Episode~12

618 60 39
                                    

İkisi de bir anda kapıdaki gürültüye dikkat kesildi. Tony, sinirden adeta tıslamıştı. Natasha, Tony'nin üstünden kalkıp yerden Tony'nin gömleğini alıp hızlıca giydi ve yastığının altından silahını aldı. Tony, her hareketini izliyordu. Natasha ona doğru küçük bir tabanca attı. Ne yapması gerektiğini anlayınca ayağa kalkıp hızlıca pantolonunu giydi. Natasha, kapıya doğru gidip kapının ardında kim olduğunu dinlemeye çalışıyordu. Ayak seslerinden anlaşılacağı üzere bu bir kadındı. Natasha, Tony'e silahını indirmesi gerektiğini işaret etti. Nat, kapıyı yavaşça açtı. Karşısındaki kadını görünce bir anlığına şok oldu.

Pepper, sinirli sinirli Natasha'ya bakıyordu. Natasha, bu öfkesine anlam verememişti. Şoktan dolayı kapının önünde donakalmıştı. Çünkü Pepper'ı beklemiyordu.
+Sizin burada ne işiniz var Bayan Potts?
-Asıl Bay Stark'ın burada ne işi var Natalie?
-Ya da Natasha mı demeliyim? Kimsin sen?

Natasha kimliğini öğrendiğini anlamıştı ama bu çok umrunda olmadı. Pepper, Natasha'yı itip içeri girdi. Tony'e bakıp gözlerini kıstı. Tony'nin üstsüz ve Natasha'nın yarı çıplak olması her şeyi özetliyordu. Pepper'ın neredeyse sinirden gözleri dolmuştu. Natasha bu hikayedeki kötü kadınmış gibi hissetti Pepper'a bakınca. Bu yüzden ikisinden biraz geride durdu.
+Tony, sen kafayı mı yedin?! Bu kadının kim olduğunu bilmiyorsun bile, bugün onun kim olduğunu öğrend-
-Pep bak, ben senden önce biliyordum zaten bu bir ortak çalışma projesi falan. Ama seni bu kadar kızdıran nedir?
+Tony bu kadın bir casus ya da bir katil ya da ikisi birden. Nasıl güveniyorsun onu eve alıyorsun otelde yanında kalıyorsun ve az önce yaptığınız iğrenç şeyden bahsetmeyeceğim bile. Gördüğün her kadınla bunu yapmaktan vazgeç Tony!
-Bayan Potts, laflarınıza dikkat edeceğiniz bir noktaya geldiniz şuan. Hâlâ benim senin patronun olduğumu unutuyorsun. Ve asıl konuya gelecek olursak Bayan Romanoff herhangi bir kadın değil ve ben de değiştim. O yüzden onun hakkında da düzgün ithamlarda bulunursan sevinirim.
+Onu bana mı savunuyorsun yani?
-İyi geceler Bayan Potts. Sizi görmek güzeldi.

Tony, bunları oldukça ciddi ve sert söylemişti. Pepper olduğu yerde donakalmıştı. Yıllarca yanında olduğu bu adamın ona böyle tepki vermesini beklemiyordu. Natasha'ya nefretle bakıp odadan hızlıca çıktı. Tony yatağa iç çekerek oturdu. Natasha'ya bakmaya korkuyordu. Hayatının aşkı olan bu kadına, Pepper ithamları yüzünden bakamıyordu. Natasha gözlerini Tony'e dikmişti ama tek kelime etmiyordu. Tony, bu sessizliği bozmaya karar verdi.
+Hey, üzgünüm böyle bir şeyin yaşanacağını ya da senin hakkında böyle bir şey düşündüğünü bilseydim inan bana hemen engellerdim. Buraya geleceğinden haberim yoktu bile. Bugün izin vermiştim ona.
-Sana aşık.
+Ben.. ne? Natasha sana dedim bu olamaz. Aramızdaki ilişki maksimum yakın arkadaş ilişkisi olabilir ama Pepper'ın benimle ilgili öyle bir hissiyatı olduğunu sanmıyorum. Ki bugünden sonra ona bu kadar samimi davranmamın iyi olacağını düşünmüyorum artık. Patron-çalışan dışında hiçbir şey ola-
-Tony, tamam anladım. Ona karşı bir duygun yok. Bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Sonuçta dedikleri doğruydu. Ben "güvenilmez ve yatağa attığın kadınlardan biriyim".Bu yüzden bu gece burada bitmeli ve hayatlarımıza kaldığımız yerden devam etmeliyiz.
+Natasha... anlamıyorsun sen benim için herhangi bir kadın değilsin. Pepper'ın geçmişimle alâkalı zırvaları yüzünden aramızda olanları bitirmen... Ya da haklısın bana güvenmiyorsan, zaten bizden hiçbir şey olamaz. Bitti. İyi geceler Bayan Romanoff.

Tony oldukça hızlı bir şekilde kendi odasına çıktı. Hızlıca giyindi ve özel uçağına gitti. Artık yorulmuştu. Natasha'nın güvenini her kazandığında aynı zamanda kaybediyordu. Bu yüzden pes etmesi gerektiğinin farkına vardı. Evine indiğinde, çalışma yerine gidip zırhlarıyla ilgilendi. O sırada Natasha bir şişe daha bitirmişti. Tamamen yalnız kaldığını hissetti bir anlığına. Ve bu rahatsız etmişti onu. Yalnızlığa hep alışkındı. Şimdi neden bu kadar rahatsız olmuştu? Clint'i aradı. İkinci çalışta açtı telefonu. Olanları anlattı. Uzunca sohbet ettiler. Clint, Natasha'nın keyfini her zaman nasıl yerine getirmesi gerektiğini bilirdi. Ama sonra Clint konuşurken uyuyakalmıştı. Natasha da telefonu kapatıp, teşekkür içerikli bir mesaj bırakmıştı Clint'e. O sırada telefonunu kontrol etmişti. Ama Tony'den hiçbir çağrı ya da mesaj yoktu. Ekranda göz gezdirirken Edward'a mesaj atmak istedi ama saat çok geçti emin olamadı. Yine de şansını denemek istedi.
N: Hey, uyanık mısın?
Yaklaşık yarım saat sonra cevap gelmişti.
E: Evet.
E: Ne oldu?
N: Vay canına... bana yazmaya başladığın andan itibaren ilk kez bu kadar ciddi ve kısa cevap verdin. Bu oldukça tuhaf.
E: Hayat değişkendir, insanlar da öyle. Ve ayrıca mesajlardan tam olarak duyguyu karşıdaki insana iletmek zor.
N: O zaman seni arayayım?
E: Hayır, sanmıyorum Romanoff. Çünkü ben artık sen konusunda pes ediyorum. İyi geceler.
Natasha ekrana anlamsızca baktı. Belki de hayatında Clint'ten sonra en çok konuştuğu iki kişiyi bir anda kaybetmişti. İçi burkuldu. Bu gizemli adama pek bağlanmamıştı ama yine de eksikliğini hissedeceğinden emindi. Tony'nin daha çok eksikliğini hissettiğini farketti. Ama kısa sürede bunu atlatabilirdi.

Ertesi gün, görevlerini tamamladığı için Tony'nin evine geri dönmesi gerekiyordu. İstemsizce içini bi üzüntü kaplamıştı. Gidince ne yapacağını bilmiyordu. Eve vardığında Tony'i göremedi. Kendi odasına çıktığında odasının boş olduğunu gördü. Bu durum oldukça garipti. Aşağıya indi. Tony, salondaydı. Hiçbir şey demeden, yüzünde umursamaz bir tavırla Natasha'ya yaklaştı.

+Sizinle çalışmak güzeldi Ajan Romanoff. Yardımlarınız için teşekkürler. Anlaşmamız bitmiştir.

IronWidowजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें