4.1

156 19 30
                                    




Hazır mısınız zamanda yolculuk yapmaya, sadece beden olarak büyüyen ama zihnen hep beş yaşında olacak olan çok sevgili karakterlerimi okumaya?






^^^


7 Yıl sonra


Yazardan


"Ünlü gay model çiftimiz bugün ***** dergisi için çekimlere katıldı." Kai telefonuna gelen haber bildiriminin üstüne tıkladı ve gömleğinin düğmelerini açarken, seslice okumaya başladı.

"Solo işleri sırasında oldukça ciddi olmasıyla bilinen çiftimizin yüzünde birbirlerini gördükleri an sıcak bir tebessüme yer edindi." Kai ikisinin de birbirlerini gördüğü an yüzlerine yansıyan gülümsemenin verildiği fotoğrafı ss'leyerek galerisine kaydederken, bir yandan da gülümseyerek okumaya devam ediyordu. "Ünlü model Oh Sehun'un, çekimleri arasında ki ciddi yüzü diğer bir model olan Kim Kai'yi, iş çıkışı giydiği ayıcıklı takımıyla gördüğünde ki gülümsemesine de bakın~~ oldukça sevimli bir çift-" Kai sırıtarak, dalga geçercesine odaya giren Sehun'a döndü ve elindeki telefonu hava da sallarken sesli bir kahkaha attı.

"Ah, Oh Sehun... yanacak evin kalmamış senin." Ama Sehun, Kai'nin söylemek istediğini anlamayacak kadar gergin olduğu için ona uzatılan telefonu umursamadan alıp kenara fırlattı ve telefonun sahibini ise kolundan tutarak, sırtını sertçe kapıya yasladı.

"Neden akıllı durmadın yine?" Diye sormuştu çatık kaşlarının arasından, sanki mümkünmüş gibi daha da koyulaşan gözleri o an oldukça tehlikeli duruyordu. Ancak onu bu hale getiren şeyi bildiği için o an korkmamıştı bile. Aksine, mükemmel bir oyunculuk sergileyerek endişeyle sormuştu. "Ne oldu, ne yapmışım yine?"

Kai büyük bir oyunculukla saf saf yüzüne baktığında, Sehun kıstığı gözlerinin arasından ona doğru eğilmişti. "Sana ne demiştim ben?"

"Ne demiştin?"

"Çekimlerde. elin. kolun. rahat. dursun. demiştim!" dişlerinin arasından oldukça zorlandığını belirten bir ses çıkararak ona yaslandığında, gözlerini göğüslerinde dolandırmamak için büyük bir savaş veriyordu.

"Ee durmadım mı zaten? Elim bir kere bile değmedi sana." Kai sanki yaptığı şeyi bilmiyormuşçasına sırıtarak ellerini göğüslerine birleştirdiğinde, Sehun histerik bir kahkaha attı odada. "Ama bu sefer de, elin kolun hariç her yerin değdi."

"Yanlışlıkla oldu ya! Hem küçük bir dokunuşumla bile tahrik olacak kadar azgın olman senin suçun." Kai'nin üste çıkma çabaları Sehun'u daha da zorluyordu.

"Birincisi, çekimde çıkıp kucağıma oturdun ve sürekli hareket ettin ki bence bunun yanlışlıkla olması imkansız; İkincisi ise nasıl etkileyici göründüğünün farkında değil misin?" Gözleri artık savaşı kaybederek Kai'nin kırmızı, transparan ve saten karışımlarıyla tasarlanmış özel gömleğinde dolandı. Ardından düğmelerini açtığı için öne çıkan koyu teninde.

Onu bu halde gördüğünde, sertçe yutkunmuştu ki, Kai'nin kaşları alayla kalktı. Onu böyle zorlanırken görmek çok keyifliydi.
"Öyle miyim?"

"Fazlasıyla." Sehun dayanamayarak burnunu tenine sürttüğünde, Kai derin bir nefes çekmişti ciğerlerine. "Bu çikolata tenine dudaklarımı değdirmemek için nasıl zor durdum biliyor musun? Hem de sen kucağımda, öyle hareketliyken..."

Gözleri kapanan Kai, sıklaşan nefeslerini düzene sokmaya kalktığı sırada elleri göğüsüne çıktı. Teninde hissettiği ıslaklık ile gözlerini kırpıştırdı ve zar zor konuştu. "Yarın, son bir çekimlerimiz daha var Sehun..." bu bir uyarıydı. İz bırakmaması gerektiğine dair. "İşimi oldukça iyi yaptığımı biliyorsun." Diye mırıldandı Sehun onu kendine daha da çekip kapıyı kitlerken.

unless i'm with you | markson Место, где живут истории. Откройте их для себя