41- Şimdi Ödeştik

20.1K 2K 2.3K
                                    

Elley Duhe - Middle of the Night

9 saatlik yolculuğun ardından nihayet Isparta il sınırından girdiklerinde Arya, derin bir nefes almıştı. Esnemesini güçlükle bastırarak Uzer'e döndü. "Bildiğin iyi bir otel var mı?"

"Evet, var. Seni de tam olarak oraya götürüyorum."

Arya, sessizce kafasını sallayıp gözünün önünden akıp giden yolu izlerken zihni sorgulamaya oldukça kapalıydı. Ki zaten sorgulamaya çalışsa da yapabileceği bir şey yoktu. Daha önce Isparta'ya hiç gelmemişti. Nerede neyin olduğundan haberi yoktu. Ve Uzer, onu bildiği iyi bir otel adı altında ailesinin evine getirdiğinde durumu asla çakmamıştı.

"Sen ciddi misin?" dedi Arya gözlerini kocaman açarak. Bir anda bütün yorgunluğu uçup gitmişti. Uzer, arabadan inip arkadaki çantalara uzanırken Arya da onun peşinden inmişti. "Seninle ailenin evinde kalamam."

"Sebep?"

"Çünkü seni tanımıyorum. Aileni tanımıyorum. Onlar da beni tanımıyor ve böyle emrivaki bir şekilde misafirleri olamam. Yüzsüzlüğe girer."

"Hiç de girmez çünkü yanımda birini getireceğimden haberleri var."

Uzer konuştukça Arya daha da çok çıldırıyordu. "Benim neden haberim yoktu bundan?"

"Çünkü sana söylesem istemezdin."

"Evet, istemezdim. Nerede kalacağımı seçmek gibi bir hakkım var ya hani?" Arya, sinirle ellerini sarı saçlarından geçirdi ve Uzer'e bir adım yaklaşıp sakin kalmasına özen gösterdiği sesiyle konuştu. "Yanlış anlayacaklar, anlamıyor musun?"

Uzer, yorgunca omuzlarını geriye atıp "Bak," dedikten sonra aralarındaki mesafeyi bir adım daha kısalttı. "9 saattir araba kullanıyorum. İnan ki şu an seni ikna etmekle uğraşamayacağım. Yalnız başına bir otelde kalsaydın tüm gece aklım sende kalırdı ve deli gibi istediğim uykuyu uyuyamazdım. Anlaşıldı mı?"

"Eğer iyi bir otel bulsaydın aklın bende kalmazdı."

"Kalırdı," dedi Uzer kelimenin üzerine bastıra bastıra. "Dünyanın en güvenli yerinde de olsan seni göremediğim için aklım kalırdı."

Arya, bu sözler ve Uzer'in bakışları karşısında cevapsız kalmıştı. Bir anda Uzer'e karşı kendisini çok savunmasız hissetmişti. Dudaklarını birbirine bastırarak biraz düşündü ve ardından konuştu. "Yine de yanlış anlayacaklar. Hoş değil."

"Patronumun baldızı olduğunu söyledim. Yanlış anlamazlar."

Uzer, Arya'nın da çantasını eline aldıktan sonra arabanın kapılarını kapatmış ve kilitlemişti. Ailesinin evine doğru ilerlerken Arya'nın arkasında kaldığını fark etmişti. Omzunun üzerinden ona baktı. "10 dakika sonra şu endişen uçup gidecek, emin ol."

"Demesi kolay," diye homurdanarak yürümeye başladı. "Ben seni ablamın evine emrivaki bir şekilde getirseydim ne hissederdin?"

"Patron beni evden dışarıya atana kadar geçen birkaç saniyede mi ne hissederdim?"

"Seni dışarıya atmaz. Öyle şeyler yapar ki sen kaçarak gidersin."

Uzer kahkaha atmadan edemedi. Arya, kesinlikle doğruyu söylüyordu.

"Amcam gelmiş! Amcam gelmiş!" Uzer, 5 yaşındaki yeğeninin ev halkını ayağa kaldırmasını yüzündeki tebessümle dinlerken birden herkes dışarıya çıkmıştı. Genç adam, elindeki çantaları yere bıraktı ve ona doğru koşan yeğenini kucağına alıp havaya kaldırdı. Küçük kızın iki yanağını da öptükten sonra "Özledin mi beni?" diye sormuştu.

NAKAVTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin