𝐶ℎ𝑎𝑝𝑡𝑒𝑟 𝟚𝟟

1.6K 118 43
                                    

Gaunt Malikanesinde kendi odamda kahvemi yudumlarken bakanlıktan gelen dosyaları inceliyordum. Bu sene sadece KSKS öğretmenliği yapmakla kalmayacak, aynı zamanda bazen iksir derslerine girecektim.

Bakanlıktan bildirimler gelmeye devam ediyordu ve bu durumdan sıkılmadım desem yalan olurdu. Masaya doğru eğilip tüy kalemi mürekkebinden çıkarırken son kez kalan iki imzalanacak dosyaya baktım. Gözlerim yazıları takip ederken sıcak havadan dolayı bunalıp saçlarımı topladım ve gereken yere son imzaları attıktan sonra sırıtıp bacaklarımı sarkıtarak masaya oturdum, tüy kalemin arkasını dişlerimin arasına aldım.

Dikkatimi odama giren biri bozdu. Tanıdık biri.

"Rosier? Kapıyı niye tıklatmıyorsun?" diye sordum masadan kalkarken. "Malikanede olduğunu bilmiyordum."

"Riddle- Lord toplantı için çağırmıştı."

Beni neden çağırmamıştı?

Kaşlarımı çatıp Rosier'ı süzdüm. "Ee? Odamda ne işin var?"

Rosier elini ensesine attı ve "Tuvaleti arıyordum." diye mırıldandı.

Göz devirdim ve odanın çıkışını gösterdim. "İkinci sol."

Rosier gideceği sırada duraksadı ve bana baktı. Sorar gözlerle neden hala gitmediğini merak edercesine onu izledim.

"Uzun zamandır eski düellolarınızı görmüyorum." dedi sonunda.

"Görmen mi gerekirdi?" tek kaşım havaya kalkmıştı.

"Özlemedik desek yalan olur..."

"Çoğul?"

"Yani, Slytherin'ler olarak yaptığınız düelloları izlemek zevkli oluyordu." dedi çarpık bir şekilde gülerken. Dudak büzdüm ve asamı masamdan aldım.

"Eh, beraber yapabiliriz."

"Benimle mi?"

"Yok." dedim gülümseyerek. "Kendi kendime konuşmayı severim ben, duvarla düello yapacağım izleyebilirsin istersen."

Rosier asasını cebinden çıkarttığında memnuniyetle sırıttım. "Ezeceğim seni William."

"Sanmıyorum."

Gönderdiği kırmızı bir büyüyü hızla oluşturduğum kalkanda tuttum ve aynı hızla geri tepmesini sağladım. Ancak Rosier asasıyla tepen büyüyü yakalayıp havaya savurarak yaktı.

Hırsla bir donma büyüsü yollasamda karşılık olarak kenara sıyrıldı ve büyüden kaçtı. Vücut kilit büyüsü gönderdi, ama mavi ışığı hışımla arkama gönderip asamı hızla tekrar Rosier'a doğrulttum. Gönderdiğim lanet işe yaramadı, o da benim yaptığım gibi arkasına göndermişti.

"Beni hafife alıyorsun Juliette." dedi sırıtırken.

"Saygılı konuş." dedim duraksamadan büyüler göndermeye devam ederken. Üzerine doğru adımlar atmaya başlamıştım en sonunda. Bana büyük bir ışık kütlesi şeklinde büyü yolladığında kafamı hızla aşağı eğdim. Tom'un geldiğini o zaman anlasamda düellonun ortasında gidemezdim.

Bu beni korkak kılardı. Kafamı tekrar kaldırırken daha yeni topladığım saçımın dağılan tutamlarının esintiyle uçuştuğunu hissettim.

"Pes et Rosier!" dedim lanet göndermekten vazgeçmeyerek. Cevap vermeyip büyüleri tersine göndermeye devam ediyordu. Hırsla üzerine yürürken aralıksız büyüler gönderdim. En sonunda Rosier'ın sırtı duvarla buluştuğunda burun burunaydık. Onunda pes edecek gibi bir hal okunmuyordu yüzünden. İkimizde dik durarak birbirimizin boğazına asa dayamış bir şekilde duruyorduk.

𝗧𝘂𝘁𝘀𝗮𝗸 || 𝗧𝗼𝗺 𝗠𝗮𝗿𝘃𝗼𝗹𝗼 𝗥𝗶𝗱𝗱𝗹𝗲Where stories live. Discover now