just hold me • henry cavill

hold me - 42

keyifli okumalar, bol bol yorum olursa çok sevinirim.

bölümde sevmeyeceğiniz şeyler olabilir işaret koyacağım ona göre okursunuz, uyarmadı demeyin.

medya için teşekkürler: janorti 💖

böyle çalışmalar yaparsanız wattpad profilime yazmış olduğum instagram hesabımdan bana ulaştırabilirsiniz.

maroon 5 - animals

sınır: 175 oy

✨

Henry Cavill - 09.00

Yorgunlukla gözlerimi açtığımda avucumun içiyle gözlerimi ovuşturdum. Yanımda boylu boyunca uzanan güzel kızımın saçları yastığa dağılmış, tuvalin üzerine rastgele serpiştirilmiş renkler gibi beyaz yastık kılıfını boyuyordu.

Onu uyandırmamaya özen göstererek saçlarına eğildiğimde, saçlarının kokusunu uzunca içime çektim. Ona çiçek özü gibi kokuyorsun dediğimde yalan söylemiyordum.

Sabahın altısında uyumuş olmamız bir yana birkaç saatlik uykuyla durmak beni zorlayan en büyük şeylerden biriydi. Resmen birlikte olmadığımız günlerin acısını çıkartmıştık. Sonuncu birlikteliğimizde artık yorgunluktan ve inlemekten sesi kısılmıştı. Zaten ona söylediğim şey ise tam olarak buydu.

Öğleden önce uyanacağını sanmıyordum. Zaten uykuyu seviyordu, bu şartlarda ise gözünü açması biraz zordu.

Hiçbir şey yapmadan güzel yüzünü incelemeye başladığımda gözlerim biraz daha aşağı inerek parmağındaki yüzüğe takıldı. İnce ve uzun parmaklarında duran yüzük içimi kıpır kıpır ederken gülümsememe engel olamadım.

Kendimi onun yüzünden yeni yetmeler gibi hissediyordum ama bu elimde olan bir şey değildi. Aksine bazı durumlarda komiğime bile gidiyordu.

Ellerim saçlarını bulduğunda küçük bir tutamı hep yaptığım gibi parmağıma dolayıp bıraktım. Niye bilmiyordum ama bunu yapmak hoşuma gidiyordu.

"Öpeceğim işte..." Yine beni şaşırtmayarak uyku arası mırıldanmalarına başladığında onu daha net duymak için üzerine doğru hafifçe eğildim, "Hayır, sen değil, ben öpeceğim..."

Söylediği şeyleri by sefer kelimesi kelimesine anladığımda Türkçeyi öğrenmenin ilk faydasını görmüştüm bile. Rüyasında gördüğü şey ise galiba geçirdiğimiz gecenin devamını ona yaşatıyordu.

Buna karşılık olarak arsız diye düşünmeden edemedim. Yine de bu hoşuma gidiyordu. Benimle olduğu sürece istediği kadar arsızlaşabilir, şımarabilirdi.

Yatakta boş boş durmanın bir anlamı olmadığını fark ettiğimde, Arya'nın alnına hissedemeyeceği kadar hafif bir öpücük kondurarak ayaklandım. Yerde duran kıyafetlerimi aldıp yıkama makinesine attığımda direkt olarak duşa ilerledim ve kısa bir duşun ardından diğer ihtiyaçlarımı da karşılayıp tekrar odaya geçtim.

Üstüme bir şeyler geçirdiğimde oda servisini arayarak kahvaltıyı yarım saat sonra direkt olarak kaldığımız kata getirmelerini söyledim.