Episode~24

471 49 63
                                    

   Tony, yere sürtülen metalin sesi ile uyandı. Biri ona doğru yaklaşıyor ve yere muhtemel olarak demir bir sopa ya da bıçak sürtüyordu. Kendisine yaklaşan kişinin yüzünü kesinlikle göremiyordu. Ama gölgesinin hatlarından seçecek olursa, bu bir kadındı. Kadına doğru bağırmak istedi ama uzun zamandır sustuğu için sesi kısılmılştı. Tam olarak kadın şuan arkasındaydı. Nefesini ve bıçağın soğukluğunu hissediyordu. Bıçağı yavaşça boğazına dayadı. Ölümden nedense korkmamaya başlamıştı. Burada olup kafayı yemektense, ölmeyi tercih ediyordu artık. Tam bıçak bastırıldığında, kadının telefonuna bir mesaj geldi. Kadın uzaklaşıp ekrana baktı. Sanki istediğini almış gibi elindeki bıçağı yere attı ve oradan uzaklaştı.

   Natasha, şimdilik patronu olacak o kişiyle buluşmayı kabul etmişti. Onu gördüğünde bıçağını kalbine dayamamak için kendini zor tutacaktı ama Tony için kesinlikle değerdi. Onu sağ salim bulduktan sonra Matt'e ve o kişiye dünyayı cehenneme çevirecekti. Sadece biraz sabretmesi gerekiyordu. Bu süreçte Fury'e ustalıkla yalan söylüyordu ve anlamamasını umuyordu. Anlamaması için görevlerin her birini başarıyla tamamlıyordu. Bu süreçte en yakını olan Clint'e bile yalan söylüyordu çünkü Clint, onun iyiliği için Fury'e her şeyi öterdi ya da en kötüsü HYDRA'ya Natasha yerine kendisi girerdi. Onu tehlikeye atmamak için hiçbir şey söylememişti. Bugun SHIELD'da işleri bittikten sonra gece HYDRA'ya sızacaktı. Rick'ten bir kaç ekipman istemişti. Rick hepsini fazlasıyla getirip Natasha'ya çok büyük bir iyilik yapmıştı.
Natasha görevine hazırlandıktan sonra yatağına oturup telefonunu açtı. Tony ile ilgili bir sürü anısı ve fotoğrafları vardı. Tony'nin onu sinir etmek için çektiği videolar, resimler... Bir an bu adam için her şeyi göze alabileceğini farketti. Ölümü bile.

   Natasha, HYDRA'nın üssüne sızdığında nedense kalbi deli gibi atıyordu. Normalde buraya binlerce kez veri çalmaya girmişti. Ama bu sefer aldığı bilgilerin yanlış ellere gideceğini bildiğinden ufak bir panikatak geçiriyor olabilirdi. Önce tüm kameraları ve güvenlik duvarlarını devre dışı bıraktı. Maskesini yüzüne indirdi ve dosyaların saklandığı depoya doğru gitti. Aradığı dosya çok eskiye dayanan bir dosya olduğundan dolayı bulması çok güç olacaktı. Odaların önünden yavaşça geçerken, siyah kapılı bir oda dikkatini çekti. Küçük feneri açıp, üstündeki yazıya baktı. "зимний солдат". Daha önce hiç böyle birini duymamıştı. Ama çok düşünmedi bu konu hakkında ve görevine odaklandı. Koridorun en sonundaki odada istedikleri verilerin hepsini buldu. Daha fazlasını da bulmuştu ama kendi aleyhine de onları aldı. Yavaş adımlarla geldiği yoldan tekrar dönerken, o siyah kapıya bir kere daha baktı. Ufak bir cam bölme vardı. El fenerini camdan içeriye tutmuştu ama hiçbir şey görünmüyordu. İçerde ne tür bir şey olduğunu düşününce aniden ürpermeye başladı. Ama oradan hemen çıkmalıydı çünkü 'onun' verdiği süreyi aşarsa, Matt yardım etmeyi reddedecekti. HYDRA'dan çıkar çıkmaz, evine gitti. Teslim saatine iki saat vardı, bu da dosyaları inceleyebilmesi için fırsattı. Kendi için aldıklarını evindeki silah odasına sakladı. Matt'in peşine düştüklerini inceledi. Fakat dosyaların içeriği çok anlamsızdı. Anlamaya çalışırken teslim saati gelmişti.

   Matt'in attığı konuma geldi. Bir depoydu ve Natasha ne olur ne olmaz diyerek üstünde çeşitli silahlarla Matt'in yanına gelmişti. Dosyayı verirken, aniden geri çekti.
+Bana Stark'ı bulmazsan seni o HYDRA'ya gömerim.
-Natalia, sakin olur musun? Bundan sonra her şeyi senin için yapıp, adamı bulacağım.
+Aksi taktirde...
-Aksi taktirde beni öldürürsün, biliyorum. Ve dünya üzerinde korktuğum sayılı insanlardansın. Bu yüzden sana bir adilik yapmayacağım. Söz veriyorum Tasha.
   Sözüne ne kadar güvenmese de başka şansı yoktu. Arkasından ayak sesleri duydu. Ses gittikçe yakınına geliyordu. Derin bir nefes aldı ve sese doğru döndü. 'Onu' karşısında görmeyi hiç beklemiyordu çünkü Matt'le anlaşmasında raporları 'ona' teslim etmeyecekti. 'O' tam önüne geldiğinde, Natasha'nın tüm öfkesi ve kini vücuduna yayılmıştı. Karşısındaki kişi sanki bunu anlamış gibi yüzüne iğrenç bir gülümseme yerleştirdi.
-Merhaba Romanova, seni görmeyeli uzun zaman olmuştu.

IronWidowWhere stories live. Discover now