Final : "Seni Sevmek Uzun Bir Yoldu"

5.7K 329 123
                                    

Hiçbir şey düşünmeyerek, düşünemeyerek yerimden fırladım ve büyük adımlarla sahnenin yanına, yani onun yanıbaşına gittim. Beni gördüğü o saniyede gözleri büyüdü ve şaşkınlığını paragraflarını ezberlediğim bir kitap gibi okudum. Ve tekrar hiç düşünmeden, düşünemeden boynuna kollarımı sarıverdim. Geriye doğru sendeledi ve elleri bir an havada kaldı. Alnımı omzuna yaslamışken dişlerimi öyle sıkıyordum ki çatırdayacaklarını hissediyordum. Nefes almayı unuttuğumu fark edip hızlı ve sesli bir soluk aldım. Havada kalan elleri tereddütle karışık sırtıma indi. Benim hırslı, onun ise hafif sarılması onun bitirişiyle sonlandı, Omuzlarımı tutup beni geriye doğru itti,

"Sen.. nasıl?"

"Ne?" dedim kaşlarımı çatıp. "Bunca zaman sonra beni görüp bu iki kelimeyi söylemen garip değil mi? Gördüğüme sevindim, hoşgeldin, hatta mutlu bir Eylül! bile yeterli olurdu. Üstelik iyi ayrıldığımızı hatırlıyorum!"

Hafifçe güldü ve dudağını ısırdı,

"Özür dilerim. Ben sadece şaşkınım. Ah sana bir bakayım, ne kadar hoş olmuşsun böyle!"

İfadem koca bir hayal kırıklığı oluyordu.

"Aras?" dedim inanamayarak. "Ben bir açıklama istiyorum. Ve benim de sana açıklamam gereken..."

"Eylül.." dedi sözümü kesip. Ciddileşmişti. "Açıklamalar istemiyorum. Çünkü ne yararı ne işlevi var. Özür duymak da istemiyorum. Ve özür dilememi gerektirecek bir şey olduğunu da sanmıyorum."

Cümleleri içimde kaynayan cadı kazanını daha da köpürtüyordu.

"Sana ne oldu?" diye neredeyse çığlık attığımda etrafa bakındı ve kolumu tuttu. Beni sürüklemesine izin versem de adımlarım sürünüyordu.

"Buraya gelmek için nelere katlandım biliyor musun sen? Ne içinmiş peki? Hah, senin nasıl bir meşe odununa dönüştüğünü görmek için!"

"Buraya gelmen gerekmezdi. Neden birbirimizi bir yaz aşkı gibi unutmadık ki?"  Avcunu alnına vurdu ve gözlerini kapatıp öyle durdu. Afallamıştım ve söyleyeceğim şeyler birden bire ağzımda dolandı.

"Efendim?" dedim. Sesim önceye göre çok uysal çıkıyordu.

"Eylül... Aslına bakarsan buraya geldiğin için minnettarım çünkü gerçekten bir rüya gördüğüme inanmaya başlamıştım. Bana varlığının gerçek olduğunu hatırlattın. Ama sadece bir gün arkadaşça takılmalıyız ve sen geri dönmelisin."

"Neden?" dedim güçsüzce. Çok azmim yoktu ama bir neden duymak istiyordum da.

"Ben.. bir yol çizdim. Hayallerim adına. Çünkü Türkiye de buna iznim yoktu. Ben bir müzisyen olacağım Eylül. Ülke ülke dolaşacağım, öğreneceğim. Ve durduğum yerde durmak istememi sağlayacak kişiler... o kişiler olmamalı. Çünkü bu canımı acıtsa da bir tercih yapmam gerektiğini fark ettim. O kişiler benimle sürüklenmemeli.."

"Anlıyorum." dedim gülümseyip.

"Ne?"

"Anladım. Sadece seni görmek için geldim, doğru. Ama yeni fark ediyorum ki bunun sebebi hiç bitmemiş hissetmem. Çünkü doğru düzgüm bir ayrılık bile yaşamadık değil mi? Bu boşluk yıllarca beni seni düşünmeye itti Aras. Ama şimdi tam hissediyorum biliyor musun? Çünkü artık kafamda cevaplar ve sonuçlar var."

Kırıldığım doğruydu ama gerçekten bunu atlatacağımı biliyordum.

"Bu garip.." dedi Aras. "Ben de öyle hissettim. Neredeyse mutlu sayılırım." dedi Aras. Güldüm ve omzuna küçük bir fiske attım,

MaskeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin