13. BÖLÜM: Yaşamın Özü

485 92 0
                                    

"Seni bekliyorum, Varis... Gelmesi gereken zaman geldi, olması gereken olmak zorunda..." dedi har içindeki ses. Korkmuyordum ama garip bir şekilde elimi ona uzatma dürtüsünden kendimi alamıyordum da. "Şimdi değil!" diye yanıt verdi bana. "Korkmamalısın da. Çünkü ben her zaman senleydim." Ben ne döndüğünü anlayamadan har silikleşti, kayboldu.

Bu kez zifiri karanlığın içindeydim. Ansızın kucaklandım, tıpkı annemin küçükken beni kucakladığı gibi. "Hissediyor musun?" diye sordu bana. "Ben buyum, öngörülemez olanım" dedi kucaklamaya devam ederken. Korkutmadı beni aksine en derinden gelen özlemi hissettim. Beni duymuş gibi "Özlemi ben taşırım en uzaklara. Hatırlatırım geçip giden zamanı uslara. Ama aslında nefes veren benim sana... Ben hep buradayım, hiç gitmedim. Varis, beni can özünde ara..."

Bilmeceyi anlamlandırmaya çalışırken ansızın o da bıraktı beni. Kalbim sızladı, özledim. Hep özlediğimdi o benim: Annemdi, can özümdü. Gözlerim yandı, rüyada hissedilir miydi bu acı? Damlalar süzüldü kapattığım gözlerimin arasından kirpiklerime. Hıçkırık koptu boğazımdan, döküldü çatlamış dudaklarımdan annem fısıltısı. Kavruldum! Annem, dedim kavruldum acısıyla... Hangi evlat dayanabilirdi hafızamdakilere?

Bu zamana kadar bastırdığımı sandığım bütün hislerim kalbimden birer birer ok misali fırlayıp yağmura dönüştü. Öfke, nefret, özlem, acı ve intikam hisleri hortuma dönüştü. Ağlamayı o an kestim. Bu ne biçim rüyaydı böyle! Sevgi hisim o an fırladı kalbimden. Hortumu bir kılıcın keskinliğinde kesti, yetmedi parçalara ayırdı. Omuzum rahatlamayla çöktü. Ama erken rahatladığımı fark ettim. Parçacıklar etrafımda toplanmaya başladıkça yandım, kavruldum.

İşte tam o sırada kükreyişe benzer bir ses işittim. Hayır, hayır bu öyle bir şey değil. bu yağmur sonrası coşkuyla akan nehrin sesiydi. Güzelliğinin yanında yok edici olduğunu da hatırlatan şelalenin sesiydi. Uçsuz bucaksız okyanusun gelgit sesiydi. Tek değildi, hepsiydi!

"Unuttun! Beni unuttun, Varis!" dedi bana kızgın gibi. Ama öylesi kızgınlık değildi bu. Bir babanın evladına olan kızgınlığının altında yatan tadına doyulmayan sevgisiydi bu. Tatlı ama azarlayıcı kızgınlıktı. "Oysaki ben sana hayat verenim; kanım, kanınım!" diye devam etti azarlayıcı tonda. "Beni unutamazsın, varlığımı yok sayamazsın. Nasıl nefessiz yaşayamıyorsan, ateşsiz ısınamıyorsan, bensiz var olamazsın. Bensiz, seni kavuranlardan kurtulamazsın!" dedi bilgeliğinden gelen affediciliğiyle. Ve ben de onu kabullendim. Okyanus, parçacıkları yok ettiği halde etrafımda dönmeye devam etti. "Bana gel! Beni uyandır!"

Ansızın biri dürtmüş gibi uyandım. Şaşırtıcı olan kalbimin hızlı atmamasıydı. Garip bir şekilde sakin ve de serindim. Elim istemsizce dudaklarıma gittiğinde kuru olmadığını fark ettim. Sanki az önce geçmiş günlerin susuzluğunu dindirmiştim. "Neler döndüğünü bir anlayabilsem." Dedim kendi kendime. Oturduğum yerden doğrulup kollarımı iki yana açarak esnedim. "Garip... Sanki yeni oturmuşum gibi rahatım. Oysa günlerdir meditasyondayım, tutulmam gerekirdi."

Ağabeylerimden birinin bıraktığı yemek sepetini sonra da kenardaki notu gördüm. Acıkmıştım ama merakım daha öndeydi. O yüzden hemen notu aldım. "İki hafta mı? Büyük Tanrı'm!" Emin olmak için bir kez daha okudum ve aynı anda karnım guruldadı, başımı salladım. "Aç Royan uyumuyor, aç Aysera'nın aklı çalışmıyor" dedim kendi kendime. Arada ağabeylerim arasında bu sözü kullanırdık. Sepettekileri çıkardıktan sonra yavaşça yemeğimi yedim, içebildiğim kadar su içtim. Büyük Tanrı'ya şükrettim, insanın karnı doyunca aklı da çalışıyordu.

Rüyam aklıma geldi. Gördüğüm har, ateş güç eli olmalıydı ve ona sahip olmamı bekliyordu. Evet, diğer dört güç eliyle sınırlı kalmayacağımı biliyordum. Beni kucaklayan rüzgârdı ama o zaten her zaman bende var olandı. Ya suya ne demeli? Buzun özü suydu. Buz bendeydi ama ya su? Çocukken birkaç kez denemiştim ama hiçbir zaman tam emin olamamıştım. Onu unutmamıştım ki. Hem rüyadayken onu affetme sebebim neydi, niye affedilmeliydi ki?

2. Buz ve Rüzgarın KızıOù les histoires vivent. Découvrez maintenant