Özel Bölüm 5 / Part-2

27.5K 1.6K 4.9K
                                    

Ariana Grande - Into You

İyi okumalar...

Rüya, heyecan içerisinde beklemeye devam ederken bir sağa, bir sola yürüyor, daireler çiziyor ve sonra tekrardan aynı noktaya dönüyordu. Bakışlarını yeniden büyük ekrana çevirip gözlerini kısarak baktı. Uçak inmiş görünüyordu, yanlış görmemişti. O zaman Ardıç nerede kalmıştı? Onu göremediği saniyeler arttıkça sabırsızlığı da katlanıyordu. Gören de aylardır birbirlerini görmediklerini sanacaktı. Ki Ardıç askere gittiğinde gerçekten de uzun bir süre birbirlerini görmeden durabilmişlerdi.

Ardıç, maç dolayısıyla şehir dışına çıkmıştı. Giderken yanına Çınar'ı da almıştı, beraber oldukları için Rüya'nın içi biraz daha rahattı ama yine de Ardıç'ın yokluğu çok fazla belli oluyordu. Özellikle de geceleri...

5 senelik birlikteliklerini evlilikle yeni taçlandırmışlardı. Daha 1 seneleri bile dolmamıştı. Rüya'nın sandığının aksine babasının onun evlendiğini kabullenmesi daha kolay olmuştu. Kızının büyüdüğüne alışması için ona epey zaman tanımışlardı. Özellikle Rüya üniversiteden mezun olduğunda Adal, onun yakında evlenebileceğini anladığı için kendini bu fikre istemeye istemeye alıştırmıştı. Rüya, Ardıç'ın ona seneler önce verdiği kolyedeki yüzüğü çıkarıp parmağına taktığında ise hazırlıklara başlamışlardı.

Her gün aynı yatakta uyuyup uyanmaya, aynı evin içinde olmaya, işlerini beraber yapmaya ve tüm gün boyunca onu görmeye çok ama çok alışmıştı. Öyle ki birkaç günlük bu mecburi ayrılık sırasında neredeyse kafayı yiyecekti.

Nihayet uçaktan inen yolcular gelmeye başladıklarında Rüya, parmaklarının ucunda kalkarak Ardıç'ı o kalabalığın içinde görmeye çalışıyordu. Onu görmek konusunda pek bir zorluk yaşamamıştı çünkü kocası uzun boyuyla kolayca fark edilebiliyordu. Kocası...

Rüya, aklından geçenlerle gülümserken Ardıç'a doğru hızlıca yürümeye başladı. Ardıç da Rüya'yı görmek için gözlerini etrafında gezdirdiğinden dolayı gözlerinin buluşması çok sürmemişti. Bakışları birbirine kilitlenirken genç adamın yüzünde hoş bir tebessüm canlanmıştı.

Birkaç saniyelik duraklamanın ardından daha fazla bekleyemeyecek olmak ikisinin de ortak kararı olmuş olacaktı ki birbirlerine doğru hızla ilerlemeye başlamışlardı. Rüya'nın koşar adımları, Ardıç'ın koşmasa dahi uzun bacakları yardımıyla kat ettiği mesafeyle beraber saniyeler içinde kavuşmuşlardı.

Rüya, parmaklarının ucunda kalkarak kollarını sıkıca Ardıç'ın boynuna doladı. Ardıç da kollarını onun beline sarmak konusunda gecikmemişti. Burnunu Rüya'nın boynuna gömüp kokusunu derin derin içine çekti. Beninin üzerine dudaklarını bastırdı. Ardıç'ın yakıcı dudaklarını boynunda hisseden Rüya'nın içi titrerken ona daha sıkı bir şekilde tutunmuştu. Kendini bu kolların arasında kaybetmek için sabırsızlanıyordu.

Ardıç, başını Rüya'nın boynundan kaldırıp gözleriyle güzel karısının yüzüne bakarken onu öpmek için dudaklarına doğru eğildi.

Arkalarından gelen bir boğaz temizleme sesiyle ikisinin de bakışları o yöne dönerken Çınar, onlara ayıplayan gözlerle bakıyordu. Sırıtarak konuştu.

"Ben de bir an evvel amca olmak için heyecanlanıyorum ancak burası pek de yeri değil sanki, ne dersiniz?"

Ardıç, Çınar'ın kafasına bir tane geçirirken Rüya, gülerek Çınar'a yaklaşmış ve ona da hafifçe sarılmıştı. "Sen de hoş geldin, Çınar."

"Hoş buldum," diye homurdandı Çınar. Rüya, onun huysuzluğuna gülerken Sıla'nın "Ne ara geldiler ya?" diyerek söylenmesiyle Çınar'ın yüz ifadesi donmuştu. Onu burada görmeyi beklemiyordu. Havaalanına gelemeyeceğini söylemişti.

NAKAVTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin