83.BÖLÜM - Kerem'deki Hakkı Bulut sorunsalı..

76.6K 2K 342
                                    

Çok uzuuuuun bir ara oldu farkındayım. Tatildeydim ve yeni döndüm. Bölümü de hızlı hızlı yazıp göndermek için çabaladım inanın. Kendimi affettirmek için de upuzuuuuun bir bölümle geldim. Umarım beklediğinize değen bir bölüm olur ^^ 

Dicle karakteri için Ece Bozkaya'yı düşünebilirsiniz ^^

Medya bölümünde çiftimizin kıyafetlerini ve şarkıyı görebilirsiniz ^^ Keyifli okumalar.. Seviliyorsunuz <3

Hayatım boyunca kendime sürekli olarak sorduğum ve bu gidişle de sonsuza kadar soracağım o soru ağzımdan fısıltı şeklinde çıkıyor yine.

Allah’ım neden ben?

Bu sorunun birçok cevabı olabilir tabi. Mesela ilkokulda içinde balıkların yüzdüğü pullu suluğumu kırdığı için saçını başını yolduğum Nilüfer’in ahı tutmuş olabilir. Zaten çok kinciydi yelloz. Kesin hala beddua ediyordur bana!

Ya da lisedeki arkadaşlarımdan Selin.. Sonuçta beden dersinde basketbol oynayayım derken basketbol topunu havaya zıplayarak potaya değil de kızın kafasına geçirmiştim. Kimse bir hafta boyunca sağ yanağında basketbol topu varmış gibi gezmek istemez haliyle. Üstelik bu topun rengi morsa..

Ama kabahat bende değil ki. Bana basketbol oynatmaya çalışan beden hocamda. Tabi o zaman kimse ona kötü kötü bakmamıştı. Herkes Zeynep’e kızsın, herkes ona sakar muamelesi yapsın zaten!

Üniversitedeki turuncu gömlekli, sarışın çocuğun da ahı tutmuş olabilir bak. Çocuk kantinde cool cool otururken bir anda üzerine tepsi devrilmesi benim suçum sonuçta. Ama yine de ah etmesi haksızlık.

Ben kantine geldikten saniyeler sonra turuncu gömleği bol ketçaplı, mayonezli patates desenleriyle süslenmişti ve bence bu haliyle eskisinden çok daha hoş görünüyordu. Üzerine patateslerimi dökerek o berbat gömleği çıkarmasına yardımcı olduğum için ona iyilik bile yapmıştım halbuki. Ama şimdi bana beddua etti kesin. Pis nankör! Sen o gömlekle zor kız tavlardın!

“Zeyneep?” diyen Yağmur’un endişeli sesiyle birlikte şu an içinde bulunduğum korkunç durumun nedenlerini aramayı bırakıyorum ve pörtlettiğim gözlerimi Yağmur’a doğru çeviriyorum. “Şimdi anladın mı sorun ne?”

Hem de ne.. Anlayamazsınız!

“Yağmur benim gördüğümü sen de görüyor musun şu anda?” diyorum kocaman yutkunarak önümdeki manzaraya dönerken. “Ben bunları kendi hayal dünyamda uydurmuyorum dimi?”

“Hayır Zeynep.”

“Kafayı yemedim mi yani?”

“Hayır arkadaşım.”

Hayatımda ilk kez kafayı sıyırmayı ve hayal gücümde yarattığım halüsinasyonlar görmeyi bu kadar fazla istemişimdir herhalde. Gerçi benim hayal gücüm bile böyle bir şeyi akıl edemez ya neyse.

“İşte şimdi sıçtık!”

“Ne yapacağız Zeynep?” diyor Yağmur telaştan yerinde duramayarak. “Eğer Can bunu öğrenirse ben biterim!”

Sen Can öğrenirse bitersin Yağmurcum ama asıl Kerem bunu öğrenirse ben okeye bile dönerim! Bak gördün mü? Korkudan kötü kötü espriler yapmaya da başladım.

“Şu durumda yapabileceğimiz tek bir şey var Yağmurcum.” diyorum ciddi bir ifadeyle önümdeki manzarayı izleyerek.

“Neymiş o?”

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin