3:Başlıyoruz

559 42 5
                                    

Saraya tekrar geri döndüğümüzde herkes odalarına dağıldı. İki kardeşin de arası anlaşılan oldukça kötüydü. Ölüm kurdu Lidya'ya bağırıp çağırırken kızı az çok analiz edebilmiştim.

Mia denilen kadın, dedikleri kadar vardı. Aralarında tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. Ancak kız gözünü kırpmadan kardeşinin gözlerine bakarak onu öldüreceğini söylemişti. İçinde tehlikeli bir kin beslediği belliydi.

Bu kadın tahminimden daha da tehlikeliydi. Bir an önce kurduma ulaşıp güçlenmem gerekiyordu. Patricia'nın dediğine göre eğitimler yarın başlıyordu. Oldukça sıkı bir eğitim olacağını söylemişti.

Başarmak zorundaydım. Mia denilen vahşi kurt gözünü kırpmadan ailemi öldürmüştü. Hayatımda ilk defa içim bu kadar intikam ateşiyle kavrulurken, bu olanları onun yanına bırakmaya hiç niyetim yoktu. O kurdu ellerimle boğacaktım. Bunu aileme borçluydum.

Saat artık geç olduğu için üstüme rahat bir şeyler giyinip çift kişilik rahat yatağa uzandım. Burada hayatta kalıp, intikamımı alabilmem için sadece güç değil aynı zamanda bilgi de gerekliydi. Yarın eğitimler bittikten sonra kütüphaneye gitsem iyi olacaktı. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlarken aklımı kurcalayan düşüncelerle uykuya daldım.

Birinin kapıyı kıracak gibi vurmasıyla zar zor gözlerimi açıp kapıya doğru ilerledim. Yarı uykulu gözlerimle karşımdaki yüze baktım. Lidya gülümseyen suratıyla bana bakıyordu. Dünkü halinden eser kalmamıştı. Veya öyle göstermeye çalışıyordu. İkimizde ses çıkarmadan birbirimizle bakışmaya devam edince geriye çekilip odaya girmesine izin verdim. Odaya girip cam kenarındaki tekli koltuğa oturdu. Gözlerimi ovuşturarak karşısına oturdum.

Neşeli sesiyle "Günaydın. Bugün hava çok güzel değil mi?" dedi.

Başımı çevirip dışarıya baktım. Her zaman ki gibi kar yağıyordu. İşaret parmağımla dışarıyı göstererek "Bu mu güzel hava?" dedim.

Dediklerimle beraber neşeli bir kahkaha attı. "Biz kurtlar için karlı havalar daha güzeldir. Dinç ve formda kalmamızı sağlar. Kurdunu bulduğunda sende soğuk havaya alışacaksın."

"Kurdumu nasıl bulabilirim?"

Ormana doğru bakarak "Kurtlar genellikle sürü halinde yaşarlar. Kurdunu bulman için dolunayda dışarı çıkman ve ormanın içine girip bir kurtla eşleşmen gerekir." dedi.

"Peki bu herhangi bir kurt olabilir mi?"

Başını olumsuz anlamda sallayıp "Hayır dolunayda ormanda gezerken sen kurdunu değil, kurdun seni bulur." dedi.

"Hiç böyle tahmin etmemiştim."

"Nasıl tahmin etmiştin?"

"Yani kurdumun zaten içimde bir yerlerde olduğunu düşünmüştüm. Ormanda başka bir kurtla eşleşeceğimi düşünmemiştim."

"Kurdun zaten senin içinde sadece başka bir bedende onu bulduğunda ilk sana vahşi davranacaktır. Bunu garipseme çünkü o da başka birinin bedenine girmek istemeyecektir. Ona korkmadan dokunduğunda ruhunuz ve bedenleriniz birleşir. Böylelikle kurt formundayken onun bedenini ve ruhunu paylaşırsın aynı şekilde insan halindeyken de ruhunun bir parçasını o yönetir."

"Peki özel güçler nasıl geliyor, mesela senin özel gücün doğduğunda da var mıydı?"

Kısa bir kahkaha attı. "Hayır tabikide bu özel güçler birleştiğin kurttan geliyor. İnsan formuyla birleşmemiş bir kurdun özel güçleri aktif değildir. Bu yüzden hangi kurdun nasıl bir özel güç taşıdığını bilemezsin. Aynı zamanda ruh eşin olan bir kurt senden başka biriyle eşleşemez."

Ölü DolunayWhere stories live. Discover now