just hold me • henry cavill

hold me - 45

keyifli okumalar dilerim, boool bol yorum yapın lütfen 👉🏻👈🏻

bölüme geçmeden önce önceki bölümü oylarsanız harika olur neyse kaçtım...

sınır: 195 oy

✨

Daha önce yaşadığım hayata baktığımda kendime verdiğim o yetersiz değere üzülüyordum. Katlanamadığım anlar olmuştu, kendimden nefret edeceğim kadar yük olduğumu hissettiğim bile olmuştu ama sanki şimdi her şey biraz daha farklıydı.

O akşam yemeğinden sonra içimde aile sıcaklığını yeniden hissetmiştim. Bay Colin ile konuştuktan sonra içimde başveren mutluluğu bastıramıyordum.

Güz vuran bütün dallarım yeşermiş, adeta yeni bir bahar için çiçek vermiştim. Daha iyi hissediyordum, her şey daha güvenli geliyordu.

"Henry! Baksana Blue ve Ethan değil mi onlar?"

Koşudan sonra bir bankta dinlenmek için oturduğumuzda gözüme çarpan Blue ve Ethan'la heyecanlanmış hemen Blue'yu aramak için telefonumu çıkarmıştım.

Birkaç çalıştan sonra telefon açılığında enerjiyle konuştum, "Blue neredesin?" O mu yoksa değil mi emin olmak istiyordum.

"Ethan'la sahildeyiz kızıl, ne oldu?"

"Kafanı hafifçe sola çevir ve tam karşıya bak şirine..."

Tam da dediğim gibi kafasını sola çevirip olduğumuz tarafa baktığında telefonu kapatarak elini salladı. Hızlı adımlarla yanımıza ulaştığında Ethan soluk soluğaydı fakat Blue onun aksine oldukça iyi görünüyordu.

Karnı biraz daha büyümüştü. Giydiği dar crop hafifçe çıkıntılı duran karnını gözler önüne seriyordu. "Çok özledim seni, şuna bak karnın belirginleşmiş!" Birbirimize sarıldığımızda birkaç dakika öyle kaldık.

Hepimiz birbirimizle selamlaştığımızda böyle ayaküstü durup laflamak yerine güzel bir mekana gidip oturduk. Siparişlerimizi vermiştik ve istediklerimiz gelmişti. Kahvemi içiyorken masada dönen sohbeti dinliyordum. Henry yanımda oturuyordu ve masanın altından elimi kavramıştı.

"Hiçbir zaman sporu bırakmayacaksın, sadece bunu söyleyeceğim..." Henry'nin cümlesi Ethan'ı güldürürken, Ethan içeceğinden yudumlayarak başını salladı, "Son zamanlarda çok boşladım, nefes nefese kalıyorum koşarken."

Henry kaşlarını hafifçe çattığında sordu, "Sigara kullanıyor musun?" Ethan başını salladığında Blue söylendi, "Eskiden içmiyordu, bir anda kafasına esti galiba Henry..."

Henry Blue'nun bu söylediğine güldüğünde, "Sigara içiyorsun ve nefes nefese kalmamayı bekliyorsun dostum!" diyerek Ethan'a ithafen konuştu.

"Sen içmiyor musun Henry?"

Ethan'ın sorusuyla Henry başını olumsuz anlamda salladığında şaşırarak ona baktım, "İçmiyor musun hayatım?"

Anlaşılan seviştiğimiz gecenin sonrasında yaktığı keyif sigarasını unutmuştu Bir de yanında içtiği viskiyi...

Henry boğazını yalandan temizlediğinde imalı bir şekilde bana baktı, "Bazı zamanlar çok enerji harcıyorum, nasıl oluyorsa bir anda canım istiyor bebeğim. Sen hiç yaşamadın mı?"

Cümlesinden sonra dudakları kıvrıldığında sırıtmamak için kendimi zor tutuyordum. Gülmemek için kendimi sıkmaya başladığımda dudaklarım titremeye başlamıştı bile. O titremeyi kesmek için dudağımı ısırıp şakağımı kaşıdığımda, "Evet, bir kere yaşamıştım o hissi," dedim. Ardından sesimi kısıklaştırdım, "Tekrar yaşamak isterim..."