzun zamandır ajumma ile konuşmadım. Nasıl unuturum bunu ben? Ama ben aramadıysam o neden aramadı ki? İşi yoğundur belki de annemi memnun etmek kolay değil neticede" diye kendi kendine söyleniyordu. Sonra telefonu çıkarıp onu aramaya koyuldu.

- Alo ajumma!
- Ne var ne istiyorsun?
- Sana da merhaba ajumma. Seni çok özledim de arayayım dedim. Neden hiç aramıyorsun beni?
- Artık arama beni, üzülmek istemiyorsan.
- Ne demek bu şimdi neden üzülecekmişim ki?
- Kes sesini, tamam yeter. Bir daha beni arama dedim sana, bir daha arama!

Ve telefon kapandı. Ma Ri neye uğradığını şaşırdı. Bir süre telefon ekranına bakakaldı ve gözlerinden istemsizce yaşlar süzüldü.

"Anne bunu da yaptığına inanamıyorum. Sen yaptın biliyorum. Sen ayırdın onu benden, senden çok sevdiğim insanı."