Biraz ilerleyince Topal şerefsizini gördük, aramızda çok fazla bir mesafe yoktu, bakışlarımı doktora çevirdiğimde o ne demek istediğimi çoktan anlaşmıştı, hemen nişan aldı ve Topalı bacağından vurdu, soysuz köpek acı ile yere düştü bizde ona doğru ilerlemeye başladık.

Yanına gittiğimde bana silah doğrultu bende silahı tutan eline ateş ettim, böylece silahı yere düştü, daha sonra bacağındaki yaranın üzerine basarak konuşmaya başladım.


"Artık yolun sonuna geldin Topal, buraya kadar."

"Ahhhhh! S-sen öyle san hayalet, ben bit-ti deme-den bitmez."

Topal'ın söylediklerinden sonra bir anda bize ateş edilmeye başladı, hızla kendimizi korumaya aldık. Topal yine şerefsizliğini konuşturmuştu, fırsattan istifade kaçmaya çalışıyordu ama bu sefer buna izin vermeyecektim.

"Sinan, doktor indirin şu keskin nişancıları, bu soysuz bu sefer kaçamayacak duydunuz mu?"

"Anlaşıldı hayalet."

Sinan ve doktor keskin nişancıları indirirken bizde diğer teröristler ile ilgileniyorduk, bir yandan şerefsizlere ateş ederken bir yandan da Topala bakıyordum, yavaş yavaş kaçıyordu ama yaralı olduğu için zorlanıyordu. Topal iyice uzaklaşınca daha fazla dayanamadım ve Karana seslendim .

"Karan, beni koru."

"Saçmalama hayalet, eğer çıkarsan vurulma ihtimalin çok yüksek."

"Umrumda değil, o it bu sefer kaçamayacak duydun mu? Şimdi sana dediğimi yap ve beni koru."

"Anlaşıldı hayalet."

Karanlığın konuşması ile bakışlarımı ona çevirdim.

"Bende seninle geleceğim."

"Karanlık, bu dediğin olmaz."

"Senden izin almıyorum hayalet, bende geleceğim dedim."

"Allah kahretsin, şu an seni ikna etmekle vakit kaybedemem, tamam gel ama kendine dikkat et."

Karan'ın işareti ile olduğumuz yerden çıktık ve Topal'ın kaçtığı yöne doğru ilerlemeye başladık, bir yandan vurulmamaya dikkat ediyorduk bir yandan da önümüze çıkan şerefsizleri öldürüyorduk.

Hala daha Topalı görememiştik, biz ilerlemeye devam ederken silah sesleri kesilmişti ve  bir süre sonra bizimkilerin bize doğru geldiğini gördüm, bakışlarım onların üzerindeyken bir el silah sesi duydum ve bakışlarımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde şok oldum.

Kartallarda ateş eden kişiye ateş ettmişti, yani Topala. Topal beni vurmak için silahını ateşlemişti ama Karanlık önüme geçmişti ve o vurulmuştu. Şaşkınlığı üzerimden atıp hemen Karanlığın yanına diz çöktüm, yarası kalbine çok yakındı ve fazlası ile kan kaybediyordu, hemen yarasına baskı yapmaya başladım.


"Allah kahretsin! Neden böyle bir şey yaptın?"

Karanlık söylediklerimden sonra hafifçe tebesüm etti ve konuşmaya başladı.

"Yıllar-dır içinde yaşa-dığım yalanın sonu-cunda masum insan-lara zarar ver-dim, e-eğer sen olma-saydın daha çok zarar vere-cektim. B-belki bu yap-tığım hata-larımı telafi etmez ama senin vurul-mana izin veremez-dim hayalet.

S-sen yaşama-lısın, sen ve senin gibi vat-an sever-ler yaşamalı. Sen-den tek bir şey isti-yorum, beni kardeşi-min yanına götü-rün, ken-dine dikkat et hayalet."

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt