31:Alfa

282 32 11
                                    

Bir süre daha birbirimize sarılıp, anın tadını çıkarttık. Yanağıma ufak bir öpücük bırakıp üzerimden kalktı. Yatağın yanındaki komidindeki su dolu bardağı alıp kokladı. Dudakları iki yana kıvrılırken, ne yaptığını çözmeye çalışıyordum.

"Suyuna iksir katmış."

"Ne iksiri?"

"Bağlama büyüsü eğer içseydin, kurdun ve sen Lidya'yı eş olarak görmeye başlayacaktınız. Gerçekten seninle kafayı bozmuş."

"Kurtadamlar böyle şeyler yapabiliyor mu?" Bu konu dikkatimi çekmediği için bununla alakalı herhangi bir kitap okumamıştım.

"Bazı kurtlar yapabiliyor ancak bu kadar zahmetli üst düzey bir iksiri yapmak bir kurdun işi değil. Bir büyücüden yardım almış olmalı."

"Yani suyu içseydim Lidya'yı eşim olarak görecektim?"

"İksir ruhunun hatlarıyla oynayıp kurdunun ve senin iradeni kaybetmeni sağlayacaktı. İdareyi etkileyen büyüler bir kurdun yapabileceğinden çok daha üst seviye büyülerdir. Birkaç kez şahit olmuştum. İlk günler etkisini göstermez, ama ilerleyen günler kişi gitgide idaresini kaybeder. Sanki ona bağımlıymış gibi ne derse desin yapar, bir çeşit kuklaya dönüşür."

"Bu korkunç."

"Öyle, bu iksiri yapması yasadışı. Büyük suçluların yargılanması için kurulan bir büyük mahkeme var."

Sözünü keserek "Büyük mahkemede bazı tanrıların da olduğu söyleniyor, bu doğru mu?" diye sordum.

Suyu lavaboya gidip boşalttı. "Yasaklı bir büyüyü yapmak büyük mahkeme için önemsenmeyecek bir konu. Tanrılar bu tip konulara zaman harcamazlar."

"Hiç büyük mahkemeye gittin mi?"

"Hayır, ne yargılanan ne de izleyici olarak gitmedim. Benim olayım onlar için önemsenmeyecek kadar küçük."

"Yargılanmak için ne kadar büyük bir suç işlemek lazım?"

Bana döndüğünde dudaklarında müzip bir gülümseme vardı. "Ne o, hızını alamadın şimdi de büyük mahkemede mi yargılanmak istiyorsun?"

"Hayır tabikide merak ediyorum sadece, kitaplardaki bilgiler bu konuda çok sınırlı."

"Dünya üzerinde sandığından daha çok varlık var. En basitinden Amy'nin şeytanın kızı olduğunu biliyor muydun?"

"Dalga geçiyorsun? Kitaplarda büyücüler hakkında pek fazla bilgiye ulaşılmıyor."

"Büyücüler tarihini saklamakta titizlerdir. İnsanlar aleminde şeytan olarak bilinen Hades, bir tanrı. İnsanı gebe bırakarak görevini hafifletmek için yeni bir varlık oluşturdu."

"Yani büyücüler şeytan ve insan melezi."

"Öyleler ancak sen yinede bir büyücüye bunu söyleme. İnsanları sevdikleri söylenemez. Varlıklar alemi sandığından daha geniş Brian Foster." dedi bana yaklaşırken.

Ellerini boynuma dolayıp saçlarımı okşamaya başladı. "Buradan ayrıldığımızda şüphelenmeyecekler mi?"

"Sabaha kalmadan fark ederler. Ama onlar seni bulmadan merakları kısa sürede dinecek."

Başımı kaldırıp göz göze gelmemizi sağladım. "Bir şey saklıyorsun."

Gülümseyerek dudaklarıma bir öpücük bıraktı. "Sakladığım şeyi yakında öğreneceksin." Dudaklarımızın arasında santimler varken geri çekildi. "Prensesle evlenmek istemiyorsan bir an önce gitmemiz gerekiyor."

Balkon kapısına doğru giderken arkasından sarıldım. "Pek sabırsızsın."

Beline sardığım kollarımdan kurtularak balkona çıktı. "Dikkatsiz, rahat ve gevşeksin."

Ölü DolunayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin