"Şimdi değil Savaş önce burdan çıkmamız lazım, karargaha gidince her şeyi konuşacağız zaten."

Yıldız beni çözünce kalkmam için destek oldu, ilk başta ayağa kalkınca bir sersemledim ama hemen kendimi topladım ve Yıldızla odandan çıktık. Biz odadan çıkınca karşımıza kartallar ekibinden Karan çıktı, onu karşımda görmeyi beklemediğim için biraz şaşırdım ama hemen kendimi toparladım, o da Yıldızla konuşmaya başlamıştı.

"Yıldız, Topal nerede?"

"Topal şerefsizi yine bir şekilde elimizden kaçtı Karan. Hadi bizde çıkalım artık buradan."

"O şerefsizi eninde sonunda yakalayacağız Yıldız hiç merak etme, hadi çıkalım."

Konuşmaları bitince buradan çıkmak için Karanı takip etmeye başladık. Dikkatli bir şekilde arka tarafa doğru yürüdük, bu sırada Yıldız bir yandan da telsizle konuşmaya başladı.

"Ferit, Savaşı aldık. Kamp artık senindir biz çıkıyoruz, dikkatli ol."

Yıldızın Ferite kamp senindir demesi biraz tuhafıma gitti bende hemen sordum.

"Yıldız, Ferite kamp senindir derken ne demek istedin?"

"Şuradan bir uzaklaşalım ne demek istediğimi o zaman anlarsın Savaş."

Sonunda kamptan çıkmıştık, Yıldız kamptan uzak yüksek bir yere çıkardı bizi. Bizi orada Gölge timi bekliyordu, beni görünce hepsi tek tek sarıldı bir süre sonrada Ferit yanımıza geldi ve Yıldıza baktı, Yıldız'dan onay alınca elindeki kumandaya bastı ve kamp büyük bir patlama ile alev aldı. İşte şimdi Yıldız'ın ne demek istediğini anlamıştım .

"Hadi artık gidelim, helikopter gelmek üzere."

Yıldız'ın komutu ile herkes yürümeye başladı, benim çok ağır bir yaram olmadığı için yürüyebiliyordum ama kendimi biraz bitkin hissediyordum. Helikopterin bizi alacağı alana geldiğimizde helikopterin bizi beklediğini gördük, zaman kaybetmeden bindik ve karargaha doğru yola çıktık. Bakalım bugün daha neler öğreneceğim?



Yıldızdan Devam

Savaşı kurtardıktan sonra kampı havaya uçurduk ardından da zaman kaybetmeden helikoptere bindik,  şimdi de  karargaha gitmek için yoldayız.

Tim kendi arasında konuşurken benim bir gözüm sürekli Savaşın üzerinde, hala öğrendiklerime inanamıyorum sanki birisi bir yerden çıkacak ve biz size şaka yaptık diyecek gibi ama bir yanımda hayır o senin abin diyor.

Biliyorum Savaşı'nda kafası en az benim ki kadar karışık ama en iyisi Rıza Albayla konuşup gerçeklerin ortaya çıkması olacak.

Savaşın ağır yarası yok ama bitkin duruyor üstüde hep kan içinde tahminimden daha fazla dayak yemiş, eminim ki o şerefsizler ne yemek ne de su vermemiştirler.

En iyisi konuşmak için karargaha gidince Savaşın biraz toparlamasını beklemek yoksa olanları konuşmak onu bu halde daha fazla yorulmasına sebep olur. Düşüncelerimden Ali'nin konuşması ile uzaklaştım.

"Yıldız komutanım, sizinle opersyona çıkmayı özlemişiz ya."

"Ali görende bir yıldır yokum sanacak, altı üstü bir kaç hafta oldu gideli."

"Olsun komutanım biz size çok alıştık. Komutanım tekrar gidecek misiniz? Yani görev bitti mi yoksa Savaş komutanı duyunca mı geldiniz?"

Savaş Ali'nin dediklerini duyunca kafasını kaldırıp bana, ben ise ona bakmadan Ali'nin sorusunu cevapladım, her şey ortaya çıkacağı için biraz daha rahattım.

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Where stories live. Discover now