just hold me • henry cavill

hold me - 21

merhaba ben geldim!
(yukarda subliminal mesajlı fotoğraf var...)

bölümü medyadaki şarkıyla okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum, o şekilde bölümü daha çok hissedeceksiniz.

ne zaman dinlemeniz gerektiğini zaten anlayacaksınız, bir yazı bırakacağım.

oyları ve yorumları unutmayalım, keyifli okumalar dilerim. 💘

✨

Konserden önce Henry'e neredeyse bütün Manga şarkılarını dinletmiştim. Artık biraz da olsa konseri merak ediyordu. Çünkü grubun şarkılarını beğenmişti ve o önemli yarışmada ikinci olmalarını herkes gibi eleştirmişti. Cümlesi tam olarak şöyleydi: Siktir! Nasıl ikinci oldular?!

Bunu demesiyle kahkaha atmıştım ve bütün Türkiye'nin hâlâ belli zamanlarda bunu sorguladığını söylemiştim. Tabii ki üstünden çokça seneler geçtiği için hâlâ bunu yapıyor olmamıza şaşırmıştı. Daha neler neler vardı şaşıracağı kim bilir...

Şu an yurttaydım ve konser için hazırlanıyordum. Dediğim gibi sayılı gün çabuk geçmişti. Heyecandan ölsem de dayanabilmiştim. İki gün içinde Henry'nin çok fazla başını ağrıtsam da bana birkaç kez kızması dışında sesini çıkarmamıştı. Kızması da zaten kaşlarını çatmasından ibaretti. Bunun aklıma gelmesiyle güldüm.

Telefonumun çalmasıyla elimdeki parlatıcıyı bıraktım ve arayan kişiye baktım. Blue arıyordu. "Merhaba bebeğim!" diyerek telefonu enerjik bir sesle açtığımda güldü. "Hep ben enerjik olurdum ve şu an bunu garipsiyorum çünkü sen benden daha enerjiksin."

Nefessiz bir şekilde konuşmasıyla kahkaha attım. "Mutluyum ve enerji doluyum. Gencim, güzelim. Ayrıca Henry Cavill'a sahibim." dediğimde kahkaha attı.

"Seni sürtük!" dediğinde homurdandım ve gülerek telefonu kapattım. Konsere hazırlandığımı biliyordu ve bir anda telefonu kapatmama laf etmeyeceğini biliyordum.

Saate baktığımda yavaş yavaş sekize geliyor olduğunu gördüm. Her şeyim tamamdı. Siyah deri bir etek giymiştim ve üstümde aynı renk bir büstiyer vardı. Onları ise ceketimle tamamlayacaktım.

Rujumu güzelce sürdükten sonra aynada kendime çeki düzen verdim. Henry aşağıda olduğuna dair mesaj attığında ceketimi alarak hızlıca aşağı inmiştim. Arabaya biner binmez dudağından birkaç öpücük çaldım. Enerjik bir şekilde, "Merhaba!" dediğimde sırıtarak, "Merhaba." dedi. Neden sırıttığını anlamamıştım ama bunun üzerinde duramayacak kadar heyecanlıydım.

Arabayı çalıştırdığında arabanın içini dolduran müzikle gözlerimi kısarak kaşlarımı çattım ve öldürücü bakışlarla ona döndüm.

Şu an çalan şarkı Manga'nın yarışmada birinciliğini çalan şarkıydı!

Ona bakışımla kahkaha atmış ve parmağıyla direksiyonda ritim tutmaya başlamıştı. Hadi ama, bunu asla beklemiyordum!

"Sabrımı mı sınıyorsun?" diye sorduğumda sinirden göz kapağımın kalp gibi attığını hissediyordum. Aynı zamanda ironik derecede komikti ve içimden gülmek geliyordu. "Güzel şarkı..." deyip kaşlarını kaldırdığında sinirlerim bozulmuş gibi güldüm. "Ne tesadüf, üstelik Manga konseri öncesi..." dediğimde dudaklarını bilmem dercesine büktü.

Şu an Henry'i öpmek ve dövmek arasında gidip geliyordum. İlk seçenek tabii daha uygun geliyordu!

Şarkıyı kapatıp ikimizin de sevdiği bir şarkıyı açtığımda sesli bir şekilde eşlik ediyordum. Sesim bence kötü değildi ve Henry de rahatsız oluyormuş gibi görünmüyordu. Konserin olacağı yere geldiğimizde emniyet kemerimi çözdüm. O da emniyet kemerini çözdüğünde arabadan birlikte indik. Olduğum tarafa dolandığında elimi tuttu ve ilerlemeye başladık.