NAKAVT

61- Teslim Oluyorum

"Aklım çıktı kızım," diye mırıldandıktan sonra başını Gaye'nin omzuna gömdü. Geriye çekilip Gaye'nin yüzünü avuçladı. "Nasılsın? Çınar nasıl?"

"Çınar iyi." Gaye'nin bakışları Egemen'in biraz arkasında duran ve korkuyla Gaye'nin yüzüne bakan Sıla'ya döndü. "İyi olacak," dedi güvence verircesine. Sıla, elini kalbinin üzerine koyarak dışarıya derin bir nefes verdi. O sırada Egemen'in bakışları Rüya'yı bulmuştu.

"Rüya? Sen ne zaman duydun bunları?"

"Egemen, bilmen gereken bir şey var. Çınar ve-..."

"Evet, biliyorum. Çınar ve Gaye kardeş," diye kestirip attı Egemen. Sıla'nın yüz ifadesinde herhangi bir şaşkınlık olmamasından Egemen'in yolda gelirken ona her şeyi anlattığını anlamıştı. Bildiği her şeyi...

"Hayır," dedi Rüya kafasını iki yana sallayarak. "Yani, evet. Çınar ve Gaye kardeş ama sadece onlar yok." Gaye ile Rüya bakıştıktan sonra Gaye, bakışlarını sevgilisine çevirdi. "Bir abim daha var, Egemen."

"Sen ciddi misin?" diye sordu Egemen şaşkınca. Elleri Gaye'nin beline dolanmış bir şekildeydi. Onu kendisinden uzaklaştıramıyordu. Gaye için, onun üzüldüğünü düşünerek fazlasıyla endişelenmişti ve yüzüne bakarak, onu kendisine yakın tutarak sakinleşmeye çalışıyordu.

"Evet, ciddiyim. Büyük abimi tanıyorsun hatta."

Egemen, mümkünmüş gibi daha da şaşırırken hiçbir tepki verememişti. Gaye, onun şaşkın suratına gülmeyi sonraya erteleyerek açıklama yapmaya devam etti. "Abim-..."

"Benim." Gelen sesle hepsinin bakışları hastane odasının kapısında dikilen Ardıç'a döndü. Belli ki koridordan gelen gürültüler onu uyandırmıştı ve kapıdan çıktığı anda gördüğü manzarayla sinirleri de epey tepesindeydi.

Gaye'nin hemen dibinde duran ve kollarını ona sarmış olan Egemen...

"Nasıl?" diye sordu. Algılamaya çalışıyordu.

"Ardıç benim abim."

"Ardıç senin abin," diye tekrarladı Egemen. Dışından sesli bir şekilde düşünüyor, anlama sürecini hızlandırmaya çalışıyordu. Yüzüne gergin bir gülümseme otururken "Ve o bir boksör," demişti. İşaret parmağıyla Ardıç'ı gösteriyordu. Bakışlarını da Ardıç'a çevirdiğinde Ardıç, bakışlarını Egemen'in parmağına çevirip öyle bir bakmıştı ki Egemen, elini korumak amacıyla montunun cebine sokmuştu.

"Lisanslı bir boksör," diyerek düzeltti Gaye. Sanırım burada Ardıç'ın onu dövmeyeceğine dair güvence vermeye çalışıyordu. Ardıç'ın bakışlarından bile ürken Egemen için yeterli bir güvence değildi.

"İki abin var ve biri boksör." Egemen, elini sarı saçlarına daldırarak içine derin bir nefes çektiğinde Rüya, araya girmişti. "Çınar da yasa dışı boks yapıyor. Epey de başarılı." Ardıç, kaşlarını kaldırarak Rüya'ya baktığında Rüya, dudaklarını bükerek ekledi. "Dün sana vururken gördüm, güzel yumruk atıyor bence."

Egemen'in gözleri kocaman açıldı. "İki abin var ve ikisi de boksla uğraşıyor."

"Biri lisanslı," diyerek ona hatırlattı Gaye. Egemen, bu sefer Çınar'ın boyunu ve endamını aklına getirmeye çalışırken sertçe yutkunmuştu. "Ben galiba bayılacağım."

"Burada ne olduğunu görüyor musun, Egemen?" Egemen'in kocaman açılmış mavi gözleri kuzeninin yüzüne döndüğünde Rüya, sırıtarak eklemişti. "O masum balıkların günahını aldın."

"Çınar?" Sıla'nın zayıf fısıltısı bir anda herkesin dikkatini dağıtmıştı. Ardıç, başını hastane odasının içine doğru çevirip kardeşinin yattığı yatağa baktığında gördükleriyle kulaklarından tüm ses silinip gitmişti.