Episode~20

476 55 42
                                    

Beraber şöminenin önüne oturmuşlardı. Natasha sırtını Tony'e yaslamış, Tony ise kafasını Natasha'nın omzuna yaslamıştı. Konuşmuyorlardı. Aslında Tony durmadan konuşmak istese de, Natasha'nın pek konuşmayı sevmediğini bildiğinden onunla beraber sustu. Sonra biraz kafasını eğip Tanrıçasına baktı. Eğer bu güzel yüzü sonsuza kadar bu kadar yakından izleyebilme onuru ona bahşedilerse, sonsuza dek susmaya razıydı. Hâlâ kalbi dışarıda gibi atıyordu. Yüksek bir ihtimâl olarak Nat, bu sesi duyuyor olmalıydı. Ama hiçbir tepkisi yoktu. Sadece ateşi izliyordu.

Sessizliği bir anda çalan cep telefonunun sesi böldü. İkisi de alıştıkları sessizliğin ardından gelen sese doğru istemsizce irkildiler. Çalan Tony'nin telefonuydu. Tony, telefonu eline aldığında arayanı görünce keyfi kaçtı. Natasha cevap bekleyen gözlerle Tony'e bakıyordu. Tony iç çekerek ekrandaki ismi gösterdi. Natasha'nın yüzünde bir gülümseme yayıldı. Tony ne olduğunu anlamaya çalışırken Natasha telefonu adamın elinden kaptı.
+Alo? Tony neredesin, kahretsin.
-Merhaba Potts. Bir şey mi diyecektin?
+Sen.. Ne? Ne işin var Tony'nin yanında?
-Hepimiz olmamız gereken yerdeyiz şuan bence Pepper.
Natasha daha fazla bir şey demesine fırsat vermeden büyük bir keyifle telefonu kapatıp Tony'e uzattı. Tony, şoku atlatınca bir kahkaha patlattı. Natasha'da onunla beraber gülmeye başladı. Sonra Tony, bir daha rahatsız edilmemek için telefonu kapattı.
+Yine de seni rahat bırakmayacak biliyorsun, değil mi?
-Umrumda değil biliyorsun değil mi?
+İçimde bir yerlerde Pepper'a üzülmüyorum değil. Zavallıcık dünya üstündeki en berbat şeylerden birini yapmış.
-Ne yapmış ki?
+Benim olana aşık olmuş. Bence bu baya berbat bir şey çünkü bildiğin üzere ben baya dişliyimdir.
-Nutkum tutuldu Ajan Romanoff.
Natasha, adamı kendine çekip dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı. Natasha tam çekilecekken Tony, yüzünü elleri arasına aldı ve dudaklarına yapıştı. Uzun zamandır bu dudaklara hasretti şuan bırakmaya pek niyeti yoktu. Natasha onu geri itti. Tony bir an hayatının şokunu yaşayacekken, Natasha Tony'nin üstüne çıkıp onu öpmeye devam etti. Tony'nin nefesini bir kere daha kesmişti böylelikle. Tony onu öperken neden aşık olduğunu daha iyi anladı. Natashayı kucağına alıp ayağa kalktı. Öpüşmeye devam ediyorlardı. Tony onu yatak odasına götürdü. Kadını yatağın üzerine bıraktığında bir anlık geri çekildiği için Natasha onu kravatından tutup kendine çekti. Tony, nefessiz kaldıklarında hafifçe geri çekildi.
+Şuan bunu ne kadar istediğimi bilemezsin Tanrıçam... Ama bugün olmaz.
-Ne? Ama biz-
+Hey dinle, bunun daha özel olmasını istiyorum ikimiz içinde. Üstelik daha bunu yapıp, yapmak istemediğini hiç düşünmedin. Sana bu fırsatı vermek istiyorum. Hazır olduğunda ve ikimiz içinde özel hissettiğimiz anda ben her şeyimle seninim Romanoff.
Natasha, adamın gözlerinin içine baktı. Tutkudan çok anlayış ve şefkat vardı. Tony'nin kendisine olan aşkına şuan tamamiyle inanmıştı. Adam onu başka bir nedenden ya da bir arzudan dolayı istemiyordu. Aşık olduğu için istiyordu... Ellerini adamın boynuna sarıp kendine çekti ve adamın saçlarını öptü. Daha sonra dudaklarına şevhetten uzak masumane küçük bir öpücük verdi. Tony gülümseyerek ayağa kalktı.
+Ee... Uzun bir gün oldu ha? Uyumak ister misin?
-Burada mı?
+Gitmek istersen anl-
Natasha ayağa kalktı. Tony'nin bir anlık mutluluğu yarıda kalmıştı. O an Natasha Tony'e yaklaşıp arkasını döndü.
+Fermuarımı açacak mısın yoksa gidip birini mi bulayım bu iş için?
-Ah şey hemen hallediyorum.
+Bazen şu şaşırmış hâllerin çok tatlı oluyor biliyor musun?
Tony, kadının sırtına öpücükler kondurdu bu iltifatın karşılığı olarak. Fermuarı tamamen indirdiğinde Natasha hiç beklemeden elbiseyi omuzlarından indirdi. Tony'nin gözleri fal taşı gibi açıldı, nefesini tuttu. Bir anlığına, Natasha'ya bekleyelim dediği için içinden kendine küfretti. Natasha elbiseyi yerden alıp, düzeltirken Tony hâlâ vücudunu seyrediyordu. Mükemmeldi. Bazı yerlerinde kurşun yarası izi ya da bıçak izleri vardı ama bunlar bile kadını mükemmel yapıyordu... Ve kesinlikle bu izlerle daha ateşli görünüyordu. Natasha ona döndüğünde bir şey ister gibi bakıyordu Tony anlayamadı.
+Gömleğini çıkaracak mısın?
-Ne?
+Gömleğini giyerek uyumak istiyorum Stark. Tanrım erkekler gerçekten aptal.
Adam gülerek gömleğini çıkarıp, kadına uzattı. Natasha da aynı neşeyle gülüyordu. Gömleği giydikten sonra banyoya gitti. Tony, o ara dolaptan bir eşofman alıp hemen giydi. Ve yatakta kadını beklemeye başladı. Natasha neredeyse 15 dakika boyunca gelmedi. Tony neredeyse uykuya dalacakken, kadını görünce hemen uykusu uçtu gitti. Şuan hiç olmadığı kadar güzeldi. Saçlarını bağlamıştı. Yüzünün güzelliği biraz daha fazla ortaya çıkmıştı. Natasha, gülümseyerek yatakta yanına yattı. Tony'de hemen yatma pozisyonuna geçti. Natasha gülümseyerek ona bakıyordu. Kadını kendine çekip göğsüne yatmasını sağladı. Şuan dünyanın en şanslı ve en huzurlu adamının kendini olduğuna yemin edebilirdi. Natasha rahatsız olmasın diye yavaş nefes alıyordu. Kadın kafasını kaldırıp yanağına bir öpücük bıraktı.
+İyi geceler Stark.
-İyi geceler hayatımın aş- yani Romanoff.
Natasha ufak bir kahkaha atıp, tekrar yanağına öpücük kondurdu. Başını adamın göğsüne yasladı. Tony şuan utançtan kıpkırmızıydı. Ama sonra bunun gereksiz olduğunu farketti. Meleğinin saçından öptü. Kafasını biraz kaldırıp baktığında, Natasha çoktan uykuya dalmıştı. Büyük bir keyifle izledi bu görüntüyü. Daha sonra kendisi de uykuya yenik düşüp, gözlerini kapadı.

Natasha, gerinerek ve gülümseyerek gözlerini açtı. Eliyle diğer tarafı yokladı. Ama kimse yoktu. Hemen arkasını döndü. Yatak ve oda boştu. Diğer odada olabileceğini düşünüp hemen diğer odaya geçti. Ama orası da boştu. Tony'e seslendi ama herhangi bir cevap alamadı. Daha sonra hemen Tony'nin telefonuna baktı. Odada yoktu. Kendi telefonunu alıp Tony'i aradı. Ama cevap yoktu.

IronWidowWhere stories live. Discover now