NAKAVT

Özel Bölüm 5 / Part-2

Sıla, Rüya'nın yanına geçerken söylenmeye devam ediyordu. "Sadece 2 dakikalığına tuvalete gitmiştim."

"2 dakika olduğundan emin misin?" diye sordu Rüya.

"Tuvaletteki işim 2 dakikaydı, tuvaleti bulmam bir ömür sürdü ama."

İkisi de kıkırdadıktan sonra Sıla, bakışlarını ona aval aval bakan Çınar'a çevirdiğinde elini kendi alnına geçirdi. "Ay, ben sana sarılmayı unuttum!"

Çınar'ı görmenin getirdiği heyecanla aklı başından giden Sıla ve onunla aynı durumda olan Çınar, gecikmeli bir şekilde birbirlerine sarıldıklarında Ardıç, imalı bakışlarla kardeşine bakmadan edememişti. Abisine laf ediyordu ama kendisi de farklı değildi.

Rüya, Ardıç'ın Çınar'ı taklit ederek boğazını temizleyeceğini fark ettiğinde gözlerini kocaman açarak buna engel oldu ve uzanarak ellerini birbirine kenetledi. Sıla ve Çınar'ın sarılması bittiğinde yeni evli ve yeni nişanlı iki çift, havaalanından çıkmışlardı.

Beraber arabaya bindiklerinde Rüya, arabayı park alanından çıkarmış ve evlerine doğru sürmeye başlamıştı. Sıla ile havaalanına gelirken anlaşmışlardı. Biraz onların evinde takıldıktan sonra Sıla, Çınar'ın evine geçecek ve o gün için orada kalacaktı. Çınar, Ardıç'la beraber kaldıkları evdeydi ve iki ev arasında çok da mesafe yoktu.

Eve doğru giden yolda Rüya, yolculuklarının ve oradaki birkaç günlerinin nasıl geçtiğiyle alakalı sorular sıraladı. Ardıç, çoğunu cevaplarken Çınar'dan birkaç isteksiz cevap yükselmesi Rüya'nın garibine gitmişti. Çınar konuşkan biriydi, Rüya onun sohbetinden her zaman büyük keyif almıştı. Ancak şu an pek de havasında görünmüyordu. Ki yanında Sıla varken bu, epey inanılmaz bir durumdu.

"Çınar?" diyerek direkt ona yönelik konuşan Rüya ile Çınar'ın bakışları ona dönmüştü. Rüya, hafifçe gülümseyerek dikiz aynasından kayınbiraderi ile göz göze geldi. "Sen iyi misin?"

"İyiyim," diye mırıldandı Çınar. "Neden sordun? Yoksa imkânsız olan gerçekleşti de kötü mü görünüyorum?"

Rüya, onun alaylı cevabına gülerken "Biraz solgun gördüm seni," demişti. Yanında oturan Ardıç, Çınar yerine cevap vermişti. "Uçaklar onu ürkütüyor biraz, ondan böyle."

Çınar'ın gözlerinden bir saniyeliğine değişik bir bakış geçmişti ancak Rüya onun ne olduğunu yakalayamadan yüzünü yine bir ifadesizlik kaplamıştı. Araba kullandığından daha fazla onu inceleyemeyeceği için bakışlarını önüne çevirdi ve kalan yolu Sıla ile konuşarak geçirdi. Evlerine vardıklarında Ardıç, ayaklarının dibine bıraktığı ufak el çantasını alarak Rüya'nın elini tutmuştu.

"Makineyi bilerek çalıştırmadım," dedi Rüya onun kolunun altına girerken. Birbirlerine kenetlenmiş elleri omzundan sarkıyordu. "Kirlilerini alıp çalıştırırsın."

"Tamamdır," dedikten sonra uzanıp burnunu karısının saçlarına bastırdı. Şu kokuyu solumadan geçirdiği günler ona öyle uzun gelmişti ki boksörlüğü bırakası gelmişti. Evin kapısını açtıkları anda Sakız ağlamaklı bir ses çıkararak Ardıç'ın üstüne atlamıştı. Ardıç, yere eğilerek Sakız'ın ona sırnaşmalarını bastırdığı kahkahalarıyla karşılarken Rüya, bu huzur verici görüntüyü yüzündeki tebessümle izlemişti.

Egemen, Gaye'yle beraber koşuşturan Sakız'ın peşinden koridora çıktıklarında Ardıç'ın yüzündeki keyifli ifade anında silinmişti. Bakışlarını Rüya'ya çevirdi. "İkisi burada yalnız mıydı?"

"Yoo," dedi Rüya tatlı tatlı. "Sakız onlarlaydı."

"Gerçekten öyleydi bu arada," diyerek araya girdi Egemen. "Nasıl bir eğitim vermişsen ona, bana hırlayıp durdu."