𝐶ℎ𝑎𝑝𝑡𝑒𝑟 𝟛

3.6K 226 130
                                    

"Beni ne zaman bu lanet yerden çıkarmayı düşünüyorsun?" diye sordum parmaklıkların arkasında duran Tom'a, sinirle.

"Ben ne zaman istersem."

"Oyuncağın değilim. İstediğin gibi beni hapis edip, istediğin zaman salamazsın."

"Hatalar yapmasaydın, bunlar olmayacaktı Juliette."

Ses tonu her zamankinin aksine sakin ve nazikti.

Manipüle ediyordu.

"Beni çıkartmanı istiyorum. Şimdi."

Arkasını dönüp gitmeye yeltendiğinde arkasından bağırdım

"Beni çıkartmazsan kendimi öldürürüm." dedim ve ondan bir tepki bekledim. Yürümeye devam ettiğinde tekrar bağırdım "Duydun mu orospu çocuğu!"

Duraksadığı zaman kaşlarımı çatarak ondan bir hamle bekledim. Bir kaç adımda tekrar parmaklıkların arkasında dikildi.

"Yapamazsın. Burada kendini öldürebileceğin hiçbir şey yok." dedi ve içeri kısa bir bakış attı "Ne olur ne olmaz seni izlemesi için ölüm yiyen göndereceğim. Onunla da böyle konuşursan hoş şeyler olmaz."

"Öyle mi?" dedim kaşlarımı kaldırıp ona doğru adım atarken "Ne olur?"

İşkence uygulayamazdı, dayanıklıydım.
Öldüremezdi, bana ihtiyacı vardı.
Tehdit edemezdi, koz olarak kullanacağı bir şey yoktu.

Bir süre suratıma baktı. Yüz ifadesinde ki boşuluktan ne diyeceğini düşündüğü aşikardı

"Bulamadın mı?" dedim sırıtarak

"Seni buraya terk ederim. Yanına gelmem, yüzümü bile göremezsin."

Ayrılırım mı demeye çalışıyordu?

"Seni tutan ne?" dedim kollarımı göğsümde birleştirerek

Cevap vermek yerine burnundan soluyarak zindanları terk ettiğinde göz devirip yatağa oturdum.
...
"Müritlerinden biri bir şeyler karıştırıyor."

Beni duymazdan geldiğinde omzundan tutup zorlukla onu kendime çevirdim ve kolyeyi gözünün önünde sarkıttım

"Benim şahsi kitabımdan böyle bir kolye çıkıyor." dedim ve cebime koyup devam ettim "Ve şansa bakki üçüncü kez beni takip eden bir gölge var."

Riddle bakışlarını kısa bir süre yere dikip geri bana baktı

"Gölge falan yok burada."

Şaşkınlıkla arkamı döndüm

"Senin müritlerinden olduğu daha da belli oldu. Sama söylediğimi anlayınca gidiyor."

"Saçma sapan şeyler söylemeyi kes." dedi eline kitap doldurmaya devam ederek

"Gün geldiğinde kimin saçma konuştuğunu göreceğiz."

Beni dinlemediğinde derin bir iç çekip kütüphaneden çıktım ve Slytherin Ortak Salonuna gittim. Riddle'ın müritlerinin çoğu buradaydı. Hepsine kısa bir bakış attım.

Lestrange yoktu.

O her yere burnunu sokmasına rağmen bir kaç gündür gözüme gözükmüyordu. Malfoy'un yanına gittim

"Lestrange nerede?"

"Nereden bilebilirim?"

Göz devirip kendimi tekrar siyah deri koltuğa attım

𝗧𝘂𝘁𝘀𝗮𝗸 || 𝗧𝗼𝗺 𝗠𝗮𝗿𝘃𝗼𝗹𝗼 𝗥𝗶𝗱𝗱𝗹𝗲Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ