62- Evine Hoş Geldin

Start from the beginning
                                    

Gaye, Egemen'in durumuna acıyıp yeniden abisinin diğer koluna girmeyi denediğinde Egemen, kaşlarını yukarı kaldırarak onun bu hareketine engel olmuştu. Tam dibindeki Çınar'la Ardıç'ın oturduğu apartmana doğru yürürken sırıttı.

"Parfümün ne güzelmiş," diye saçmaladı. Ne dediğini bile bilmiyordu. Zira Çınar da çatık kaşlarıyla onu döndüğünde saçmaladığına dair yeterince kanıtı olmuştu. "Ne diyorsun?"

"Güzel kokuyorsun, onu diyorum. Parfümünün markası ne?"

"Hastaneden yeni çıktığımın farkındasın, değil mi?"

"Hastane kokusu mu diyorsun?"

"Parfüm sıkmaya vaktim olmadı diyorum."

"Yani bu kendi kokun mu?" Egemen, inanamayarak Çınar'a doğru eğildi ve ondan yükselen kokuyu hafifçe kokladı. Geri çekildiğinde "Vay anasını," demişti. "Harika kokuyorsun."

"Ya sabır," diye homurdandı Çınar. Bakışlarını Gaye'ye çevirdiğinde sırıtarak ikisini izlediğini fark etmişti. Kardeşinin gülümsediğini görmek Çınar'ın dikkatini dağıtırken var olan tüm siniri de uçuşmuştu.

Adal, önden yürüyen Çınar, Egemen ve Gaye ikilisini izlerken kafasını hafifçe iki yana salladı. "Egemen'i Arda'nın doğurmadığına emin miyiz?" diye sordu karısına. "Çünkü aynı onun gibi serseri de."

"O serseriler sonunda kazanmayı biliyor," dedi İmge sırıtarak. Ardından kocasının koluna girmiş, suratına aşağıdan bakmıştı. "Ne de olsa Arda senin biricik kız kardeşinle evlendi."

Adal'ın yüzündeki bozulmayla İmge, kıkırdadı ve çenesini kocasının omzuna yaslayarak sözlerine devam etti. "Bir de kızları oldu."

"İmge."

Almaktan asla bıkmadığı o tanıdık tepkiyle kıkırdayan kadın, bakışlarını önlerinden yürüyen çocuklara çevirdi. Ardıç'ın yaşadıklarını yaşayan bir yaralı çocuk daha girmişti hayatlarına. Ancak Çınar'ın yaraları çok daha derindi çünkü o cehennemde 19 sene geçirmişti.

Ardıç'ın evinin bulunduğu binadan içeriye girip asansöre yöneldiklerinde hep beraber binmişlerdi. Egemen, Çınar'ın kolu kendi omzunda bir şekilde onun ayakta durmasına yardımcı olurken gözleriyle hangi kattan gittiklerini gösteren yere bakıyordu. Eğer mümkün olsaydı, Egemen bu bakışlarla asansörün hızını artırabilirdi.

Sonunda Ardıç'ın evinin olduğu katta durduklarında Adal, asansör kapısını ittirmiş ve Çınar'ı taşımakta Egemen'e yardımcı olarak asansörden çıkarmıştı. Hepsi o kapının önünde durduklarında Çınar, merakla etrafına bakındı. İlk kez abisinin evine geliyordu.

İmge, zile basarak geri çekildiğinde içeriden duyulan aceleci adım seslerinin kızına ait olduğunu anlamıştı. Kapı açıldığında Ardıç, onları karşılamıştı. Hemen arkasında Rüya duruyor, heyecanla bu ana tanıklık ediyordu.

Ardıç, Çınar'ın gözlerine baktığında gülümsedi ve kapıyı sonuna dek açarak onları içeriye buyur etti. Bir yandan da tüm yükünü Egemen'e yüklediği için kardeşiyle epey gurur duyuyordu. Yine de Çınar'ın yükünü Egemen'den aldı ve kardeşinin içeriye girmesine yardımcı oldu.

Çınar, abisinin evinin içine ilk adımını attığı anda bambaşka bir ortam onu karşılamıştı. Abisi, biraz arkasındaki Rüya ve onların arkasında da Sıla, Rüya'nın teyzesi Arya ve onun erkek arkadaşı Uzer... Bu yüzler tanıdıktı çünkü Çınar'la hiçbir bağlantıları olmamasına rağmen hastaneye onu ziyarete gelmişler, geçmiş olsun dileklerini iletmişlerdi. Bu, Çınar'ın her ne kadar tuhafına gitse de bir yandan da hoşuna gitmişti.

NAKAVTWhere stories live. Discover now