55- Bana Razı Olma

Start from the beginning
                                    

Acar'ın kalbi hızla atmaya başlarken geri çekilmesi gerektiğini biliyordu. Zaten en başında neden onu tutmuştu ki? Kız yatağa düşecekti, bir yeri incinmezdi. Ama anlık bir tepkiydi ve kendisine engel olamamıştı.

Doğa, havada kalan ellerini nereye koyacağını bilemeyen bir tavırla etrafına bakınırken kulakları da çınlamaya başlamıştı. Ne yapması gerektiğini bir türlü anlamıyordu. Acar, boğazını temizleyip Doğa'nın belini sıkıca saran kolunu çekene kadar da yapması gereken ilk şeyin fark etmeden tuttuğu nefesini dışarıya vermek olduğunu anlamamıştı.

Acar, gözlerini kaçırarak geriye doğru birkaç adım attı. O sırada evin kapısı çalmıştı. Doğa "Abi!" dedi büyük bir sevinçle. "Abim geldi."

Ve sanki peşinden kovalayan biri varmışçasına bir hızla tuhaf şeylerin yaşandığı o odadan çıktı.

***

"Konuştuğum adam Efe'nin eldivenlerinin içine bir şey koydurduğundan emindi. Bu yüzden eğer bir şey bulamazsak maçta kendine çok dikkat etmen gerekiyor."

Uzer, konuştuktan sonra söyledikleri için Ardıç'tan herhangi bir tepki bekledi ancak Ardıç, gözlerini diktiği noktadan ayırmadan "Tamam," demekten öteye gitmemişti. Uzer, omzunun üzerinden genç adamın baktığı noktaya göz attığında Arya'nın yeğeni Rüya'nın gülümseyerek bir erkekle konuştuğunu görmüştü.

Sırıtarak Ardıç'a döndü. "Kabahat bende, gelip bu konularla kafanı şişiriyorum. Sen sevgilinin yanına geç."

Nihayet Ardıç'ın bakışları Uzer'e dönmüştü. "Ne?" dedi şaşkınlığını üzerinden attığı anda. "Rüya benim sevgilim değil."

"Ciddi misin? Ben sandım ki... Yani sen o noktaya bir katil misali bakınca kıskançlıktan kudurduğunu düşündüm."

Durum aslında tam olarak buydu. Tüm hücreleri yoğun bir kıskançlıkla dolmuştu ve karşısındakine temas etmeden konuşamayan Alihan'dan bir sürahi yapma isteği saniyeler geçtikçe katlanarak artıyordu. Rüya'nın omzuna dokunan elini alıp...

"Dediğim gibi, sevgili değiliz." Ardıç, sesinin homurdanır gibi çıkmasına engel olamamıştı. İçine derin bir nefes çekip sakinleşmeye çalıştı. Belki başka yöne baksa sakinleşebilirdi. Sonuçta Rüya, onu kızdırmak için Alihan'ı çağırmıştı. Tanıdığı en eğlenceli erkek olduğu falan yoktu. Rüya'nın planının farkındaydı. Onunla bir kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu ve Ardıç da kontrol edemediği hisleri yüzünden Rüya'nın onunla istediği gibi oynamasına izin veriyordu.

Üzerinde nasıl bir etkisinin olduğunu fark etmesi Ardıç için hiç iyi olmamıştı. Çünkü Rüya şu anda Ardıç'a ne isterse yaptırabileceğinin farkındaydı. Eğer istedikleri sadece Ardıç'a zarar verecek olsa genç adam şüphesiz ki karşı koyamazdı. Rüya'ya olan ve kendisinin dahi doğru dürüst tanımlayamadığı hislerini açar, hiçbir zaman istediği adam olamayacağını bilse de denerdi. Bundan zararlı çıkacak tek kişi kendisi olsaydı bir saniye bile durmazdı.

"Anladım," diyen Uzer'le düşüncelerinden sıyrıldı. "Öyle görünüyorsunuz," diyerek ekleme yaptığında bakışlarını ona çevirip de bir kez daha sevgili olmadıklarını söyleyecekken gördükleriyle başından aşağı kaynar sular dökülmüştü.

Rüya, Alihan'la dans ediyordu.

"Benim gitmem lazım," diyerek yarım yamalak bir açıklamayla Uzer'in yanından ayrıldı ve piste doğru ilerlemeye başladı. O sırada Arya, elinde içeceklerle Uzer'in yanına gelmişti. Uzer, Ardıç'ın ardından bakarken "Yanlış bir şey mi söyledim acaba?" diye sormuştu.

"Ne dedin ki?"

"Yeğeninin sevgilisi olduğunu sanmıştım."

Arya'nın kahkahasıyla Uzer, bakışlarını ilgiyle ona çevirdi. Arya, elindeki bardaklardan birini Uzer'in eline tutuşturup "Sevgililer zaten," dedi keyifle.

NAKAVTWhere stories live. Discover now