19.Bölüm

175 17 16
                                    

6 ay sonra

Hala kaçaktık.

Hala aranıyorduk.

Ama hala birlikteydik.

Ben düşüncelere dalmışken Korkmaz'ın bana baktığını fark ettim. 5 aydır sürekli bakıp bakıp durmasından artık rahatsız olma derecesine girmiştim.

Bu çocuğa bir ayar verilmeliydi. Savaş ise çocuğun bakışlarından habersizdi. Haberi olsa şu anda 9 kişi olarak kalmazdık. 8 olurduk sanırım.

O sırada Korkmaz'ın işaretiyle ona döndüm. Konuşmak istiyordu. Lanet!

Bahçeye çıktığımda yanıma geldi.

"Seninle bir anlaşma yapacağız küçük melek" demesiyle bir boklar döndüğünü anlamış oldum.

"Ne?" Demeye kalmadan başımdan geçirilen çuvalla ve ağzıma kapatılan mendille yere yığıldım.

"Tamamdır." Dediğini duydum son olarak

-

Gözlerimi açtığımda karanlık bir depodaydım.

Çok karanlık.

Bir anda önümdeki ışıkla Marco belirdi.

"Seni kardeşin olduğunu öğrettiğim sevgilinden ayıramadım.. Ama ayıracağım" demesiyle gözlerim büyüdü.

"Şimdi. Konuya gelelim. Eğer....-" devam etmesiyle gözlerim açıldı ve bir damla yaş düştü. Sinirlendim..

Savaştan

"Elması gördünüz mü lan" diye seslendim bizim çocuklara. Günün yarısını bilgisayar oynamakla geçiriyorlardı.  Kafalarını hayır anlamında salladılar.

Evin heryerini aradığım halde onu bulamadım. 5 buçuk saattir kayıptı. İyice endişelenmeye başlamıştım. Bu evden kimse habersiz çıkamaz diye konuşmuştuk. Yani evdeydi.

Yada Birilerinin eline geçmişti.

Onun habersiz çıkmayacağını biliyordum. Bu nedenle sadece bu 2 seçenek vardı. Başka bir seçenek yoktu. Kaçırılmasıda imkansız olduğundan böyle bir şey olacağını düşünmüyordum. Yani evde olması gerekiyordu.

4.5 saat sonra


Elması evde bulamayınca artık sokaklarda aramaya başladım.

O anda gördüğüm manzara ile dönüp kaldım. Elimdeki telefonu yere düşürdüm.

Elmas, marcoyla öpüşüyordu.

"Elmas." Dedim "hadi bana bunun bir şaka olduğunu söyle"

"Üzgünüm savaş. Ne gördüysen o.."

Hayatımı yok etmeye yetecek cümleler bunlar. Ben halletmiş miydim bu ihaneti? Bana bunu nasıl yapabilmişti..

Yanına yaklaşıp yanağına tokat attım ve yüzüne tükürdüm.

"Bana bir daha gözükme it!" Diye bağırıp hızla uzaklaştım.

Elmastan

"Lanet olsun sana!" Diye Marcoya bağırdım. "Şimdi anlaşmaya uy! Hayatlarını düzelt!"

"Anlaşmanın son maddesini unutursan hayatlarını mahvetmem, hepsini öldürürüm"

"Lanet olsun ki seninle evleneceğim DÜZELT!!"



Evet

Garip bir bölüm oldu.

..

..

Etkisinden çıkamayanlar buraya alalım.

Çok kötüydü yazarcım diyenler?

Çok güzeldi oh! Ayrıldılar! Oh oh! Diyenler?

Bi sg diyenler?

Düşman Sınıflar - 2.Kitap -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin