Benim yönlendirmem ile koltuğa oturdu bende tam karşısına oturdum ve konuşmaya başladım.

"Yıldız ve Kartallar dün gece bir opaerasyona gittiler, Yıldız operasyon dönüşünde bana haber vereceğini söyledi ama haber vermedi.

Ayrıca hiç bir şekilde ne Yıldıza ne de yanındakilere ulaşamıyorum. Endişe ettim ve bazı araştırmalar yaptırdım, bir kaç bilgiye ulaştım;

operasyon bölgesinde fazlası ile kan varmış ve iki el silah sesi duyulduktan sonra Yıldız ve Kartallar ortadan kaybolmuşlar."

"K-komutanım yoksa Yıldız ş-şehit mi oldu?"

"Hayır evlat şu an öyle bir şey yok, ayrıca sen böyle düşünme senin kardeşin çok güçlü ve inatçı inan bana anne babasına verdiği sözü tutmadan şehit olmayacaktır."

"Komutanım o zaman nerde benim kardeşim? Şu an durumu nasıl? Biz bunların hiç birini bilmiyoruz ."

"Haklısın Savaş hiç birini bilmiyoruz,  ama şunu çok iyi biliyorum. Yıldızın başına ne geldiyse o bunun üstesinden gelecektir evlat, inan bana Yıldız çok güçlü bir asker.

Hem o seni daha yeni bulmuşken bırakmaz, bırakamaz. Şimdi timinin yanına gidiyorsun ve toparlanıyorsun, öğledene sonra göreve çıkıyorsunuz."

"Komutanım benim bu durumda göreve çıkmam doğru olur mu?"

"ASKER!! Hemen kendine gel! Unutma sen Türk askerisin sen Yüzbaşı Savaş  Güçlüsün.

Evet Yıldızdan şu an haber alamıyoruz ama düşman durmuyor evlat, o yüzden hemen kendini toparla.

Bu arada Yıldız bu dediğini duysa seni çok fena benzetmişti o yüzden git ve dediğimi yap."

"Emredersiniz komutanım."

Savaş odamdan çıkınca aklıma Ömer geldi ve hemen telefonumu elime alıp onu aradım.

Telefonu açınca ona olan biten her şeyi anlattım, Ömer hayaletin Yıldız olduğunu bilen nadir kişilerdendi.

Beni dinledikten sonra bu konuyla ilgileneceğini söyledi ve telefonu kapattı.

Telefonu masama koyup Savaşa vereceğim görevi incelemeye başladım.

Görev Ankara'dan gelecek olan yeni askerlerin bulunduğu otobüsü korumları ve onları sağ sağlim buraya getirmeleri.

Normalde bu görevi başkaları üstlenecekti ama ben bu görevi Savaşın birazda kafası dağılsın diye veriyorum, aksi taktirde kendini tehlikeye atabilir.




Savaştan Devam

Bardak elimde kırıldıktan sonra timdekilerin zorlamaları ile revire gittim, elime pansuman yapıldı önemli bir şey yoktu zaten.

Revirden çıktıktan sonra karargahta duramadım ve  kendimi dışarı attım. Yıldız göreve gitmeden önce oturduğumuz çimenlere gittim oturdum.

Belki elimde önemli bir yara yok ama kalbimde büyük biz sızı var, kalbim acıyor, içim sıkılıyor ve nedense bu sıkıntı bana Yıldıza bir şey olduğunu söylüyor.

Umarım Yıldıza bir şey olmamıştır, kardeşimi daha yeni bulmuşken kaybetmeye dayanamam.

Sabaha kadar orda öylece oturdum, içimdeki sıkıntıya daha fazla dayanamadım ve en sonunda Rıza Albaya Yıldızı sormak için odasın gittim ve öğrendiklerim içimdeki sızının doğruluğunu kanıtladı.

Rıza Albayın görev için hazırlanmamız söylemsinden sonra hemen timi odaya çağırdım ve görev için hazırlanmalarını söyledikten sonra odadan çıktım ve kendi odama gittim.

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora