- Çok güzel bir fikir Rowena! seslendi Salazar Slytherin kadının gözlerinin içine bakarak. Daha az yoruluruz ve böylece zaman kazanırız.

- Kesinlikle. Fakat sekiz at çok fazla olacak...

- Bir ata ikişer şeklinde binebiliriz söyledi Scorpius araya girerek.

- Haklısın. Böylece at sayısını azaltmış oluruz. Daha az göze batarız karşılık verdi Rowena genç oğlana gülümseyerek.

- Sağdan at sesleri geliyor. Oraya doğru ilerlesek harika olur. Orda gerekleri buluruz dedi Hermione.

Herkes Hermione Granger Malfoy'un dediğini onaylamıştı. Bundan dolayı grup oraya doğru ilerlemeye başlamıştı. Hermione'nin dediği doğruydu. Burda birçok at bulunuyordu. En az 15 tane vardı. Helga Hufflepuff yanına para getirmişti. İmparatorlukta kullanılan paraya belki ihtiyaç duyuluyor diye düşünerek yanına almıştı ve iyi ki getirmişti. Şimdi bu para atları almaya yeterli olacaktı. Tabii sekiz at alınmayacaktı. Helga'nın parası bu kadar at için yeterli değildi..

- Sekiz at satın almak için yeterli param yok söyledi Helga Hufflepuff diğerlerine bakarak.

- Önemli değil Helga diyerek karşılık verdi Rowena. Bir ata iki kişi binerse, o bile yeterli.

- Dört at satın almak için yeterli param var.

- Harika dedi Rowena Ravenclaw sevinerek ve gülümseyerek.

- Siz o zamanda burda bekleyin, ben sahibi ile konuşup atlarla gelirim.

Godric Gryffondor tam bir şey diyecekti ki, ilk Salazar söyledi.

- Bende seninle geliyorum Helga. Beraber gidelim.

Ve daha fazla beklemeden Helga Hufflepuff ve Salazar Slytherin birlikte gittiler. Aradan otuz dakika geçtikten sonra dört at ile diğerlerin yanına geldiler. Salazar, ilk atı Scorpius Malfoy'a verdi, sonra Rowena'nın yanına geçti. Bu ikisi birlikte ata binecekler. Salazar önde, Rowena arkada. Helga ise bir atı Draco Malfoy'a verdi. Bu fırsattan yararlanmak isteyen Draco, hemen Hermione'nin yanına gitti. Onu yanında bilmek istiyordu. Helga ve Godric ise birlikte binecekler. Godric önde, Helga arkada. Scorpius şimdiye kadar hiç ata binmemişti. Rose Malfoy öne geçmeye karar verdi. O bunu yapması gerekiyordu. Kendisi daha önce hiç ata binmemişti fakat Hagrid sayesinde bir Thertral'e binmişti. Bundan dolayı Rose öne geçmek istedi.

Böylece birkaç gün boyunca atlarla yolculuk ettiler. Fazla kasaba yollarını almıyorlardı. Helga gücünü imparatorluğun ormanlarında saklamıştı. Toprak elementini saklamak için en uygun yer burasıydı onun için. Helga Hufflepuff tam olarak bir şey arıyordu. Ne aradığını tam olarak hiç kimse bilmiyordu. Tahminler vardı sadece. Ormanda bir mağara olabilirdi. Salazar gibi bir mağara. Her ne kadar mekanlar farklı olsa bile..

Hermione düşünemiyordu. Birkaç gündür hep Draco ile birlikteydi. Her ne kadar birbirleriyle fazla konuşmasalar bile. Yan yanaydılar. Hermione'nin elleri Draco'nun belini sarıyorlardı. Bazen değişiklik yaptıklarında Hermione, Draco'nun ellerini hissediyordu belinde. Dıştan Hermione hiç kimseye Draco ile aralarının bozuk olduğunu belli etmiyordu. Etmek istemiyordu. Kuruculara ailesinin ne kadar birlik olduğunu kanıtlamak istiyordu. Güçlü olduğunu göstermek istiyordu.

Rose bu ülkeyi beğenmişti. Sakın bir yerdi. En azından burda savaş yoktu. Sadece taht oyunları... Ve bunlar sadece sarayda olurdu, burda rahattılar. Kimse onlara karışmıyordu. Helga'nın seçtiği ülke bu açıdan çok iyi. Ayrıca Rose kendisini ormanlarda çok iyi hissediyordu. Bitkileri ve doğayı çok seven birisi zaten. Bundan dolayı burası ona huzur veriyordu. Scorpius mesela hiç öyle düşünmüyor. Buralar ona göre değil. Onun tek istediği yüzmek ve uçmak... Elementler diye düşündü Rose Malfoy.

Deep Darkness [DRAMIONE] Where stories live. Discover now