hold me - 44

6.5K 431 154
                                    

hoş geldiniz! herkese keyifli okumalar dilerim... bol yorum lütfen.

medya için teşekkürler sadecewaterr 🖤

sınır: 190 oy

Fransa'nın birkaç şehrini daha gezdikten sonra bir hafta içinde Londra'ya dönmüştük. Tatil harika geçmişti, kendimi çok daha iyi hissediyordum. Neredeyse üstümdeki bütün olumsuz o etkiyi atmıştım.

Evimize döndüğümüz için mutluydum çünkü bu ev bana sıcacık hissettiriyordu. Evin her köşesinde güzel bir anımız vardı, sevmemem garip olurdu.

Başımdaki hasır şapka ve yazlık elbisemle bahçeye çıktığımda, Henry'i güneşliğin gölgesi altında bir şeyler okurken buldum. Elinde sayfa sayfa dosya kağıdı vardı, büyük ihtimalle ona gelen bir teklif vardı ve senaryoyu inceliyordu.

Adım adım yanına yaklaşıp arkasından boynuna sarıldığımda şakağından öptüm. Elindeki kağıtları masanın üstüne bırakıp kolumu kavradığında vücudumu nazikçe önüne doğru çekti. Küçük bir hareketle kucağına oturmamı sağladığında yan bir şekilde kucağına yerleştim.

Kollarımı boynuna sardığımda elleri sırtımı buldu ve sarılır gibi kavradı. "Neyi inceliyorsun?" Abartısız bir merakla soru sorduğumda, dosyaları aldı ve bana uzattı, "Superman için yeni bir film çekmek istiyorlar ve diğer iki filmde oynadığım için senaryoyu incelememi istediler."

Sevinçle kaşlarımı kaldırıp hevesli bir şekilde onu cevapladım, "Kabul edecek misin yoksa rolü başka birine mi devredeceksin?"

Bilmem der gibi dudağını büktüğünde cilveli bir şekilde yanaklarını okşadım, "O rolü senden daha güzel oynayabilecek biri olduğunu sanmıyorum sevgilim."

Duyduğu şey hoşuna gitmiş olmalı ki yüzündeki ifadesiz duruş gitti ve yerine gülümseyen bir ifade geldi.

"Yani kabul etmemi mi söylüyorsun?"

Ağır ağır başımı salladığımda başını omzuna eğerek yüzümü inceledi. "Bilmiyorum bebeğim, yeni teklifler de gelebilir. Kendimi bu rolle sınırlandırmak istemiyorum."

"Sen bilirsin ama bu rolü son kez oynayıp noktayı koyarsan çarpıcı olacak biliyorsun."

"Hım," Boğuk bir sesle mırıldandı, "Öyle mi diyorsun?"

Zaten ince olan sesim daha da incelip tizleşmiş gibi hissettim, "Hıhım, öyle diyorum."

"Karar vermek için zamanım var, bunu düşüneceğim."

Onu onaylayıp başımı salladığımda sırtımdaki eli kalçama indi. Büyük eliyle kalçamı sahiplenici bir şekilde kavradığında, "Bu akşam yemek var, hatırlatmama gerek var mı?" diyerek sordu yöneltti.

Kesinlikle hatırlatma yapmasına ihtiyacım yoktu çünkü çok heyecanlıydım. Bütün ailesiyle tanışacaktım. Annesiyle zaten tanışmıştım fakat babası gözümü biraz korkutuyordu. Sebebi ise bir anda Henry'nin bana evlilik teklifi etmesiydi. Henry annesi ile telefonda konuştuğu şeyi bana anlatmıştı.

Haksız diyemezdim fakat abartılacak bir şey de yoktu. Umarım düşündüğümden daha iyi karşılardı da büyük bir sorun çıkmazdı.

"Çok geriliyorum," dedim parmaklarımın kenarlarıyla oynarken, "Bu tür bir şeyin içinde bulunmadım daha önce."

Parmaklarımdaki bakışlarım gözlerine çıktığında, gözlerindeki şefkatli ifade beni sarmaladı, "Gerilecek bir durum yok güzel kızım. Bir sorun olmayacak, bana güven."

just hold me • henry cavillHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin