36--Okul--

5.8K 299 33
                                    

Kendimi yatağa atmam ile ayaklarımın rahatlamasını hissettim. Yorulmuştum. Hem bedenen hem zihnen yorulmuştum. Bunca düşünce şuan için bana çok fazlaydı. Yakında gireceğim -yada bana girecek olan- bir sınavım vardı ama ben sınavdan başka her şeyi düşünüyordum.

Kapının açılması ve annemin içeriye girmesini yatarak izledim. Sabah beni Şule Hanıma bıraktıktan sonra işe gitmişlerdi.

"Ee seans nasıldı?" Annem yatağa oturup saçlarımla oynamaya başladı.

"Güzeldi. Problemimi çözdüğünü söyledi. Güven sorunum ve Berk'i kaybetmekten korkma sorunum varmış" annem bana bakıp gülümseyince kahkaha atmaya başladım. Çıldırmış gibi gülüyordum.

"İlaç falan mı verdiler sana" gülmeye devam ederken başımı sağa sola salladım. Annem hala kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakarken kahkaha seslerim hıçkırıklara dönüşmüştü. Kalkıp anneme sarıldım. Başımı omzuna koyup hıçkıra hıçkıra ağlamak beni rahatlatan bir şeydi. Oda bunu bildiği için bana sarılarak saçlarımla oynamaya devam etti. Sonunda hıçkırıklarım kesildiğinde anneme açıklama yapmam gerektiğini biliyordum.

"Sabahtan beri Şule Hanım ile karşılıklı gülümseyip durduk. İçimde patlamaya hazır bombayı sabahtan beri gülümsemem ile erteleyip duruyordum sanırım." Annem başımı öpünce daha sıkı sarıldım.

"Peki Şule Hanıma inanıyor musun?" Hala saçlarım ile oynuyordu ve uykum gelmişti.

"Diğerleri gibi çocukluğumu değilde bütün herşeyi anlatmamı istedi. Anlattım ve problemimi söyledi. Sanırım ona güvenebilirim." Annemin kıkırdamasıyla başımı omzundan kaldırıp ona baktım.

"Bu yeni bir şey" başımla onayladım.

"Kadın haklı yapıcak bir şey yok" omuz silkince gülümsedi. "Bana kızdın mı?" Annem kaşlarını çatınca tekrar omzuna yattım. "Anlattıklarımdan sonra bana kızdın mı? Kızdığını düşünüyorum. Çünkü bizi kardeş gibi büyüttünüz ve ben bunu bozuyorum" annem omuzlarımdan tutup beni yavaşça geri itti ve yüzümü yüzünün hizasına getirdi.

"Kendini şu ihanet hissinden kurtar artık. Biz Nermin ile sizi yıllardır sevgili sanıyorduk." Kaşlarımı çatınca güldü. "O İrem ile çıkmaya başlayınca öyle olmadığını anladık. Küçüklükten beri çok yakınsınız ve sevgili gibi duruyorsunuz. Üstelik Berk gidip İrem ile çıkmaya başlayınca çok üzülmüştük. Çünkü Nermin de ben de sizin sevgili olmanızı hatta evlenmenizi çok isteriz." Ihmm bu fazla garipti.

"Ben ve Berk. İkimiz. Evlenmek." Başıyla onayladı. "Anne biraz fazla ileri bir görüş olmadı mı? Berk'in beni o gözle gördüğünü sanmıyorum." Annem yanağımdan öpüp ayağa kalktı.

"Bence konuşacak çok şeyiniz var. Hadi yemeğe gel Berk'te birazdan gelir" annem cevabımı beklemeden şaşkın bakışlarla beni oda da yalnız bıraktı.

Daha okulun bitmesine 2 saat vardı ve okulun etütü vardı. Berk de benim gi okula gitmemiş miydi? Yataktan kalkıp hırkamın cebinden telefonumu çıkardım. Sabah rahatsız edilmemek için kapamıştım. Eğer bu kadar çok arama ve mesaj olacağını bilseydim. Hiç kapamazdım. Kızların her birinin otuz üç değil de Burak ve Berk'in yirmişer kere aramasına şaşırmıştım. Yağmur'u arayıp açmasını bekledim.

"Sen ve senin kapalı telefonun nerdeydi acaba?" Birileri fazla sinirlenmişti. Kısık sesle konuştuğuna göre dersteydiler. Okul da olduğu aklımdan çıkmıştı.

"Ben ve benim kapalı telefonun Şule Hanımın yanındaydı. Her neyse hoca seni farketmeden telefonu kapa ve teneffüste ara" cevap vermesini beklemeden kapadım. Çok geçmeden telefonum çalmaya başladı.

"O telefon kapanmadan önce bize mesaj atsa hiç fena olmaz hani" gözlerimi devirdim. Bazen cidden fazla tepki veriyordu.

"Olur ona iletirim Yağmurcum" onunda gözlerini devirdiğine emindim.

"Okula gelmeme sebebini öğrendiğimize göre etüte gelip gelmeyeceğini sormamızda bir sakınca yoktur umarım" Berk gelicekti. O gittikten sonra okula gidicek bir havam olucak mı bilmiyordum. Yine kavga edebilirdik ki bence edicektik.

"Gelirsem telefonum sana mesaj atar. Öptüm kapamam lazım" tekrar cevap vermesine izin vermeden kapadım. Çünkü aşağıdan gelen sesin Berk'e ait olduğuna emindim. Banyoya gidip gözüm kızarmış mı diye baktım. Kızarıklık yoktu ama biraz şişmişti. Omuz silkip banyodan çıktım. Telefonumu alıp aşağı indim. Berk koltukta oturuyordu.

"Neden okulda değilsin?" Güldü.

"Bende tam sana sorucaktım. O yüzden burdayım" gözlerimi devirdim.

"Şule Hanımla randevum vardı" tek kaşını kaldırıp şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Konuşmadığını sanıyordum." Omuz silktim ve karşısında ki tekli koltuğa oturdum.

"Annem ısrar etti."

"Bende ısrar etmiştim." Kırılmış mıydı? Bana mı öyle geliyordu.

"Gece yine kabus gördüm. Çığlıklarım annemi korkuttuğu için ve kabusumdan etkilendiğim için gittim. Sanırım sorunum çözüldü. Ama Şule Hanım yarından sonra bizi ofisine bekliyor. Okuldan sonra" başıyla onayladı.

"Gençler sofraya" Annemin sesiyle ikimizde kalkıp masadaki yerlerimize geçtik. Yemek oldukça sessiz geçicekti. Tekrar.

"Aranızda ki sorunu hala halledemediniz mi?" Babamın sesiyle nefesimi tuttum.

"Aramızın bozulduğunu da nerden çıkardın şimdi?" Babam Berk'e 'cidden mi?' bakışını gönderince gülümsedim.

"Yemekler sizin atışmalarınızla geçer normalde" babam bana bakınca omuz silktim.

"Dersler yüzünden yoruluyoruz baba" annemin onaylamaz bakışları karşısında başımı eğdim. Yalan değil doğruyu söylememi istiyordu ama Berk'in yanında olmazdı.

"Etüte gelicek misin?" Başımı kaldırıp Berk'e baktım.

"Bilmiyorum. Sen?" Omuz silkti.

"Sen gidersen evet" göz kırpıp yemeğine geri döndü. Dünkü soğuk Berk'e ne olmuştu?

"İrem'in yatılı okula gittiğini biliyor muydunuz?" Yoğurt dolu kaşığımı ağzıma götürürken yarı yolda kaldı. "Kendisi istemiş" garip.

"Sen nerden öğrendin baba" ağzındakileri çiğnerken onu bekledim.

"Cüneyt söyledi. Ayrıca bana kırmızı bir bellek verdi" babam cebinden bir şey alıp bana attı. Şaşkın bakışlarla bakmama rağmen tuttum. Kırmızı belleği hatırlıyordum. Geçen sene İreme ödev için vermiştim. "İrem sana vermesi için Cüneyt'e vermiş." Berk'e baktığım da omuz silkti. Bende belleği cebime koydum.

İrem yatılı okula gitmişti. Sevinmem gerekirdi. Artık beni rahatsız eden biri olmayacaktı. Ama sevinemiyordum. Benim yüzümden okul değiştirmişti. Yani kim son senesinde okul değiştirki. Acaba vicdan azabı falan mı çekme mi istiyordu.

------------------------------------------

İşte yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.

Kitabın sonuna yaklaşıyoruz. Çok az kaldı. Ama bu benim ilk kitabım ve bitse bile ara ara bölümler atmayı düşünüyorum. Sonuçta daha girecekleri sınavlar var. Mezuniyetleri var. Varda var. Doğa ve Berk'in hikayesini bitirmek istemiyorum açıkcası ama tabiki bir sonu olucak.

Yorum ve oylarınızı bekliyorum. :)

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

PENCEREMDEKİ ÇOCUKWhere stories live. Discover now