𝐶ℎ𝑎𝑝𝑡𝑒𝑟 𝟛𝟘

1.2K 109 76
                                    

Ne ara 30 oldu 🥹...

*

Sevgili Günlük;

Hogwarts'a dönüyorum. Tom'dan yine uzun bir süre uzak kalacağım. Bu süreçte eğer epey düşünürsem, muhtemelen Tom'un tarafından çekilir ve aydınlık tarafa geçerim.

Bir zamanlar en korktuğum şeydi Tom'dan ayrı kalmak.

Malikaneye dün gece döndüm ve Tom hala döndüğümü bilmiyor. Sanırım yanına gidip iki gecedir nerede olduğumu söylemem gerek.

J.

Defteri kapattım ve yataktan kalkıp malikanenin başka bir yerine cisimlendim. Pazar günleri Tom malikanede durup yalnızca düşünürdü. Sessizlik olması için ben hariç ev cinleri dahil herkesi kovardı. Bazen benide.

O yüzden her pazar içeri kapandığı yatak odasına gittim. Yalnızca bir yatak ve ayak ucunda bulunan kıyafet sandığının olduğu yatak odasına.

İçeri girdiğimde bana bakmadan konuştu. "Düşünürken rahatsız edilmekten hoşlanmıyorum."

Tek kaşım merakla kalktı "İki gecedir nerede olduğumu merak etmiyor musun?"

Sonuçta onun nefret ettiği yerde iki gece geçirmiştim.

Elini şakaklarından çekmeden göz ucuyla bana baktı.

"Hayır. Muggle barı?"

Göz devirdim. "Muggle dünyasındaydım."

"Ne işin vardı o yerde?" dedi yüzünü buruşturarak. "Burda boşuna mı yıllardır hazırlık yapıyorum?"

Omuz silktim. "Canım sıkılıyordu. Ergenlerle kavga etmek zevkliydi." dedim sırıtırken. Hatırladığım şeyle kaşlarım çatıldı "Kıyafetlerimin demode olduğunu söylediler." Üzerimde ki sabahlığa baktım.

"Neresi demode bunun?" diye sordum.

Cevap vermedi.

"Bu muggleların kesinlikle tarzları yok." ardından Tom'un yanına oturdum. "Pantolon giyen genç kızlar gördüm. Tuhaf."

Bana yan bir bakış attı. "Sende giyiyorsun."

"Hayır! Onlar kadar değil. Saçmalık."

Beni umursamadı ve bakışlarını tekrar yere çevirdi. Böyle saçma konular konuşmayı sevmediğini biliyordum.

"Akşam Hogwarts'a dönüyorum."

"Biliyorum."

"Saldırıyı ne zaman yapacaksın?" diye sordum.

"Yakında. Her şeyin mükemmel olması gerekiyor."

Dudaklarımı birbirine bastırıp kafamla onu onayladım. En son verdiği cevapta aynıydı.

"Sen savaşı başlatana kadar Dumbledore yaşlılıktan ölecek."

Kafasını bana çevirip dalgayla baktı. "En az elli sene yaşar o bunak."

Yalnızca güldüm. "Çalışmaya gitmedin mi?"

Kafasını iki yana salladı "Dün gittim."

Daha fazla konuşmadan odasından çıktım ve eşyalarımı toparlamak için kendi odama yol aldım.

* * *

Yeni bir yılda ilk akşam yemeği için Büyük Salona ilerledim.

Bildiklerimi birilerine anlatmak hoşuma gitmiyor değildi. Onlar için değil, kendim için.

𝗧𝘂𝘁𝘀𝗮𝗸 || 𝗧𝗼𝗺 𝗠𝗮𝗿𝘃𝗼𝗹𝗼 𝗥𝗶𝗱𝗱𝗹𝗲Where stories live. Discover now