NAKAVT

61- Teslim Oluyorum

Jaymes Young - Infinity

İyi okumalar...

"Yok, teyze. Hâlâ ayılmadı," diye mırıldandı Rüya odanın bir ucundan. Geçirdikleri yoğun gecenin ardından ertesi güne ulaşmış olmalarına fazlasıyla minnettardı. Bu yeni günün güzel bir haberle gelmesini umuyordu. Çınar'ın ameliyatı iyi geçmişti, bugün uyanıp gözlerini açarsa her şey yoluna girmeye başlayacaktı.

"Ardıç nasıl?" diye soran Arya ile Rüya, bakışlarını kardeşinin yattığı hastane yatağının biraz ötesindeki koltukta uyuyakalmış Ardıç'a çevirdi. "Biraz daha iyi."

"Anladım, ben seni çok tutmayayım o zaman. Fısır fısır konuşmandan belli pek müsait olmadığın. Akşam Uzer'le hastaneye uğramaya çalışırız."

"Tamam, teyze. Görüşürüz." Rüya, telefonu kapattıktan sonra gözlerini tekrardan uyuyan Ardıç'a çevirdi. Başparmağı çenesinin aşağısında, işaret parmağı şakağında duruyordu ve Rüya'nın gördüğü kadarıyla oldukça rahatsız bir pozisyonda uyuyordu. Uyumak gibi bir planının olmadığı açıktı, öyle yorgundu ki uykuya yenilmişti. Aslında Rüya da epey yorgundu. Dün, Ardıç'ın zorlamalarıyla, evine sadece uyumak için dönmüş ve sabah uyandığı gibi soluğu hastanede almıştı.

Ardıç'a doğru yaklaşıp başını düzgün bir pozisyona sokmaya çalışırken Ardıç'ın yanağı Rüya'nın eline yaslandı. Ardıç, uykuyla mırıldanıp yanağını kızın eline sürttüğünde sakalları genç kızın avucunun içini gıdıklamıştı.

"Kedi resmen," dedi Rüya gülerek. Ardından Ardıç'ı düzgünce yatırmış ve üzerini örtmüştü. Ardıç'ın gözlerini araladığını gördüğünde "Şhh," diye mırıldanarak ellerini onun koyu renk, dalgalı saçlarının arasına daldırdı. "Uyumaya devam et."

Ardıç'ın saçlarını okşayarak onu mayıştırmaya devam ederken genç adamın dudaklarında uyuşuk bir tebessüm oluşmuştu. "Ne güzel bir rüya," dedikten kısa bir süre sonra gözleri yeniden kapandı ve uykuya daldı. Rüya, gözlerini uyuyan Ardıç'tan, ellerini ise onun yumuşacık saçlarından hemen çekemedi. Ancak onu uyandırmaktan korktuğu için mecburen geri çekilmiş, hastane odasından sessizce çıkmıştı. Ardıç'ın uyumaya ihtiyacı vardı.

Hastane odasından çıktığı gibi Gaye ile karşılaştığında genç kız, heyecanla Rüya'nın yüzüne baktı. Gaye de sabahın erken saatlerinden beri buradaydı. Bir haber bekliyordu. Sadece 5 dakika tuvalete gitmek için odanın önünden ayrılmıştı.

"Ne oldu?" diye sordu burada olmadığı 5 dakikada neler olduğunu öğrenmek adına. Rüya, ilerideki hastane koltuklarından birine oturup "Aynı," dedi. "Ardıç uyudu kaldı. O yüzden çıktım odadan."

"İyi bari, uyusun. Çok yoruldu. Dünden beri ayakta." Gaye de Rüya'nın yanındaki koltuğa geçip oturdu. Aslında hepsi çok yorgundu. Dün yalnızca uyumak için hastaneden ayrılmışlardı ancak Ardıç, neredeyse hiç uyumamıştı.

"Egemen ve Sıla'yı dün pansiyona gittikten sonra aradım. Sabah geleceklerini söylemişlerdi, birazdan buraya varırlar herhalde," dedi Gaye.

"Egemen biliyor mu?"

"Çınar'ın abim olduğunu mu?" Gaye, kafasını onaylarcasına salladı. "Evet, biliyor. Ama Sıla'ya söyleyemedim henüz. Zaten bir abimin varlığını sindiremeden ikinci abim çıktı ortaya."

İkisi de ağlanacak hallerine gülerken Rüya, ellerini birleştirip "Peki Egemen, Ardıç'ı biliyor mu?" diye sordu. "Hayır, onu yeni öğrendim. Söylemeye fırsat bulamadan da bu durumlar çıktı ortaya."