D.78 Karım

867 90 12
                                    

Selam canlarım yeni bölümden merhaba.

***************************
Sabah gözlerimi açtığımda yalnızdım.
Ferman oturma odasında olmalıydı.

Dün geceki halimi hatırlayarak kendimi yatağa dahada gömdüm.
Örtüyü tamamen üzerime çekerek içinde kaybolmak istedim.

Ama az sonra yatağın uç kısmı çökünce Ferman'ın geldiğini anladım.
Yataktan çıkmak istemiyordum.
Tam bir hayal kırıklığı yaşatmıştım Ferman'a.

"Aslı.
Hadi kalk uyanık olduğunu biliyorum."

"İstemiyorum.
Burda kalsam olmaz mı?"

"Neden. "

Sessiz bekledim.
Üzerimden örtüyü kaldırdığında sadece yatağa bakıyordum.
Usulca yanıma yatarak gözlerime baktı.
Bense hala açıkta görsel şölen sergileyen kaslı vücuduna bakıp sonrada hızla gözlerine çevirdim bakışlarımı.

"Hayal kırıklığı... "

Cümlemi tamamlayamadım.
İşaret parmağını dudağına bastırmıştı çünkü.
Sonra sol elini yanağına koydu.
Gözleri hala gözlerimdeydi.
Sonra dudaklarıma kaydı bakışları.
Yaklaşarak dudaklarıma bastırdı dudaklarını.

O beni tutkuyla öperken ben sadece gözlerimi kapatıp bekledim ne yapacağımı bilemeden.
Dudakları ateşti, kordu.

Ferman benden uzaklaşırken gözlerimi açarak baktım.
Bu kez burnumun ucundan öperek,

"Hadi kalk kahvaltıyı odada yapacağız.
Sonra aşağı inip biraz dolaşalım." Dedi.

Bense hâlâ az önceki öpücüğün etkisinde alık alık bakarak,

"Olur." Dedim.

Kızarmış yanaklarımıda alıp banyoya girdim.
Elimi yüzümü yıkayıp çıktım.

Üzerime rahat bir kıyafet olarak yazlık geniş siyah bir pantolan üzerine beyaz salaş bir gömlek giyip saçlarımı at kuyruğu yapıp beyaz bir bağ ile bağladım.

Oturma bölümüne geçtiğimde Ferman camdan muhteşem manzarayı izleyerek beni bekliyordu.
Yine kumaş pantolon ve gömlek ile harika görünüyordu.
Benim geldiğimi görünce kahvaltı masasına oturdu.
Bende karşısına geçip oturdum.
Kahvaltımızı yaparken sordu.

"Nereye gitmek istersin."

"Bilmem. Sen daha iyi biliyorsun bu şehri, sen söyle. "

"O zaman altıncılar ve baharatçılar çarşısına gidelim.
Dışarda da gezeriz biraz.
Akşam yemeğine döneriz.
Ne dersin? "

"Olur." Dedim gülümseyerek.

Birlikte güzel bir kahvaltı ederek hazırlanıp çıktık.
Asansörden indiğimizde lobinin kalabalığını görünce.

" Ne kadar da kalabalık. " Dedim.

" Dünyanın bir çok yerinden geliyorlar buraya.
Zengin insanların gözde yerlerinden biri. "

Dedi Ferman dışarıya doğru yürürken.

"Ferman Demirdağ!"

Duyduğumuz sesle biran yerimizde durduk.

"Fermaan!"

İkinci kere duyunca arkamıza dönüp sesin geldiği yöne baktık.

Uzun boylu güzel bir kız gelerek Ferman'ın boynuna sarıldı.

Gördüğüm şeyle şok oldum.

"Yok artık ya burada da mı?"

"Evet sensin Ferman.
Seni arkadan bile tanıdım. "

DELİ MİSİN ? ( TAMAMLANDI✔ )DÜZENLENİRKEN YAYINDA KALMAYA DEVAM EDECEKDonde viven las historias. Descúbrelo ahora