Bölüm 9

264 21 28
                                    

4 gün sonra

Evde oturmuş odamın duvarını izliyordum.

Babam ve annemle ilk gün hasret gidermiştik. Kızlarla da 2 gündür hasret gidermiştik. Artık lanet olası hayatımı düşünmeye karar vermiştim

"Nasıl yani..." dedi Cansu

"S-siz nasıl kardeş olabilirsiniz..!" Dedi Selin

"Olduk..." dedim bir kelime bin acı.. 4 gündür Savaş'tan tamamıyla uzak durmaya, onunla karşılaşmamaya çalışıyordum. Ama onu özlediğimi inkar edemezdim..

" Ağlamak istiyorum." Dedi Mina

"Beni de say"

"Beni de"

"Kardeşime aşık oldum ben..."

"Bu senin suçun değil sen bilmiyordun!"

"Selin, Cansu'ya aşık olduğunu düşünsene." Dedim. Bu sessizliğe yetmişti.

Telefon sesiyle sessizlik bozuldu. Selinin telefonu çalıyordu..

"Alo? Efendim canım.. Elmastayım......NE?!...... lanet olsun!.......Tamam gelmeye çalışırım."

"Ne olmuş?!" Diye bağırdım. Savaşa bir şey olması fikri hala beni çok ürkütüyordu..

"Savaş bardaymış... Sızmış.. haber vermek istemiş.. istersen gel diye."

"Ne...." Savaş içmezdi genelde..

O kadar Mı çaresiz durumdayız ha?

"Ben gidiyorum!" Dedim hemen atlayıp. Ona göz kulak olmalıydım. Burak arıyordu çünkü işi vardı anlaşılan. Ve onu yalnız bırakmazdım. Asla.

Kapıdan fırladım. Kızlar arkamdan bağırıyordu. Arabama atladım ve savaşa sürdüm. Daha önce evini Doruk göndermişti.

Villanın önüne geldiğimde kapıya yöneldim ama uyandırmak istemediğimden camdan girdim. Savaş... İçki şişelerinin yanında uyuyordu.

"Özür dilerim..." diye mırıldandım. "Çok ama çok özür dilerim!"

Duymadığını biliyordum. Bende yukarı çıktım. Onu taşıyamazdım. Bende battaniye buldum ve üstüne serdim. Kafasına bir öpücük kondurdum sonra alkol kokusuyla geri çekildim..

Karşı koltuğa oturdum ve onu izledim..

Neden kardeşim olmalıydın ha?

NEDEN?

NEEEDEEN!

Gözyaşlarım sessizce yanağımdan damladı. Gözümü silerken ellerimdeki dikiş yeri gözüktü. Ellerime hastanede dikiş atılmıştı.

Bir süre sonra sıkılıp ayağa kalktım. Burak hala gelmemişti. Yada doruk yada Caner.  Dolabı açtığımda tavuk olduğunu gördüm.

Umarım zehirlenmeyiz diye düşünerek tavuk yapmaya başladım.

Bir süre sonra Salondaki hareketlilik ile Savaş'ın kalktığını üst kata çıktığını anladım. Yukarıdan bağırdı

"BURAAAAĞĞK! HAVLU VERSENE!" Hala ben olduğumu anlamamamış olmasıyla acı bir gülümseme yerleşti yüzüme.

"BURAAĞĞĞĞĞĞK! OLUM HAVLUĞ!" Diye bağırdı. "BURAĞĞK SAÇ HAVLUSU VER KALMAMIŞ SADECE VÜCÛD HAVLUSU VAR! OOOF! HAYATIMIN BOK GİBİ OLMASI Bİ YANA BİDE SENİNLE UĞRAŞIYORU-!" Merdivenden inince beni görmesiyle şaşırdı.

Kızardığımı hissedebiliyordum. Onunda kızardığı ayrıca net bir şekilde gözüküyordu. Koşarak tekrardan yukarı çıktı.

Kardeşime kızarmam normal mi?...

Yada ondan uzaklaşmaya çalıştıkça ona doğru çekilmem...?

Bir süre sonra giyinip geldi. "Iıı.. Özür dilerim..ben Burak var sanıyordum.."

"S-sorun değil."

"Elmas.." demesiyle ona baktım. "Ben senden uzak duramıyorum.. Aksine hep sana çekiliyorum... Ben senden uzak durmaya çalışıyorum ama olmuyor.. Ben seni s-seviyorum.."

Dedi ve dudağıma yapıştı.. Narince, sanki canımı yakmaya korkar gibi öpüyordu..

Her ne kadar istemesemde onu ittim ve evden koşarak çıktım..

Kardeşim beni öpmüştü ve ben zevk almıştım..

Merhaba

Nasıldı?

Neler olacak?

Görüşürüz

Düşman Sınıflar - 2.Kitap -Where stories live. Discover now