hold me - 46

5.8K 365 61
                                    

keyifli okumalar dilerim, bu bölüme bol yorum gelebilir mi? 🖤

can ozan & zeynep bastık - toprak yağmura

*henüz dinlemediyseniz kesinlikle dinlemenizi öneririm...*

Çalışmaya başlamıştım ve normalden daha fazla yoruluyordum. Gündüzlerim zaten üniversitede geçiyordu, gecelerim ise çalışma odasında masanın başında...

Henry ile aramız iyiydi, sık sık çıkıp dolaşıyor bir anımızı bile boş geçirmiyorduk.

"Henry, dosyalarımı getirir misin?" Üşenerek hemen karşımdaki masada çalışan Henry'e seslendiğimde elindeki kağıtları bırakarak odanın diğer ucundaki raftan işaret koyduğum dosyaları aldı.

Aldığı dosyaları getirip masamın üstüne koyduğunda, "Teşekkür ederim," dedim dudaklarımı bükerek, "Çok üşenmiştim..."

Teşekkür etmeme karşı gülümsediğinde, "İstediğin başka bir şey var mı?" diyerek nazikçe sordu. Kafamı olumsuz anlamda salladığımda masaya yaslanarak kollarını birbirine bağladı. Koltuğuma yaslanarak onu süzdüğümde göz göze geldiğimiz ilk an elini cebine atarak cebinden bir kutu çıkardı.

Elindeki kutuyu açıp bir yüzük çıkardığında, kutuyu masanın üzerine koydu. Sağ elimi tutup elimin üstünü okşamaya başladığında, "Sana güzel bir yüzük aldım," dedi. "Diğeri tam olarak içime sinmemişti..."

Söylediklerine karşı oturduğum yerden kalktığımda yüzlerimiz arasında kısa bir mesafe bırakarak gözlerinin içine baka baka gülümseyebileceğim en güzel şekilde gülümsemeye çalıştım, "Bu yüzüğün ayrı bir anısı var, asla yenisini istemiyorum." Aklıma gelen komik şeyle sırıttım, "Hem hatırlamıyor musun, konser sonunda Single Ladies çaldığında nasıl da sallıyordum elimi..."

Henry aklına gelen komik anımızla kıkırdadı, "Şarkı sonunda kucağıma atlayıp dudaklarıma gömülmen daha komikti. Bu adam benim demeye çalışır gibi bir halin vardı."

"Hım, öyle mi?" Sarhoş gözlerle gözlerine kitlendiğimde onun da benden farkı yoktu, "Hıhım, öyle."

Şapşal bir sırıtışla ona bakıyorken yüzüme yaklaşarak dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Geri çekilecekken dudaklarını bırakmamamla elini yavaşça belime sardığında yaslandığı masadan bedenini ayırdı. Seri bir hareketle beni kucağına aldığında dönerek yönlerimizi değiştirdi. Bu sefer ben masa tarafında duruyordum.

Masaya yaklaşıp beni oraya oturttuğunda bacaklarımı aralayarak bacaklarımın arasına girdi. Ellerimi ensesine sardığımda onu biraz daha kendime çekerek bacaklarımı beline sardım. Elleri bacaklarımın üst kısımlarını bulduğunda, bacaklarımı yavaşça okşayarak yukarı çıktı.

Nefessiz kalıp geri çekildiğimizde tutku dolu gözlerle dudaklarıma baktı. Bakışları yavaş yavaş bütün yüzümde dolanmaya başladığında, ensesindeki elimi aldı ve hangi ara masanın üzerine koyduğunu anlamadığım yüzüğü parmağıma taktı. "Bu yüzük artık hep o parmakta kalacak."

Dudaklarım söylediği şeye karşı kıvrıldığında başımı salladım. Şakayla karışık, "Senin de yüzük taktığın zamanlara geçebilir miyiz artık?" dediğimde genişçe gülümsedi. "Bu da senin evlilik teklifin oluyor galiba?"

"Bilmem, öyle oluyor galiba..." Kısık bir sesle şımarıkça konuştuğumda bu hoşuna gitmiş gibi yanaklarımı sıkıştırdı. Öne doğru büzülen dudaklarımı sertçe öpüp geri çekildiğinde, "Neden bekliyoruz?" diyerek sorgularcasına konuştu.

just hold me • henry cavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin