hold me - 43

7.4K 393 191
                                    

selamlar, keyifli okumalar dilerim.
satır arası yorumlarda buluşalım.

medya için çok teşekkürler... 🖤

sınır: 185 oy

Bu akşam akşam yemeğimizi otelde yiyecektik. Bu yüzden aşağı inmiştik fakat Henry izin isteyerek lavaboya kadar gidip geleceğini söylemiş, yanımdan ayrılmıştı.

Birkaç dakika içinde tekrar onu gördüğümde adım adım yanıma yaklaşmasını izledim.Uzun boyu, hafifçe önüne düşen bukleli tutamları, yüzündeki kirli sakal... Her şeyiyle mükemmel bir adamdı.

Gözlerim ona takılı kaldığı sürede yanıma ulaştığında yanağımı okşadı ve sandalyesini çekip oturdu.

"Çok güzel bakıyorsun." İç yakan fısıltısı kulağıma dolduğunda dudaklarım yukarı kıvrıldı, "Aksi mümkünmüş gibi..." Küçük bir jestle ona iltifat ettiğimde aynı şekilde gülümsedi.

İlerleyen dakikalarda sohbet ederek yemeklerimizi yavaş yavaş yemiştik.

Hissettiğimiz toklukla kadehlerimizdeki şarabı yudumluyorken arkasına yaslanarak garip bir ifadeyle yüzüme bakmaya başladı. Şu an farkında mıydı bilmiyordum ama dudaklarında pek belli olmasa da benim görebildiğim bir sırıtma vardı.

Elimdeki kadehle birlikte yüzünü işaret ettiğimde, "Yine ne düşünüyorsun tahmin etmek istemiyorum." diyerek şakacı bir dille konuştum.

Dudaklarını ıslatıp kıkırdadığında, "Bence ne düşündüğümü gayet iyi biliyorsun." diye kısık bir sesle konuştu. Hemen ardından dudağını dişlerinin arasına aldığında muzip bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Beni utandırmaya çalışıyorsun, bu yüzden oyununa gelmeyeceğim."

Bilmişçe konuştuğumda yaslandığı sandalyeden öne doğru eğilerek masaya yaklaştı, "Seni utandırmaya çalışmıyorum, sadece... Islak ağzın aklıma geliyor."

Söylediği şey karşısında gözlerim irileştiğinde elimdeki kadehi masaya bıraktım ve ona inanmaz bakışlar attım. "Bu yaptığın tam olarak utandırmak yalnız."

"Bir kere daha daddy demen için ne yapmam gerekiyor?"

Arsız sorusu beni güldürürken bilmem der gibi dudağımı büktüm, "Bir düşünmeliyim..." Aklıma bir şey gelmiş gibi işaret parmağımı kaldırdım, "Buldum! Saçlarımı bağlayıp beni ilgiye boğarsan belki tekrar aynı şeyi tekrar söyleyebilirim."

Sadece kaşlarını kaldırmakla yetinip söylediğime bir cevap vermediğinde dudağımı ıslattım, "Belki de karşılıksız söylerim."

"Karar vermeye ne dersin?"

Masumca gülümseyip masaya yaklaştığımda soru sorar gibi konuştum, "Daddy?"

Gözleri yüzümde dolanıp dudaklarımda durduğunda dudağı kıvrıldı, "Söyle bebeğim?"

"Bütün gün çok usluydum, değil mi?"

Ellerini masanın üstünde birleştirdi, "Şaşırtıcı derecede, evet..." dedi.

"Peki, bir ödülüm olması gerekmiyor mu? Bir yerlere çıkmak gibi?" Sesimi daha da masumlaştırıp sorduğum soru karşısında yutkunuşunu gördüm. Aynı zamanda saç tutamlarımı parmağıma dolamaya başladığımda beklenti dolu gözlerle ona bakıyordum.

"Gideceğimiz yerde uslu duracağına söz veriyor musun?" Oyuncu tavırlarıma misliyle karşılık veriyordu. İşte buna uyum diyordum...

Tatlı tatlı başımı salladım, "Yes, daddy."
Tatmin olmuş bir ifadeyle gözlerini bedenimin üst kısmında gezdirdiğinde başımı sağ omzuma eğdim ve gülümsedim.

just hold me • henry cavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin