DOĞU KARTALI| 25

12K 454 95
                                    


Cem Karaca - Bu Son Olsun
Keyifli okumalar dilerim
Sınır 150 oy 200 yorum

Her şey hiç olmadığı kadar karışık hava her zamankinden daha soğuk artık. Öleceğinizi gram duygu barındırmayan sesiyle bir doktorun ağzından duymak berbat bir şey. Hele de bunu gözünüzün içine bakan sevdiğiniz adamla duymak daha da zor. Ben ne zaman 'İşte şimdi işler yoluna giriyor,' desem felaket senaryomuz başlıyordu. Hep böyle mi olacaktı?

Gözlerimi açtığımda Cihan'ın güçlü kolları tarafından sarılmıştım. Bu duyguyu tatmayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki bir süre kollarında dinlendim. Ama sabah ezanıyla beraber kollarından çıkmıştım. Odanın içine konulan tek kişilik koltuğa kıvrılıp otururken bakışlarım yeni aydınlanmaya başlayan şehre dönüktü. Beynim düşünmeyi bırakmıyor olsa da gerçekten hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Dün duyduklarım ağır şeylerdi ve ben duymamış gibi davranıp onun kollarına sığınmıştım ama bugün her şey daha aydınlıkken düşünmemek elde değildi. Her ne kadar istemesem de...

Bundan sonrası için nasıl bir yol izleyecektik? Ailemize nasıl söyleyecektik? En önemlisi o ne yapacaktı? Tedavi olmamı isteyecekti. Bunun için de ya kendi şehrimize ya da daha büyük bir şehre gitmemiz gerekti. Benimle gelecek miydi? Gelmezse ne yapacaktım? Ben tek mi gidecektim?

Bunu yapamazdım. Her şeyi öğrenmeye bu kadar yakınken çekip gidemezdim. Onu peşimden gelmeye ikna etmem lazımdı. İçimden bir ses mecbur olmadığı sürece gelmeyeceğini söylüyordu.

"Orada daha ne kadar durmayı düşünüyorsun güzelim?"

İrkilerek sesin geldiği yöne, yatağa, döndüm. Cihan, tek kolu üzerinde benden tarafa bakıyordu. Üst bedeni çıplaktı ve boynundan dün fark etmediğim bir zincir sarkıyordu. Saçları olabildiğine dağınıktı. Ve evet nefes kesici görünüyordu.

"Beni süzmen bittiyse yatağa gelir misin?"

Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Ve tüm vücuduyla oldukça davetkar görünüyordu. "Böyle iyiyim."

Gözlerini devirdi. "Yatağa gel Akşın."

Güzelimden Akşın'a geçtiğimize göre Cihan'In romantik yanı da buraya kadardı demek. "İstemiyorum Cihan. Hem hastanedeyiz."

"Ne olmuş hastanedeysek?"

Omuz silktim. "Ayıp Cihan."

Cihan erkeksi bir gülüş gönderdi. Birazdan utanacağım şeyler söyleyeceğini anlamıştım. "Gece doktorun ve hemşirelerin gördü zaten. Gel hadi."

Tabi ya. Kontrole gelmiş olmalılardı. Aptal kafam. Biraz utandığını hissederken bakışlarımı cama çevirdim.

"Akşın'ım hadi güzelim."

Omuz silktim. Biraz ürperdiğimi hissederken çıplak sayılan omuzlarıma sıcacık kolları kapandı. "Buz gibi olmuşsun. Neden inat ediyorsun ki?"

Dokunuşunun ne kadar iyi hissettirdiği konusunda yalan söyleyemezdim. Bu yüzden bir süre bu güzel hissin ve sıcaklığın tadını çıkardım. "Eve gitmek istiyorum."

Başını omuzumun üzerine koydu. Hafif sakallı çenesi omuzumu kaşındırırken başını salladı. "Hafta içi İl Milli Eğitim'e gideriz."

Kaşlarım çatılırken omuzumun üzerinden başımı arkaya çevirdim. Omuzumun üzerinden göz göze gelirken yaptığım hareketin bizi ne kadar yakınlaştırdığının da farkına varmıştım. "Anlamadım?"

O istifini hiç bozmazken ben daha fazla onunla bu şekilde kalamayacağımın farkına vararak kendimi geri çekmiştim. Bu hareketimle Cihan da kendini geriye çekmişti. İşaret parmağıyla burnunun ucunu fiskeledi ve ağır adımlarla hemen önümdeki camın önüne geçti. Şimdi karşılıklı durmuştuk. Kalçasını arkasındaki mermere yaslayıp kollarını da göğsünde birleştirdi. "Sana bir soru sordum."

DOĞU KARTALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin