hold me - 28

7.8K 409 163
                                    

ben geldim, keyifli okumalar dilerim💘

acele yazdığım için yazım yanlışları olabilir, uyarmış olayım hadi bakalım...

Başım mı dönüyordu yoksa başımın dönmesi sadece bir metafor muydu anlayamıyordum. Dudakları sarhoş ediyor, kokusu kendimden geçmeme sebep oluyordu. Bu hislerin parçalayıcılığı bedenimi kuşatmaya çoktandır iyi alışmıştı.

Kucağındaydım ve resmen o beni öperken kıvranıyordum. Öpüşleri öyle derindi ki, gözlerim kör oluyormuş gibi hissediyordum. Kalçamı iyice kendine bastırdığında dudaklarım istemsizce çenesine indi ve çenesini ısırdım. Yaptığım şeyin kışkırtıcılığı hırlar gibi bir ses çıkarmasına sebep olduğunda kıkırdadım.

Kavga sonrası anlayamadığım bir şekilde kendimizi öpüşürken buluyorduk. Bu da o anlardan biriydi ve artık komiğime gitmeye başlamıştı.

Henry üstümdeki kazağın alt kısmını kavrayıp çıkarmak için yukarı doğru çektiğinde, ona kolaylık sağlamak için kollarımı kaldırdım. Çıkardığı kazağımı yan koltuğa attığında göğüslerimi kapatan uzun saçlarımı arkama attım. Kendimi ondan sakınmayacaktım. Zaten bunları çoktan geçmiştik.

Ellerini göğüslerime koyup sıkıca kavradığında dudağımı ısırdım. Gözlerim hafifçe kapanır gibi olmuştu ama kendimi toparlamıştım. Ellerim gömleğinin düğmelerine gittiğinde yavaş bir şekilde düğmeleri açmaya başladım.

Aç aç bitmiyordu lanet!

Sabırsızlıkla gömleği iki yana çekerek düğmelerini söktüğümde ben de kendimden bunu beklemiyor olacaktım ki, gözlerim yaptığım şeyle irileşti. Henry yaptığım harekete kahkaha attığında gömleği gülerek üzerinden sıyırdım. Ellerimi göğüslerine koyduğumda parmaklarım küçük hareketlerle bulunduğu yere daireler çiziyordu.

"Vahşi." diye fısıldadığında başımı sallayarak onu onayladım. Ona biraz daha sokulduğumda yüzlerimizin arasında mesafe yoktu ve ikimiz de birazdan yapacağımız şeyleri biliyormuş gibi şımarıkça gülümsüyorduk.

Parmaklarımı omuzlarına çıkardığımda burnunu burnuma sürttü. Tırnaklarımı omzuna dik gelecek şekilde koyup aşağı doğru canını acıtmayacak şekilde indirdiğimde yaramaz bir fısıltının aramızda yükselmesini sağladım.

Dudaklarımı kulağına yaklaştırıp inler gibi, "Miyav..." dediğimde belimdeki elini kalçama indirdi ve hafifçe vurdu. "Küçük kedim oyun mu oynamak istiyor?"

Dudaklarımı kulağından çekerek dudaklarına yöneldim. Dudağına küçük bir öpücük bıraktığımda cevabımı anlamış gibi gözleri parladı. "Hıhım." diye masum masum konuştuğumda yüzü hırsla kaplandı. "Kedicik miyavlatılmak istiyor." Bu adamı iyice kendime benzetmiştim...

Son cümlesinden sonra dudakları delice bir hızla dudaklarımı sahiplenmiş aklımı kaçırmamı amaçlar gibi beni öpmeye başlamıştı. Bütün kıyafetlerimden kurtulup ona karışmak istiyordum.

Ellerini sırtımda hissettiğimde braletimin arkasını çözmüştü bile. Braleti arka koltuğa fırlattığında eteğimin kolaylık sağlamasıyla onu daha çok hissetmeye başlamıştım.

Dudaklarını göğsümde hissettiğimde saçlarını tuttum ve kafasını kendime daha çok bastırdım. Dişleriyle ısırıyor diliyle arsızca göğüs ucumu ıslatıyordu. Sırtımı hafifçe direksiyona yaslayıp ona daha çok yer açtığımda dudaklarından çıkan ahlaksız seslerden zevk alıyor, kendimi kirli bir gülüşe kaptırmaktan alıkoyamıyordum.

just hold me • henry cavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin