29. BÖLÜM: Kumpas

462 94 33
                                    

Arastein Bölgesi / Kartal Kayası

Âsi Sigrun yeğeni Lemah'a döndüğünden beri endişeliydi. Neler olduğunu ona anlatmamıştı, Âsi bunu anlıyordu. Ama onu asıl endişelendiren ağabeyim dediği Kaya adındaki genç adamı Alazkış'a aceleyle göndermesiydi. Ne oluş olabilirdi ki?

Aysera'nın Arastein'e gelişi gerçekten de büyük ses getirmişti. Öksökö'nün semalarda uçuşu binlerce yıl boyunca hatırlanacaktı hiç şüphesiz. Yeğeniyle gurur duymuştu Âsi Sigrun. Lakin asıl mesele ortaya koyduğu soruydu. Büke Âali'nin ölümü ardındaki sır perdesi düşündüklerinden çok daha büyüktü. Bu yüzden Âsi güvendiği adamlarına ve oğullarının yardımıyla geçmiş olayları gizliden gizliye deşmeye başlamıştı. İlk adım ise Aysera'nın şüphe tohumları serptiği merhum Bars Okay'ın ölümüydü. Yeğeninin içgüdülerini hafife almak doğru olmazdı. O da şüphelenmiyor değildi ya. Bars'ın ölümünden bir süre sonra isyancı güçler bir süre sessiz kalmış ve sonra da en yakın eyalette saldırıya geçmişlerdi.

"Baba!"

Âsi düşüncelere dalmış oğlu Poyraz'ın geldiğini fark etmemişti bile. Hemen yüzünü ona çevirdi ve Poyraz'ın sarsılmış ifadesinden nedense konunun Aysera ile ilgili olduğu izlenimine kapıldı. "Ne oldu, poyraz?" diye sorarken sesindeki endişeyi saklama gereği bile duymamıştı.

"Baba Aysera haklıymış!" dedi nefes nefese. Âsi devam etmesini işaret etti. "İsyancılar arasındaki muhbir doğruladı. Ben resmi gönderene kadar hiçbir şey bilmiyordu. Söylediğine göre siz tahta çıkmadan önce büyük amca Bars Okay'ı arada gizlice Vukan sınırındaki harabelerde görürlermiş. O zamanki isyancı liderinin yakınıymış. Bir süre sonra lider değişmiş ve resimdeki kişi olmuş ve eski lider bu kişiye hizmet etmeye başlamış. O zamanlar birliktekiler yeni liderin kaçan bir asil olduğunu düşünmüşler ama bu dillendirilememiş. Çünkü dillendiren kişiler bir anda kaybolmaya başlamışlar."

"Emin misiniz?" diye sordu Âsi. Sesindeki titreyiş Poyraz'ın kulaklarından kaçmamıştı. Bir hainin kendi ailesinden birinin olmasının yakıcı titrekliğiydi bu.

"Doğru, majesteleri!" dedi kararlılıkla Poyraz. "Muhbir küçük bir araştırma yaptı ve resimdeki adamın yani Bars Okay'ın ölüm tarihiyle Vukan sınırına geliş tarihini karşılaştırdı. Çok yakın tarihler ve resimdeki adamı görür görmez hiç düşünmeden lider dedi."

Âsi koltuğuna çöker gibi oldu. "Kartal Kayası'na rahatça kim çıkabiliyor, diye düşünmek gereksiz o zaman." Dedi kendine. "Sahte dul yani eşi!" Kendini toparlamaya çalıştı ama aklına amcasının oyunu geldikçe zihni dağılıyordu. Poyraz'ın hala orada olduğunu hatırlayınca, "Git ve bana kanıtları getir oğlum" dedi yenilmişlikle.

Poyraz babasını selamlayıp çıkışa doğru döndü. Henüz birkaç adım atmıştı ki, aksayan bacağına rağmen hızlı ve telaşlı olduğu belli olan baş hizmetkârın adım seslerini işitti. Durdu, baş hizmetkârın salona girişini bekledi. Asla telaş yapmayan bu yaşlı hizmetkârı telaşlandıran her neyse çok merak etmişti. Hizmetkâr içeriye girmeden evvel babasına kısa bakış attı. Şimdi kendini toparlamış görünüyordu.

Baş hizmetkâr içeriye girdi, Bars'a hızlıca baş eğip doğruca Âsi'nin tahtının önüne ilerledi. Dizlerinin üzerine çöküp "Suçluyum, majesteleri!" dedi inler gibi.

Sigrun dirseğini tahtın kenarına dayayıp hafifçe eğildi. "Suçlu olduğuna yalnızca ben karar verebilirim, bana ne olduğunu anlat!"

Baş hizmetkâr yutkundu ama korkudan değildi. Duyduğu utanç hissindendi. Yavaşça başını kaldırınca Âsi ile göz göze geldi. "Lemah'tan haber geldi. Büyük Usta Büke Aysera, bir Arastein isyancısı yakalamış. Bu isyancı, Lemah öğrencilerinden birine zarar vermiş ama detayları bilmiyorum."

2. Buz ve Rüzgarın KızıWhere stories live. Discover now