2. BÖLÜM: Yeniden Yeşermek

756 106 13
                                    

Yıllar Sonra....

Ustamın küçükken bana söyledikleri zihnimi doldurdu. "İnsan doğduğunda hiçtir. İlk nefesini aldığında ya bir adım öndedir ya da çoktan diğer insanlardan bile geridedir." O zamanlar söylediklerinin benim için bir anlamı yoktu. Şimdi bir anlamı var ama bu açıklamayı reddediyorum. Çünkü bana göre insan, kendini asla sınırlandırmamalıydı. Ne olmuş yani diğerlerine denk yaşam koşulları yoksa? Ne olmuş yani farklıysa ya da eksikse? Olduğunu yaşamaya, kabullenmeye devam mı etmeliydi? Hayır! Bunu kabul etmiyorum!

Dünyaya bir hiç olarak gelmiştim. Annem dışında herkes hiç olarak yaşamaya devam edeceğimi söylemişti. Hayır, annem de ben de bir hiç olmayacağımı biliyorduk. Ben aslında hiçbir zaman bir HİÇ olmamıştım. Şu an karşımda bana küçümseyerek bakış atan insanlar, dizleri üzerine düşmüş acıdan zor nefes alan öğrencimin şaşkın bakışları ve diğerleri... Hepsi aynı şeyi düşünüyor olmalı: Bu mümkün olamaz! Bariz bir kız! Komik, hepsi acınası! İşte bu yüzden ben, HİÇ değilim.

Az önce kırdığım kılıcına kalp kırıklığıyla bakan adama sıkılmış ifadeyle baktım. Sanki umursamazlığımı fark etmiş gibi acısı yüzünden silindi, öfkeli gözlerini doğrudan bana çevirdi. "Bunu ödeyeceksin!"

"Ah! Öyle mi?" dedim sahte şaşkınlıkla. "Ya siz, sizin ödeyeceğiniz bedel nedir?" diye sordum. Bakışlarımı benden iki yaş büyük olan öğrencime çevirdim. Çok kötü görünmüyordu ama sonuçta ona zarar vermişlerdi. "Kıymetli öğrencimi incittiniz ve" deyip kırık kılıcı işaret ettim. "Kırık bir kılıç ödeme sayılmaz bir hayatın yanında," diye ekledim.

Adam öfkeyle bana doğru adım attı, yanındakiler onu engelledi. Vadinin öğrencileri hemen önüme geçtiler ama buna ihtiyacım yoktu. Birinin omzuna dokundum, geri çekilip bana yol açtı. O sırada öğrencim nihayet dizlerinin üzerinde durmaktan sıkılıp ayağa doğruldu. Sanırım benden büyük olduğu ve de kız olduğum için koruma içgüdüsüyle savunma pozisyonu aldı. Ama benim onun tarafından da korunmaya ihtiyacım yoktu.

Öğrencime iyice yaklaştım ve sadece onun duyabileceği fısıltıyla "Beni değil kendini koru, Kıvılcım Çocuk." Dedim. Gerildiğini çenesinin küçük kıpırtısından anladım. Küçümsenmek hoşuna gitmemişti. Katlı yelpazemi üzerindeki kutsal hayvanların hepsini gösterecek şekilde açıp yüzümü kibarca yelledim. "Buraya silah eşleşmesi için geldiğinizi unutmayınız, Beyefendi. Ve de benim boş tehditlerinize aldırabileceğimi düşünmeyin!" Birkaç adım attım ama gerileyip yol vermediler. Bıkkın iç çekerken Ateş Lordu ile göz göze geldik. O da diğerleri gibi şaşkın görünüyordu ama bir kapışma bekliyor gibiydi de. Hayır, ona istediğini vermeyecektim. Ama aptallıkları da görmezden gelemezdim. Yelpazemi sertçe onlara doğru salladım. Oluşturduğum rüzgâr geriye doğru tökezlemelerini sağladı, yolum açıldı.

"Tehdit edilmekten kimse hoşlanmaz ama ben hiç hoşlanmam!" Sözcükleri dilimden döküldü. "İkinci darbe hafif olmayacaktır!" diyerek rüzgâr konusunda onları uyardım. Birbirlerine baktılar ve geriye çekililer. Belki ürkmüşlerdi belki de köşede beklemeyi tercih etmişlerdi. Umurumda değildi. Kimse beni tehdit edemez, öğrencimi incitemezdi!

Yıllar Önce...

Yetişkinler, çocukların etrafında olan bitenden habersiz olduğunu ya da anlamadıklarını düşünürlerdi. Ama aslında çocuklar olan bitenin her zaman farkındadırlar. Sadece insanların duygularının çokluğu ve bu duyguların sebep olduğu karmaşayı anlamlandıramazlar. Yetişkinler neden hep öfkeli? Neden hep telaş içindeler? Her şeyleri çok aşırı, sevgileri de nefretleri de!

Henüz yedi yaşına yeni girmiş Aysera da aynı şeyleri düşünüyordu. Umay Vadisi'nde sürekli onu izledikleri gibi Aysera'da büyükleri izliyordu. Vadinin ustaları ve öğrencilerinin telaşlarına bir türlü anlam veremiyordu. Sanki bir şeyler kaçıp gidecekmiş ve yetişemeyeceklermiş gibiydiler. Sadece Umay Vadisi'nin Büyük Ustası olan büyükbabası telaşsız ve de karmaşadan hoşlanmayan biriydi. Sadece Aysera'ya bir şey söylemezdi. Çünkü vadinin en küçüğü olmakla birlikte tek kızdı Aysera. Tabi dadısı Melodi ve birkaç hizmetli yaşı geçkin kadın dışında tek kız öğrenciydi de.

2. Buz ve Rüzgarın KızıWo Geschichten leben. Entdecke jetzt