25. Bölüm

159 15 10
                                    


Okuldaki kızın benim lezbiyen olduğumu sanmakla zirve yapmasının üzerinden 2 gün geçmişti. Sıramda cevap anahtarından soruları tam sallamayı bitirmiştim ki aklıma gelen şeyle okuldan çıktık. Zaten 5 dakika sonra okul bitecekti.

Kendime korkularımı yeneceğime dair söz vermiştim. Ve en büyük korkumda Suydu

Deniz kenarına geldiğimde durdum. Kıyafetlerimle girecektim.

Ayağıma soka soka yürümeye başladık yavaş yavaş. Sonra aslında o kadar korkunç olmadığını farkettim. Elif'in suçuydu hepsi! O köpek başlığına yem olmasaydı-

Sus! Kız mezarında ters döndüüü!

İyice suya girdiğimde dondum. Aralık ayında denize giren ilk kişiydim sanırım.

30 dk sonra

Denizden çıktım. Çıkar çıkmaz hapşırmam bir oldu. Telefonumu açtığımda 889 cevapsız arama ve 1342 bildirim olduğunu gördüm.

987 arama Savaş'tandı

5 arama Caner'den

200 arama selinden ve

200 arama da Mina'dan vardı. Tam o sırada telefonum tekrar çalınca açtım.

O an gelen soğuk esintiyle dondum ve cevap veremedim. Telefonun öbür ucundan gelen savaşın bağırmalarına cevap veremiyordum.

"ELMAS!!! ELMAS! NEREDESİN LAN!"

Duymama rağmen cevap veremiyordum. Bir anda hapşırdım. Ardından da öksürdüm. Cevap veremiyordum. Tam o sırada gözlerim karardı yorgunluktan...




















-










Gözlerimi açtığımda farklı bir odadaydım. Odada hem mutfak hem de banyo kapısı olduğunu düşündüğüm kapı vardı. Doğrulduğumda kafamı çevirdim. Benden en uzak köşede oturan çocuğu gördüm. Yaklaşık 19 yaşlarında gibiydi. Benden 3 yaş küçük gösteriyordu.

"Abla iyi misiniz?" Diye sordu.

"Siz kimsiniz?"

"Ben Abdi. Abla beni şikayet etme nolur! Yetimhaneye geri dönmek istemiyorum!"

Demesiyle onayladım.

"Sen bana yardım ettin, bende sana ederim. Gel seninle alışverişe çıkalım" çocuğun üstündeki kıyafetler yırtıktı bu nedenle söylemiştim. Birlikte en yakın avmye gittik.

Çocuğu mağazaya sokup beğenmesini söyledim.

"Ama abla bunlar pahalıdır.. benim param.. yetmez bunlara..." demesiyle atladım

"Lan manyak! Ben ödetir miyim lan sana!" Dedim ve seçtiği şeyleri alıp kasaya geçtim. Nasılsa hepsi babamdan çıkıyordu! Ödedikten sonra çocuğa paketi verdim. Bana pörtlettiği gözleri ile baktı.

"Abla çok teşekkür ederim!"

"Gel bir de yemek ısmarlayayım sana birde telefonunu kullanabilir miyim?"

"Telefonum yok abla.. kusura bakma"

Savaşı arayamayacaktım. Ama olsun şimdi giderdim nasılsa.

Birlikte restorana girdik. Ona tavuk kendime de tavuk söyledim. Tanına da içeceğimizi içip hesabı ödedim.

Birlikte avmnin önünde ayrılıyorduk ki bağıran sesle yerimde sıçradım.

"BİZ ENDİŞELENELİM! ELMAS HANIM ERKEKLERLE YATSIN, ONLARLA GEZSİN! BİZ MARCONUN ELİNDE SANALIM! O ERKEK ARKADAŞIYLA GEZSİN!" Arkama döndüğümde Savaş bağırıyordu. Dediği şeyle duraksadım.

"Sen. Ne. Dedin. Az. Önce?"

"SÜRTÜK! SENDEN NEFRET EDİYORUM!"

"SEN BANA NE CÜRETLE SÜRTÜK DERSİN LAAAAN!" Diye bağırdım "ABDİYİ AVMYE GETİRDİM! KARDEŞİN YAŞINDA O ÇOCUK! ŞİMDİ SİKTİR GİT! SÜRTÜĞÜM YA BEN!" Diyerek yanından geçip gittim. Arkamdan bağırışlarını duyuyordum.

Nereye gidecektim?

Aklıma gelen evle yönümü değiştirdim. Anneannemin burada evi vardı. Onlar köyde kalıyorlardı. Aslında köylü olmamalarda köyü seviyorlardı

Bir taksi çevirip atladım.

"Abi geyikli, hantepe sitesi. Bozcaada'nın vapuruna doğru gidin görürsünüz" yazarınızın yazlıklarından biri burası ondan biliyorum :)

"Tabi kızım"

Yolda giderken hala ağladığımı fark ettim. Bana sürtük diyen biri için değmezdi

Chienna!

İç ses ne zaman Fransızcaya başladın? Ben bile bilmiyorum hani..

Ne demek olduğuna bak istersen ..)

Evin kapısına geldiğimde anneannem çıktı.

"Aa! Kızçe! Sen nereden çıktın!" Diyerek yanağımı mıncırmaya başladı

"Anneanne bir kaç hafta sende kalabilir miyim?"

"Kal kal! Sen çırpı gibi olmuşsun ben seni beslerim şimdi! Gel kızçe gel!"

4 saat sonra

Anneannemin bana verdiği odada uzanmış, kızlarla konuşmak için bilgisayarı açmıştım ki cama atılan taşla durakladım.

"Elmas!" Diye bağırmayla gözlerimi devirdim. Önce küfret sonra gel

"Savaş! Git! Seni bir daha burada görürsem öldürürüm! "Deyip merdivenini dayadığı yerden söktüm. Yazık garibim düştü merdivenle.

Yazık mı? Sana az önce chienne diyen kimdi?

İç ses dediğinin ne olduğu hakkında fikrim yok.

Yaşanan aynısı ama sonunda çatıdan düştüğünü düşünün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yaşanan aynısı ama sonunda çatıdan düştüğünü düşünün

Yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım.






Beni özlemediniz dimi?

Sizce nasıldı?

Neler olucak?

Elmas ve Savaş barışacaklarmı?

Abdiaşkım ne yapacak?

Byss

Düşman Sınıflar - 2.Kitap -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin