"Düğünü basmaya hazır mısın?"
Elmas'tan
Gelinlikçide salak salak gelinlik bakarken ağlamak istiyordum. En sonunda kadının getirdiği gelinliğe baktım
"Alp bey bunu giymenizi istedi" dedi sakin bir sesle
Kabine girip gelinlikle boğuştum. Bana kalsa damatlık bile giyerdim. Sonuçta benim düğünüm değildi. Sadece bakınca öyleydi. Yavaşça kabinden çıktım. Şu an yanımda bu adam değilde savaş olmasını isterdim.
"Alıyoruz" dedi Alp ve kasaya gitti ben de gelinlikten kurtuldum. Hayatımın en mutlu günü olması gerekirken en kara gündü bu.Çünkü savaş yoktu. Çünkü arkadaşlarım ihanet ettiğimi sanmıştı.
Akşam 20.00
Davetlilerin çoğu gelmişti. Nefret ediyordum kendimden. Başlayalı 1 saat olmuştu az sonra nikah masasına alacaklardı.
Ne kadar içim bağırarak şu piçi öldürün demek istese de diyemeyeceğimi biliordum. Salonun çoğunluğu mafya, katil, ya da yakınlarıydı Alp'in.
"Sevgili gelin ve damadımızı sahneye alalım." Diye bir ses duyuldu. Sanki inceleştirilmiş gibiydi. Nikahçı zaten bayan olacağı için kafama takmadım. Masaya yürüdüğümde nikah şahidinin yüzüne baktım. Bakmaz olaydım..
Kadını görmemle gözlerim kanadı. Öyle bir makyajı vardı ki,. Düşündüğüm şeye bak! Hayatımın son iyi dakikalarında düşündüğüm şeye bak be!
"Siz bay lefting Bayan Bozkurt'u eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
"Evet."
"Ya siz bayan Bozkurt? Eşiniz olarak Bay Leftingi kabul ediyor musunuz?"
Derin bir nefes aldım ve sıkıntılı bir şekilde geri verdim.
"Evet" dedim.
"Bende sizi devletin bana-" derken sözü kesildi
"BEN KABUL ETMİYORUM LAN NOLCAK?" Diye bir bağırış duyuldu. Sesin geldiği yere bakmaz olaydım...
Savaş, arkasında bizimkiler. Ama tam aksi cinsiyetler halinde.. Korumalara iyice tembihlendiğinden böyle geldiklerini düşündüm.
Savaşın doruğun Caner'in Burak'ın sarı perukları ve kırmızı dudakları, yapay yüzleri fondötenle yapılmıştı. Arkada kızlara kısa peruk, yapay kol kılları, ve tahta kalemiyle olduğunu düşündüğüm yapay sakallar yapılmıştı. Gördüğüm manzaraya kahkaha atarak nikah masasından düştüm.
Savaş cırıldamaya çalışarak konuştu. "Brn kabul etmiyorum- Lan oğlum yapamam ben rol falan korumaları geçtik. Çıkarılma şu s*kik peruğu!" Demesiyle kahkaham daha da arttı.
Diğerleri de çıkarmasıyla kahkahalarım arttı. O görüntüyü görseydiniz ölebilirsiniz. Savaşın yüzündeki makyaj
Neden geldiklerini çok merak etmiştimki arkalarında annemle babamı gördüm. Onlar da kılık değiştirmişlerdi. Hiç gülesin yoktu.. ama kahkaha atıyordum.1 saat sonra
Davetlileri polis yakalamıştı. Zaten çoğu aranan tiplerdi. Marco ise tek başına bir hücreye 1 yıllığına kapatılmak üzere alınmıştı. O piçin yıllarca yatmasını isterdim oysa..
"Senin için düğün de bastık be Elmas" dedi savaş.
"Elmas biz çok özür dileriz. Bilemedik.." dedi diğerleride. Onları affetmiştim. Altı üstü kafama sandalye yemiştim.
Korkmaz ise kayıptı. Ohrideki olaydan sonra bir daha görüşmemişti.
Bir anda dudaklarımdaki dudaklarla dönüp kaldım. Savaş dudağıma yapışmıştı. Ona karşılık verdim..
Ayrıldığımızda babamın korkutucu bakışlarını gördüm. Ve 1 metre uzaklaştım.
O sırada savaş önümde diz çöktü.
"Benimle evlenir misin Elmas?."
YOU ARE READING
Düşman Sınıflar - 2.Kitap -
RandomDüşman sınıfların 2. kitabına var mısınız? Birinci kitabındaki serüven tüm hızıyla devam ediyor! Tek bir seçim her şeyi belirleyecek. İlk kıvılcım'ın devamı!