41. BÖLÜM

28K 1.1K 126
  • इन्हें समर्पित: selcuk0857
                                    

Öyküye yeni katılan HARUN karakteri hakkında ÖNEMLİ AÇIKLAMA: HARUN, Sevgili SEDA için özel olarak üretilmiş, yetiştirilmiş ve öyküye dahil edilmiştir. Kendisi "özel üretim" olduğundan tüm hakları SEDA'ya aittir. Harun'la ilgili hayal ve planları olan tüm hanımlardan özür dileyerek baştan SAHİPLİ olduğunu vurgulamak istiyorum.

Bölüm de Harun'un biricik sahibine Sevgili SEDA'ya gidiyor. Keyifli okumalar...

Genç adam, aralarındaki mesafeyi bir iki adımda alıp Zeynep’e sarılmıştı bile. Zeynep de sakat kolunun izin verdiği ölçüde onu kucaklamış ve Esra ile Çağatay’ın şaşkın bakışları altında sarmaş dolaş olmuşlardı.

Ayrıldıktan sonra Zeynep

“Senin ne işin var burada? Ben seni Van’da biliyordum. Yani şeyden… beri…”

“Haklısın oradaydım da işte!.. Ne bileyim olanlardan sonra bir süre izin verdiler. Sonra gidip çalışayım dedim ama yapamadım be Zeynep! Orada, yani adım attığım her yerde, girip çıktığım her delikte izi var…”

Her ikisinin de suskunlaşması ve bakışlarının yere dikilmesi Esra ve Çağatay’ın dikkatini çekti. Harun Komiser’le Zeynep’in eskiden beri tanıştıkları belliydi ve adamın sözünü ettiği şey, belli ki ikisinin de bildiği bir olaydı. Büyük ihtimalle adamın şimdi çıkıp gelmesinin sebebi de buydu. Zeynep Komiser anlatmayı istemediği sürece de bu aralarında sır olarak kalacak gibiydi.

Kendini ilk toplayan Zeynep oldu. Masasına oturup, masanın önündeki koltuğa oturması için Harun’a işaret etti. Genç adam gülümseyerek 

“Sen bak keyfine kıvırcık, ben kendi masama geçeyim.” deyip Zeynep’in hemen yanındaki boş masaya rahatça yerleşti. Zeynep, şaşkınlıkla

“Aaaa, seni ziyaret için geldin sanmıştım ben! Sen buraya mı atandın? Anlatsana yahu! Neler oluyor?”

“Valla anlatılacak çok şey var, sen de bir yığın halt karıştırmışsın duyduğum kadarıyla ama şimdi iş arasında konuşulacak gibi değil. Öğlen yemeğe götür beni, anlatayım!”

“Anlaştık!”

Zeynep, sonunda şaşkınlıkla onları izleyen ikiliyi fark etti. Gülerek

“Hay Allah! Anlamadınız tabi bir şey!”

Esra çekinerek “Yok amirim, tanıştığınızı bile bilmiyorduk biz. Harun Komiser siz izindeyken atandı. Ben de tam size haberi verecektim ki…”

“Bizi tanışıyor görünce ağzınız açık kaldı, bir daha da kapanmadı.”

“Doğru valla amirim!” diye lafa karıştı, Çağatay.

Zeynep gülümseyerek “Biz, Harun’la akademiden tanışıyoruz. Sonra Özel Harekat’ta da birlikte epey geçmişimiz var.”

Harun lafa karıştı. “Bu hatunun iki defa Azrail’in elinden almışlığı var, beni!”

“Eh, sen de borcunu ödedin!”

“Amirim, Erol Başkomiser sizin arkadaş olduğunuzu biliyor mu?” diye sordu Esra. Asıl merak ettiği bu yakınlığı Kerem Sayer’in nasıl karşılayacağıydı ama onu soramayınca Erol Başkomiser’le yetinmek zorunda kalmıştı.

“Bilir hem de iyi bilir. Erol Başkomiser beni Cinayet’e alırken aslında Harun’u da istemişti ama o zaman beyimiz küçümsedi, gelmedi.”

“Hadi oradan be! Senin de Özel Harekat’ta herkesle papaz olup durmadan hır çıkarmasan gideceğin yoktu. Erol Başkomiser kovulma diye topladı getirdi seni, Cinayet’e.”

ARAFTA İKİ KİŞİजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें