"Size verilen bu görevi hakkı ile yerine getireceğinizi biliyorum ama sakın unutmayın önceliğiniz doktorları oradan sapasağlam çıkarmak . Kendinize dikkat edin Allah yardımcınız olsun ."

"SAĞOL."

"Gölge timi helikopete bin."

Herkes sırayla helikoptere binmeye başlarken  Rıza Albay yanıma yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Gittiğiniz yerde çok dikkatli olun Savaş, biliyorsun artık Topalda döndü ve bölgede bütün kamplarla bir irtibatı vardır o yüzden çok dikkat edin."

"Siz merak etmeyin komutanım allahın izni ile görevi başarıyla tamamlayıp sapasağlam döneceğiz."

Rıza Albaya son kez selam verip helikoptere bindim böylece görev alanına doğru yola çıkmış olduk.

Görev yerine geldiğimizde hızla helikopterden indik ve belirlenen kampa doğru ilerlemeye başladık.Kampa geldiğimizde dürbün ile etrafı kolaçan ettim.

"Kampın etrafında nöbetçiler var onların işini sessiz halletmemiz lazım ayrıca doktorları da bulmamız lazım."

"Komutanım yanlış hatırlamıyorsam kampın arka tarafında ki büyük kayadan gizli bir geçit yapmışlardı bence oradan bir şansımızı denemeliyiz."

"Ama o geçiti kapatmış olabilirler Ali."

"Biz bir şansımızı deneyelim komutanım en azından Yasin,Murat ve ben gidelim komutanım giderken yol üstündeki leşleride hallederiz, eğer geçit kapalıysa arkadan sessizce içeri sızarız sizde bize dışarıdan destek olursunuz."

"Tamam ama çok dikkatli olun biz de buradaki nöbetçileri halledelem, kulağınızdaki telsizleriniz açık olsun sürekli irtibat halinde olalım.

Unutmayın önceliğimiz doktorlar birde eğer biriniz yaralanırsa eşşek sudan gelinceye kadar dayak yer ona göre."

"Emredersiniz komutanım."



Yıldızdan Devam.

Rıza Albay ile konuşmamızdan sonra hemen toparlanıp bilet aldık ve şu an Hakkari'ye gelmiş bulunmaktayız hemen arabamı bıraktığım yerden aldım hep beraber bindik ben hala yorgun hissetiğim için arabayı Karan kullanıyordu.

Karragaha geldiğimizde nöbetçiler direksiyonda başkası olduğu için durdurdular önce daha sonra Karanın yanında beni görünce kapıyı açtılar, hepimiz aynı anda arabadan indik Rıza Albayın odasının önüne geldik tabi meraklı bakışlar üzerimizdeydi kapıyı çaldık içeriden gelen ses ile kapıyı açıp içeri girdik, hepimiz hazır olda selam durduk Rıza Albayın rahat demesi ile rahat durduk.

"Hoş geldiniz çocuklar ."

"Hoşbulduk komutanım."

"Siz toplantı odasına geçin ben geliyorum."

Ekip toplantı odasının yerini bilmediği için beni takip ediyorlardı topantı odasına gelince hepimiz oturduk Rıza Albay gelince tekrar ayağa kalktık onun oturun demesi ile tekrar oturduk ilk konuşan Rıza Albay oldu.

"Anlatın bakalım nasıl oldu bu olay?"

"Komutanım telefonda da dediğim gibi biz evde otururken şerefsiz köpeklerini üzerimize salmıştı Allah'tan hiçbirimize bir şey olmadı."

Rıza Albayın alaycı ve sinirli bakışı ile olduğum yere sindim resmen.

" Tamam ben yaralanmış olabilirim."

"Şimdi nasılsın Yıldız?"

"İyiyim komutanım."

" Tamam o zaman artık konumuza dönelim, Yıldız telefonda bir mektuptan bahsettin ne mektubu o?"

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Where stories live. Discover now