24.Bölüm: İki Yolcu

3.8K 246 18
                                    

İnanamıyorum! Gelmişti! Buradaydı!

"Sadece senin kemiklere ihtiyacın olduğunu söylemedim!" diye boğuk bir sesle konuştu. Sesli bir şekilde kıkırdadım ve kollarımı boynundan çektim. Böyle anlarda geçmiş olaylar asla aklıma gelmiyordu.

"Ayaz, hoşgeldin kardeşim. "

Aras la tokalaşmalarını sırıtmamı bozmadan izledim.

"Nasıl geldin?" Diyerek Aras kafamdaki soruyu sormuş oldu.

"İzin verdiler. Ben de iki sevdiğim insanı yalnız bırakmak istemedim. Annemle geldik. " dedi kafasıyla seyirci tarafını işaret ederek. Sırıtmamı zor bela bastırarak bir Aras a bir Ayaz a bakıyordum.

"Aras ı izledin mi?" Diye sordum. Kafasını salladı.

"Bayıldım. Çok iyi iş çıkarmışsın bu arada. "

Aras başını hafifçe eğerek teşekkür ettiğinde Ayaz bana döndü,

"Senin sıran ne zaman?"

"Bundan sonra. " dedim. O an içten içe endişelenmeye başlamıştım. Sahne korkusu bana pek tanıdık değildi. Ama her seferinde de karnım mutlaka ağrırdı.

"Ben annemin yanına döneyim." Dedi Ayaz ve bize el sallayıp sahne arkasından çıktı.

"İyi görünmesine sevindim. " dedi Aras o gözden kaybolunca.

"Daha iyi olacak. Belki beni haberdar edersin..."

Kaşlarını kaldırdı. Bu inadı beni öldürebilir.

"Sen kendin ararsın onu. "

Arardım da, onun cevap vereceğinden emin değildim.

"Bir an önce akşam olsun ama sonra sabah olmasın istiyorum. "

Göz ucuyla ona baktım.

"Eylül! Hadi!"

Kareografiden birinin bana seslenmesiyle büyülü ortamımız bozulmuştu.

"Tamam geliyorum! Aras, bence konuşacak vaktimiz olacak. Gitmem gerek."

Aras ın görmediğine emin olduğum bir anda üstümdekini omuzlarımdan sıyırdım ve zarif hediyesini onun ve insanların görebileceği hale getirdim. Ardından sahneye çıktım ve dans ettim. Böylece üç aylık maceram da tarihe karışmış oldu.

***

"Teşekkür ederim efendim. Teşekkürler, teşekkürler, her şey Eser ailesi sayesinde, evet.."

Tebrik edenlere cevap vermek sahnede olmaktan daha zordu. Üstelik bu sabırsızlıkla birleşince katlanılamaz oluyordu da. Köşede tebrikleri kabul eden ve aynı anda gözü sürekli bana kayan Aras da vardı. Aslında belki de üstümdeki kıyafet ona çok tanıdık gelmişti..

"Bu son..." Diye dudaklarını oynattı Aslı Hoca. Aynur hanım ve eşi Mehmet Bey beni üç ay boyuncaki azmimle tebrik ederken söylediklerini anlamak için çaba sarf ediyordum. Sonunda kulis boşaldığında kapıya doğru büyük adımlar atarak ve uğultudan uzak oksijeni umut ederek gittim. Açtığım topuzum sonucu sürekli önüme kıvrılıp duran saçı kulağımın arkasına sıkıştırarken pat diye büyük bir bedene çarpmıştım. Sarsıntının etkisiyle eklemlerim sızlamıştı.

"Aa-h özür dilerim.."

Ayaz ı kekelerken görmek pek denk gelen bir şey değildi.

"Sorun değil benim dikkatsizliğim. " dedim gülümseyerek. Buklem inatla gözümün önüne gelmeye devam ediyordu.

MaskeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin