4.0

131 18 15
                                    





Bu bölüm kısacık bir geçiş bölümüdür. Bunu okuyunca anlayacaksınız zaten. Diğer bölüme geçip, yeni hayatlarına odaklanmaları için yaptığım kısa bir bölüm diye düşünelim tamam mı?

Ancak şunu da söylemeliyim ki, Bu saatten sonra her şey çok hızlı gerçekleşecek. Biraz uçuşa geçeceğiz bu hızlı geçiş umarım sizi rahatsız etmez ama onların büyümüş hallerini de bir an önce görmenizi istiyorum bu yüzden kısa uçuşa geçeceğiz ardından sakinleyip, finale geçeceğiz.

Hem, bazı şeyleri çok yavaş yaşadık zaten artık gaza basmanın zamanı değil mi sizce de?





^^^




Kim Kai



"Sence hangisi daha güzel durur üzerimde?" Bugünün çekimlerinde geçmişe gitmeyi planlamıştık. 19 ila 20. yüzyıl arasında geçiş yapacaktık. Giydiğimde tıpkı bir prens gibi olacağım onlarca kıyafet vardı önümde. Ancak çok kararsızdım ve sonunda iki tane seçtiğimde arkamı dönüp öylece koltukta oturmuş beni bekleyen Sehun'a sormuştum.

Sehun ilgiyle kalkıp karşımda dikilirken, bir yandan da elimdeki iki seçenekte gözlerini dolandırmıştı. Ardından beyaz olan takımı işaret etmiş ve "Bunun teninde çok güzel duracağına eminim." sırıtmıştı. O sırıttığında tekrardan dönüp inceledim onun söylediğini.

Yarı transparan ve göğüsümü yarısına kadar açık bırakacak bir gömlekti. Aslında buna daha farklı bir isim veriliyordu ama o an aklıma gelmemişti. Neyse, altında ise onunla aynı tonlarda kumaş pantolonu vardı ve karnımı sabitleyecek kadar yüksek bir bele sahipti.

Tam anlamıyla, eski yıllara götürecekti bu kombin beni. Yine de onun sırıtmasının sebebinin farklı olduğunu, elbette ki fark etmiştim.

Bunu giyersem muhtemelen içim görüncekti, hem de fazlasıyla. Ona gözlerim kısık bir şekilde baktığımda, gülümsemesini gizlemek istercesine dudaklarını birbirine bastırmış ve kaşlarını kaldırmıştı. "Ne? Burada seninle kalmamın karşılığını almalıyım değil mi? Biraz olsun gözlerimi bayram ettirmek konusunda cömert olmalısın Kai."

"Sapık olduğunu bilmiyordum."

"Ne demişler; her güne yeni bir bilgi."

"Pekala, kırmayacağım ve bunu giyeceğim. Sonra da diğerini giyerim. Uzun bir çekim olacak sonuçta. Acaba Jacob ne giyecek? Ona uyumlu olurum umarım." Kıyafetleri üzerime tutarken nasıl duracağını düşünüyordum ki arkamdan bir çalışan yaklaştı. "Şey, o gelemiyormuş."

"Ne demek gelemiyormuş?"

"Rahatsızlanmış, bugün solo çekimlerini yapsanız yarında-"

"Ama yarın başka bir çekimim için şehir dışında olacağım."

"Öyle mi?"

"Evet. İptal de edemem. Bugünü kaçırmasak, yeni bir model bulamaz mıyız? Sonuçta her zaman havalar böyle güzel olmuyor bu şehirde."

"Gün batımı çok yaklaştı, yeni modelimiz gelene kadar çoktan gün batar." Genç oldukça üzgün bir şekilde elindeki defteriyle kenara çekildiğinde, ona da yüklenmek istemiyordum ancak ben sormasam haberim bile olmayacaktı ve bu oldukça büyük bir sorumsuzluktu.

Sinirlerim bozulmuş bir şekilde gözlerimi etrafta dolandırdığımda, Sehun da gözlerini şüpheli bir şekilde kıyafetlerde gezdiriyordu. Aklında bir fikir var gibiydi. "Aklından ne geçiyor Sehun? Kafandaki ampül bütün odayı aydınlattı, eğer mantıklı bir fikirse söyle de faydalanalım." Ona yaklaştığımda, kafasını iki yana sallayarak, kendi kendine konuşmaya devam etti. "Hayır, onları hayatta giyemem."

unless i'm with you | markson Where stories live. Discover now